ERZURUM (A.A) - İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer,
Türkiyede en fazla iş kazası olan sektörün inşaat sektörü olduğunu belirterek,
Bunun da yüzde 40ı ya yüksekten düşme, kişinin düşmesi ya da yüksekten cisim
düşmesi dedi.
Özer, Palandöken Dağında bir otelde düzenlediği basın toplantısında, 81
İlde İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Kanunu Tanıtım Semineri programının ilkini
Erzurumda gerçekleştirdiklerini söyledi.
İş sağlığı güvenliğinin sosyal bir sorumluluk ve herkesin üzerine düşen bir
görev olduğunu ifade eden Özer, Hepimizin bu görevi ve hakkı yerine
getirebilmesi için bilgilendirme ve ilgilendirme faaliyeti diye
tanımlayabileceğimiz bir faaliyet düzenliyoruz ve bunu 81 ilde tamamlayacağız. İş
sağlığı güvenliği konusunda iş kazaları ve meslek hastalıkları maalesef başımızı
çok ağrıtıyor diye konuştu.
Herkesin iş sağlığı güvenliğinin farkına varması gerektiğini vurgulayan
Özer, şunları kaydetti:
Farkındalığı artırmamız gerekiyor ve iş yerlerinde ne yapmamız
gerekiyor- sorusunu sordurmak istiyoruz. Eğer biz ilgilenmezsek, bilgilenemeyiz.
Bilgilenmediğimiz zaman da uygulayamayız. Peki kanun çıktı, kazalar durdu mu-
Kanun kaza durdurmaz. Kanun kazaları durdurmak için bir araçtır. Biz de bir kanun
çıkardık, bir hedef koyduk. Meclis bir kanun çıkardı, dedi ki iş sağlığı
güvenliği müstakil bir kanun çerçevesinde düzenlensin, düzenlendi. Kazalar durdu
mu- Hayır. Çünkü kanun bir araçtır, uygulandığı zaman kazalar durur. İş sağlığı
güvenliği kültürü geliştiği zaman kazalar durur. Farkındalık ortaya çıktığı zaman
biz kazalara dur diyebileceğiz.
Kaza olmadan, testi kırılmadan önce tedbir alınması gerektiğini belirten
Özer, sanayi ülkelerinin kaza olmadan önce tedbir aldığını anımsatarak, önleyici
tedbirin önemli olduğunu ifade etti.
-Yeni kanun çok farklı bir mantık getirdi-
Genel Müdür Özer, 30 yıl içerisinde 30 misli bir gelişme kaydedildiğini
belirterek, şöyle devam etti:
Muazzam bir gelişme var, bu gelişme hızla devam ediyor. İvme artıyor ve
daha kısa sürede daha büyük işler alacağımıza inanıyorum. Kanun koyucu mantığı
değiştirdi. Bugüne kadar çıkan kanunlarda alınması gerek tedbirin maliyetiyle
verilmesi gereken ceza arasında uyumsuzluk vardı. Yani ceza vermeyi, tedbir
almamaya tercih edebiliyordu işverenlerimiz. Eğer ceza için bir puan verecekse,
tedbir için iki puan masraf yapması gerekiyordu. Şimdi kanunun mantığı değişti.
Bu kanun çok farklı bir mantık getirdi. Tedbir almak için bir liraya
harcayacaksan, cezasını bunun iki katı. Küçük bir iş yeri iş sağlığı güvenliği
için 500 lira masraf edecekse, bu tedbiri almadığı takdirde 10 bin lira ceza
parası verecek. Ceza daha caydırıcı.
Yeni bir yazılım geliştirerek, bütün iş yerlerini görebildiklerini
vurgulayan Özer, Sözleşmeler bize geliyor. Sözleşme otomatik olarak geliyor ve
online işlem yapılıyor. 1.5 milyon iş yerinde denetim yapacağız diye konuştu.
Özer, konuşmasını şöyle tamamladı:
Türkiyede en fazla iş kazası olan sektör inşaat sektörü. Bunun da yüzde
40ı ya yüksekten düşme, kişinin düşmesi ya da yüksekten cisim düşmesi. Sonra
madenler geliyor. Arkasından da metal ve nakliye sektörü geliyor. Onun için bugün
iş müfettişi arkadaşlarımız maden ve inşaatlarda hayati tehlike gördüğü zaman iş
yerini derhal durduruyorlar. Binlerce iş yeri durdurmayla muhatap oldular. Nedir,
yüksekten düşmeye karşı tedbir alınmalı. İnşaatta asansör, banyo boşluğuna
düşebiliyorlar. Kenarlarda kalıp çakarken sökerken, tuğla örerken, eşya çekerken
düşmeler olabiliyor. Bu kenarları mutlaka koruma altına alın. İnşaatlarda bu
kültür gelişmeye başladı.
Muhabir: Ayşe Yıldız
Yayıncı: Emine Konuk