DİYARBAKIR (A.A) - Özgür Ayaydın - Spor Toto Süper Liginin
başlamasının ardından Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) yapılan
şikayetlerin önemli kısımını spor programlarının oluşturduğu belirtildi.
Ağustos ayının ikinci yarısında başlayan Spor Toto Süper Ligi ve buna
paralel olarak televizyonlarda yayınlanan spor programlarının çoğunda yapılan
ihlaller izleyicinin tepkisine neden oldu. Sadece Eylül ayında RTÜKe yapılan 5
bin 911 şikayetin bin 812sini spor programları oluşturdu. Bunun üzerin RTÜK, bu
programlardaki ihlallerin ele alınması ve engellenmesine yönelik 19 Aralık 2012
günü İstanbulda değerlendirme toplantısı düzenlemeyi kararlaştırdı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Doç. Dr. Ahmet Yıldırım AA
muhabirine yaptığı açıklamada, bu sezon özellikle medya üzerinden sporda şiddeti
teşvik eden bir sürecin yaşandığını söyledi.
Spor Toto Süper Liginin başlamasının ardından RTÜKün gündemine en çok
gelen konunun spor programları olduğunu bildiren Doç. Dr. Yıldırım, Bazı spor
programlarında korkunç ihlaller yapılıyor. Basına az yansıyor ama bu spor
programları çok ceza alıyor dedi.
-Toplumsal şiddeti kışkırtıyor
Yıldırım, önceki hafta RTÜKün şikayetlerle ilgili toplantısında 34 gündem
maddesinden 13ünü spor programlarının oluşturduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
Bazı spor programlarında, sporcu, teknik heyet, kulüp yöneticisi, taraftar
ve hakemlere karşı kullanılan dil ve üslup, toplumsal kin ve nefret duygularını
körüklüyor. Adeta fair-play, reytinge kurban ediliyor.
Spor Toto Süper Ligi başladıktan sonra sadece Eylül ayında RTÜKe 5 bin 911
şikayet oldu. Bunun da bin 812sini spor programları oluşturdu. Kısacası Eylül
ayında RTÜKe yapılan şikayetlerin yüzde 31 ini bu programlar oluşturdu. Bu
şikayet sayısı aslında izleyicinin spor programlarından duyduğu rahatsızlığını
gösteriyor. Bu oran, Avrupa ortalamasının çok üzerindedir. Avrupada bu oran
yüzde 15-16 oranındadır.
Medya eliyle spordaki şiddet teşvik ediliyor. Sporun müthiş bir kitle gücü
var. Siyasetten, sanat ve kültürden daha fazla kitle gücü var. Medyadaki sporda,
kullanılan dilde fair-play dili sağlanamadığı sürece asla ve asla toplumsal
barışın dili de tutturulamıyor. Medyanın sunuş biçimi, sporun icrasına da olumsuz
yansıyor. Spor programlarında hakarete varan tartışmalar, küfürlü konuşmalar,
programdaki yorumcuların takımlar ve taraftarlar hakkında yanlı ve saldırgan
sözleri toplumsal şiddeti kışkırtıyor.
-Toplantıda sektörün bileşenleri bir araya gelecek
Doç. Dr. Yıldırım, son olarak Eskişehirspor-Fenerbahçe maçında,
Fenerbahçenin mağdur olmasına rağmen şikayetçi olmadığı kırmızı kart olayının
ardından medyanın Hakem Fırat Aydunusun özel yaşamına girdiğini söyledi.
Canlı yayında Aydınusun evinin, eşinin ve çocuğunun konu edildiğini
kaydeden Yıldırım, şöyle dedi:
Bir başka programdaki yorumcunun, Manchester United kafilesinin İstanbul
Atatürk Havalimanına inişinin ardından yaşananlarla ilgili sarf ettiği
cümlelerde ise sadece o kişiler değil, tüm camia hedef alındı. Buradan varmak
istediğim sonuç, özel yaşam ihlalinin bir kişiyle başlayıp, ardından kulüp ve tüm
camia dahil edilerek genişliyor. Bunun sonucunda sadece taraftarın değil herkesin
şikayeti ortaya çıktı.
Yıldırım, RTÜKün spor programlarında yaşanan olumsuzluklar ve izleyici
şikayetlerindeki artış nedeniyle Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol
Federasyonu, Kulüpler Birliği ile Türkiye Spor Yazarları Derneğinin de
işbirliğiyle 19 Aralık 2012 günü İstanbulda toplantı düzenleyeceğini kaydederek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
Değerlendirme toplantısına ulusal kanalların spor müdürleri, spor
programlarının yapımcı, sunucu ve yorumcuları, ihlale en fazla konu olmuş
programların moderatörleri katılacak. Muhataplarımızla yüz yüze bir araya
geleceğiz. Ayrıca ihlale konu olmayan programa temsilcileri de toplantıda yer
alacak. Çünkü bu işi fair-play içerisinde yapanlar da var. Onlarda her şeyin
reyting uğruna yapılmadığını dile getireceklerdir. Bu sayede değerlendirme
toplantısında sektörün tüm bileşenleri bir araya gelecek.
Toplantında yayınlarla ilgili tespitler paylaşılacak ve yayın ihlallerinin
önlenmesi için alınacak tedbirler değerlendirilecek.
Yayıncı: Behçet Güngör