KAYSERİ (A.A) - Orhan Canbulatel - Kerkük Vakfı Sözcüsü ve
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Mahir Nakip, Irakta Başbakan Nuri el-Maliki ve Kürt yönetimi arasındaki gerilime
ilişkin olarak, "İhtilaflı bölgeler sorunun çözülememesinin asıl nedeni,
Türmenlerin masaya kabul edilmemesidir. Tuzhurmatudaki ihtilaf çözülmezse,
Kerkük meselesi hayatta çözüme ulaşmaz" dedi.
Merkezi İstanbuldaki Kerkük Vakfının Sözcüsü Nakip, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Irakta Saddam Hüseyin rejimi sona erdikten sonra ülkenin yeniden
yapılandırılmasında Şii ve Kürt siyasi gruplarının etkin olduğunu ancak
Türkmenlerin süreçten dışlandığını belirterek, Türkmenlerle ilgili tavrın 1 Mart
2003teki tezkerenin TBMMde reddedilmesi olduğunu savundu. Nakip, şöyle devam
etti:
"Kurucu mecliste, Anayasa komisyonunda Türkmenler yer aldı. Ancak anayasayı
yapan, bugünkü Irakı kuran Şii ve Kürt kesimdir. Bunların hiçbiri tek kütle de
değildir, parça parça kütlelerden olmuşmuş fakat masaya oturunca birleşen
gruplardır. Dolayısıyla bunların günahları sevaplarından çoktur. Bu sistemi siz
kurdunuz, şimdi siz anlaşamıyorsunuz. İhtilaflı bölgeler maddesi, 140. madde,
Kürtlerin dayatması ve Şiilerin kabulü ile anayasaya girmiş bir maddedir. O madde
de sadece ihtilaflı bölge olarak Kerkükün adı geçiyor. Kerkük ve diğer
ihtilaflı bölge diyor. Bir anayasada böyle bir cümle kullanılır mı- Böyle dersen
bugün başın böyle belaya girer."
Prdf. Dr. Nakip, aradan geçen yaklaşık 10 yılda Irak merkezi hükümetinin
güçlendiğini, Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin (IKBY) de "huzura kavuştuğunu" dile
getirerek, "Bir ülkede iki ayrı ordu olmaz. Federatif yönetimler olabilir ama bu
kadar bağımsız hareket ederlerse o ülke bölünmeye gider. Bir de önünüzde
ihtilaflı bölgeler manzumesi var. İkide bir bu tartışma konusu olur. Bugün
olanlar bu yanlış hesabın sonucudur. Bunun vebali Kürt ve Şii siyasi gruplarının
sırtındadır" diye konuştu.
-"İhtilaflı bölgelerde Türkmenler yaşıyor"-
İhtilaflı bölgelerin büyük bir bölümünde Türkmenlerin de yaşadığına dikkati
çeken Nakip, buna rağmen Türkmenlerin taraf olarak kabul edilmediğine dikkati
çekti. Nakip, şöyle devam etti:
"Türkmenler bu bölgelerde ne silahlanabilmiş, ne de silahlanmalarına izin
verilmiştir. Bu bölgeler eğer ihtilaflı ise anayasaya göre Bağdat yönetiminin
kontrolünde olması gerekir. Bağdat yönetimi Arap yönetimi değildir. Yönetimde 8
Kürt bakan var. Kürtlerin dışişleri bakanı var, başbakan yardımcısı var. Bu
ihtilaf neden oluyor- Diyorsunuz ki, Bu bölgelerde senin de askerin olacak,
benim de askerim olacak. Böyle bir şey olmaz. Peşmerge kuvvetleri eğer sadece
Kürt bölgesini, kendi tabirleriyle Kürdistanı kontrol eden silahlı güç ise, 3
ilde kalabilir. Bunlar Süleymaniye, Erbil, Duhoktur. Geri kalan iller
ihtilaflıysa, bu güçlerin orada boy göstermesi ne anayasaldır ne de mantıklıdır."
