DÜZCE (A.A) - Düzcede 25 yıldır işlettiği su değirmeninde
mısırları una dönüştüren 55 yaşındaki Saniye Yalçıner, teknolojiye inat yöre
halkına hizmet veriyor.
Babasından miras kalan değirmende çalışacak işçi bulamadığı için
işletmeciliğe başlayan Yalçıner, eşiyle birlikte 25 yıldan beri baba mesleğini
devam ettiriyor. Mesleğinin yanında hayvancılık ve tavukçulukla da ilgilenen
Yalçıner, teknolojiye inat yöre halkına hizmet veriyor.
Yalçıner, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının aracılığıyla tanıştığı
mesleğe merakla başladığını belirterek, Babamın burada işçileri vardı. Biz de
onların yanına gidip gelirken özenti oldu, merak ettik, sonra da alıştık. Bunu
yapacak işçi bulamayınca eşimle beraber 25 yıl önce bu işe başladım diye
konuştu.
Eşi olmadığında yalnız çalıştığını vurgulayan Yalçıner, yöre halkından büyük
ilgi gördüğünü söyledi.
Yalçıner, Dışarıdan gelenler, Ne kadar iyiymiş, çok ilginç, tarihi eser
gibi. Böyle bir şey günümüzde kalmadı. Her şey teknolojiye döndü. Su değirmeniyle
bu işi yapıyorsunuz diyor. Bazen de hatıra olsun diye fotoğraf çektiriyorlar
ifadelerini kullandı.
-Mesleğin hemen hemen sonuyum-
Değirmenin suyla çalıştığına dikkati çeken Yalçıner, şunları dile getirdi:
Aşağıda çarkı var. Su çarka yukarıdan vurduğunda baltacık demiri üst taşı
çeviriyor, alt taşı sabit kalıyor. Üstünü çevirdiği zaman istediğimiz zaman un
olur, istediğimiz zaman da yarma olur. Yarma yaptığımız zaman buradaki demiri
kaldırdığımızda istediğimiz kalıbı alıyoruz. İndirdiğimiz zaman ince un haline
geliyor. Müşterinin istediği şekilde oluyor.
İki oğlunun da mesleği bildiğini ancak yapmadığını belirten Yalçıner,
Gençler, Bizim işimiz değil diyor. Bu, ancak ihtiyarların işi. Mesleğin hemen
hemen sonuyum dedi.
Yalçıner, parası olmayan müşterilerden para yerine üründen hak payı
aldıklarını kaydederek, Parası olmazsa ücretin yerine kendi hakkımızı alıyoruz.
Ne demişler, Hak değirmende. Biz de kendi hakkımızı alıyoruz buradan işte.
Emeğimizin karşılığını almış oluyoruz. Buraya vergi veriyoruz. O yüzden almak
zorundayız şeklinde konuştu.
-Kadının yapamayacağı hiçbir şey yok-
Mesleğe eskisi kadar rağbet olmadığını dile getiren Yalçıner, fındık
bahçelerinden dolayı işlerin yavaşladığını savundu.
Mesleğin yanında hayvancılık ve tavukçulukla da ilgilendiğini aktaran
Yalçıner, zamanının çoğunu hayvanlarıyla geçirdiğini, aynı zamanda un ve mısır
sattığını vurguladı.
Kadınların her şeyi yapabileceğine dikkati çeken Yalçıner, sözlerini şöyle
tamamladı:
Herkes gücünün yettiğini yapsın. Bir insanda akıl ve güç varsa, Ben bunu
yapamam diyemez, mutlaka yapar. Bunun tamirini kendim yaparım. Bakımını yaparım.
Yapamayacağım hiçbir şey yoktur. Yeter ki gücüm yetsin. Yetmediği zaman da
çıkıyorum dışarıya bir vatandaştan yardım istiyorum. Geliyor bana yardımcı
oluyor.
Yapmak isteyen yapar, yapmak istemeyen zaten evde de iş yapmaz. Kadının
yapamayacağı hiçbir şey yok. Yeter ki gücü yetsin.
Muhabir: Akif Karslı - Onur Orhan / Ömer Ürer
Yayıncı: Kemal Kaymak