İZMİR (A.A) - İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen
gizli belge ve belge bulundurma soruşturmasında hazırlanan iddianamede, 88i
tutuklu 357 sanık hakkında, 2 yıldan müebbete kadar çeşitli hapis cezaları
isteniyor.
Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı
Zafer Kılınç tarafından hazırlanan ve İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul
edilen iddianamede, Fuhuş yaptırılan kadınlar aracılığıyla yüksek rütbeli
askeri personelin uygunsuz görüntülerini çektikleri ve bunlarla şantaj yaparak
bazı askeri bilgileri elde ettikleri iddia edilen 88i tutuklu 357 sanık yer
alıyor. Sanıklar arasında 3ü kadın, 55 muvazzaf asker bulunuyor.
Yaklaşık 200 bin sayfadan oluşan iddianamede, 196 müşteki ve 831 mağdura da
yer veriliyor. İddianamede adı geçen 831 mağdur arasında devlet memuru ve askerin
de fişlendiği kaydedildi.
-Örgütün TSK bünyesinde çok ciddi şekilde yapılandığı iddiası-
İddianamede, suç örgütünün, bünyesindeki kadınlarla cinsel birliktelik
yaşayan subaylardan gizli bilgi ve belge temin ettiği, bunu kabul etmeyenlere,
gizlice çekilmiş cinsel ilişki görüntüleriyle şantaj yapılarak istenen bilgilerin
alındığı ileri sürüldü.
İfadeler, belge incelemeleri, aramalarda ele geçen suç unsurları, ortaya
konan deliller ile teknik takip ve gizli izleme verilerinin yer aldığı
iddianamenin sonuç bölümünde, Marmariste marina işletmeciliği yapan şüpheli
Bilgin Özkaynak liderliğindeki suç örgütünün, koordinatör adını verdiği
yöneticileri ve üyeleri aracılığıyla özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)
bünyesinde çok ciddi şekilde yapılandığı, devletin güvenliğine ilişkin bilgi ve
belge elde edebilmek adına ilk önce TSK içerisinde bu bilgi ve belgelere
erişebilecek hedefler belirlediği, hedef kişilerin öncelikle kişisel
özelliklerini tespit edip bu bilgilerden hareketle örgütün elinde bulunan
imkanları kullanarak hedeflerine ulaştığının tespit edildiği iddia edildi.
İddianamede, Suç örgütünün amaçlarını gerçekleştirmek için önceden
belirlediği stratejisi, örgütlenme şekli, üyelerinin niteliği, özellikle TSK
bünyesinde örgütlenmiş olması, Türkiye ve KKTC-de geniş bir yapılanmasının
bulunması, kurulan hiyerarşik ilişkinin en ince detayına kadar planlanmış olması,
elde edilen verilerin kaydediliş şekli, şifrelenmiş çok sayıda belgenin
soruşturmanın başından beri geçen sürede halen açılamamış olması ve örgüt içi oto
kontrol mekanizmasının da kurulmuş olması dikkate alındığında, suç örgütün ne
kadar profesyonel düzeyde yapılandığının açıkça ortaya çıktığı ifade edildi.
-Kabul etmeyenlere şantaj-
Ele geçirilen delillerden Pandora veri tabanında isimleri tespit edilen
eskort kadınlar ve örgüt adına faaliyet gösteren sivil memur kadınların,
özellikle kadın zaafı olan kişileri hedeflerine koyarak bu kişilerle cinsel
birliktelik yaşadıklarının ileri sürüldüğü iddianamede, şunlar kaydedildi:
İlk olarak cinsel ilişkiye alıştırılan kişilerin daha çok bayan ve cinsel
birliktelik vaadiyle bilgi ve belge getirmelerinin temin edildiği, cinsel
birlikteliklerin gizli kameralar ile kayıt altına alınarak, bilgi ve belge
getirmek istemeyen kişilere karşı şantaj unsuru olarak kullanıldığı, örgüt adına
faaliyet yürüten bayanlarla cinsel birlikteliğe yanaşmayan kişilerin takip
edilerek varsa başka bayanlarla görüntülerinin şantaj yapmak amacıyla gizlice
çekilerek, daha sonra bu amaçla kullanıldığı anlaşılmıştır.
-TSKya karşı her türlü sabotaj eylemi gerçekleştirebilecek imkan ve
kabiliyette-
Bilgi ve belgeleri yurt içinde veya dışında belirlenen alıcılarına kuryeler
aracılığıyla para karşılığı sattığına dair kayıt tuttuğunun belirlendiğinin ifade
edildiği suç örgütünün, bazı bilgi ve belgeleri hem para karşılığı satmak hem de
bu bilgi ve belgelerin içerdiği bilgilerden dolayı Türkiye Cumhuriyeti hükümetini
ve TSKyı uluslararası arenada devletler karşısında zor durumda bırakmak amacıyla
elinde bulundurduğu iddia edildi.
Türkiyenin gireceği muhtemel savaş düşünülerek düşmanın işine yarayacak tüm
bilgileri topladığı ileri sürülen suç örgütünün, gerektiğinde TSKya karşı
silahlı eylem düzenleyebilecek ve her türlü sabotaj eylemi gerçekleştirebilecek
imkan ve kabiliyette örgütlendiği ifade edildi.
-Generallerin sağlık bilgilerini temin ediyorlarmış-
TSKnın Kara, Deniz, Hava ve Jandarma Komutanlığı ile GATA ve askeri yargıya
ait önemli birimlerinde kendisine bağlı bir yapılanma oluşturduğu öne sürülen
örgütün, TSK içerisinde suç örgütü yapılanması dışındaki hedef kişilerin
terfilerini engellemeyi amaçladığı belirtildi.
GATA yapılanmasındaki üyeleri vasıtasıyla belirledikleri kişilere askerliğe
elverişsizlik, istirahat, hava değişimi, özürlülük ve ilaç raporu verilmesi, suç
örgütünün gönderdiği sivil hastalara TSK sağlık imkanlarının kullandırılması,
hastane medikal alımlarında örgütün önereceği firmalara her türlü yardımın
sağlanması için faaliyet yürüttüğü iddia edilen suç örgütünün, generallerin ve
diğer rütbelilerin sağlık bilgilerini temin ettiği kaydedildi.
Örgütün, ayrıca PKK/KCK terör örgütüne bilgi ve belgeleri aktarmak amacıyla
arşivlediği ileri sürüldü.
-İstenen hapis cezaları-
İddianamede, çete lideri olduğu belirtilen Marina işletmecisi Bilgin
Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel
verilerin kaydedilmesi, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek
suçlarından müebbet hapis cezası isteniyor.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında
ise suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin
etmek suçlamasıyla 2 ile 6 yıl arası hapis cezası talep ediliyor.
Diğer sanıklar hakkında ise 2 yıldan müebbete varan hapis cezaları talep
ediliyor.
Muhabir: Gülcan Kaplan / Emre Umurbilir / Nevbahar Kabaklı
Yayıncı: Osman Kurt