Irak Genelkurmay Başkanının da Kürt gruplardan olduğunu hatırlatan Nakip,
şöyle devam etti:
"Başbakan bu bölgelerde nasıl asayişi sağlasın- O zaman Savunma
Bakanlığının Genelkurmay Başkanlığının dışında Dicle Harekat Komutanlığı adıyla
kendisine bağlı bir ordu kuruyor. Çok güçlü bir ordu da değil. Sadece asker
sayısı bakımından üstünler. Yaklaşık yüzde 95i de Şiilerden oluşuyor. Bunlar ilk
denemelerini Hanekin ve Mendeli bölgelerinde gösterdiler ve peşmergelerin oradan
çıkmasını sağladılar. O zaman çok gürültü çıkmadı. Zaten Kürt bölgesinden uzaktı,
o bölgede yaşayanları önemli bir kısmı Şii. Bu nedenle fazla direnmeden
çekildiler. Fakat, Tuzhurmatu şu an tartışmasız bir Türkmen kentidir. Saddam
Hüseyin Tuzhurmatuyu Kerkükten alıp Tikrit şehrine bağladı. Tikritin tek Şii
olan ilçesidir. Orası kuzeye çıkan bir kapıdır. Kerküke, Erbile, Musula gitmek
için Tuzhurmatudan geçmek gerekir. Bağdatın niyeti oraya kadar ilerlemek ve
ihtilaflı bölgelerin başı olan Kerkük konusunda da denge unsuru olmaktır.
İhtilafın özü bundan ibarettir."
-"Kürt ve Türkmenlerin bir sorunu yok"-
Nakip, bütün tehlikeli oyunların Türkmenler üzerinde oynandığını ifade
ederek, Tuzhurmatuda şu an hayatın felç olduğunu, kimsenin iş yerini açmadığını,
şehri ordunun kontrol ettiğini bildirdi.
Kürt ve Türkmenlerin bir sorunu olmadığını, zaten Türkmenlerin silahsız
olduklarını vurgulayan Nakip, "Kerkükte Kürtlerin önceden peşmergeleri vardı. O
peşmergelerin önemli bir kısmı çekildi. Asayiş dedikleri şehir polisi
niteliğindeki Kürtler yerleştirildi. Kenti onlar kontrol ediyordu. Şimdi Kürtler
asayiş gruplarını çektiler, peşmergeleri soktular. Şehir peşmergelerin işgali
altındadır" diye konuştu.
Mahir Nakip, Türkmen siyasi gruplarının mevcut gelişmeler karşısında
sağduyulu, çok güzel mesajlar verdiklerini kaydederek, şunları kaydetti:
"İhtilaflı bölgeler Türkmenlerin yoğun yaşadığı yerlerdir. İhtilaflı
bölgeler sorununun çözülememesinin asıl nedeni, Türkmenlerin masaya kabul
edilmemesidir. Biz orta kesimiz. Bizim kimseyle düşmanlığımız yoktur. Biz Irakın
toprak bütünlüğünden yanayız. Tuzhurmatudaki ihtilaf çözülmezse, Kerkük meselesi
hayatta çözüme ulaşmaz. Çünkü, Kerkükte petrol var, Tuzhurmatuda yok.
Tuzhurmatunun hiçbir ekonomik değeri yoktur ama önemli bir geçiş kapısıdır."
Nakip, Iraktaki son gelişmelere de değinerek şunları belirtti:
"Gelen haberlere göre Maliki ile Kürtler anlaşmıştır. Ancak, bu sorunun
bittiği anlamına gelmez. Nitekim bugün meydana gelen patlamalarda ölü ve
yaralıların olması bunu gösteriyor. Ayrıca bu sabah Kerkükte peşmergeler devlet
dairelerinde resmi işleri durdurarak çalışanları sokağa çıkarıp valilik önünde
Dicle Kuvvetleri aleyhine tezahürat yapmalarını istemiştir. Bunun üzerine
Türkmenler tarafsız kalarak evlerine çekilmişlerdir. Şehirde gerginlek devam
etmektedir. Sorunun çözüldüğünü söylemek güçtür."
Yayıncı: Ogün Duru