BİNGÖL (A.A) - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiyede o
kadar çok provokasyon yapıldı ki biraz da aşılandık diye düşünüyorum dedi.
Bingölde bulunan Bakan Cevdet Yılmaz, Bingöl Polisevinde gazetecilere
yaptığı açıklamada, Türkiyenin kendi içindeki meselelerini artık geride
bırakması gerektiğini belirterek, huzur ve refah için devam eden çözüm sürecinin
çok önemli olduğunu söyledi.
Bakan Yılmaz, Türkiyenin gelişimi ve güçlenmesine karşı olanların
olabileceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
Ben inanıyorum ki Türkiye kim ne derse desin er veya geç bu meseleleri
geride bırakacak ve çok daha emin bir şekilde yoluna devam edecektir.
Provokasyonlara gelmemek gerekir. Türkiyede o kadar çok provokasyon yapıldı ki,
biraz da aşılandık diye düşünüyorum. Alıştık bunlara... Yani vatandaş da
bunları artık daha rahat görebiliyor, değerlendirebiliyor. Dolayısıyla bunlara
gelmeden yolumuza devam edeceğiz. Burada Bingöl halkının desteğini, bütün sivil
toplumuyla değişik kesimleriyle, medyasıyla ve her kesimiyle bu sürece destek
vermelerini beklediğimi ifade etmek istiyorum.
-10. Kalkınma Planı-
Son dönemde yürütülen en önemli çalışmanın 10. Kalkınma Planı çalışması
olduğunu belirten Yılmaz, bu planla ilgili hazırlıkların devam ettiğini bildirdi.
9. Kalkınma Planı çalışmalarının 2013 yılında sona ereceğini anımsatan
Yılmaz, şöyle dedi:
10. Kalkınma Planının yazım aşamasını geçmiş durumdayız, taslağını
çıkarıyoruz. Hükümet düzeyinde bu ele alınacak, tartışılacak ardından meclise
gidecek. Planlar, biliyorsunuz meclis kararı olarak yayınlanan ve yürürlüğe giren
dokümandır. İnşallah meclisimizin onayıyla mayıs ve haziran ayında mecliste
tartışılıp yürürlüğe girmesini bekliyoruz. Planımızın özünü yenilikçilik ve
girişimcilik oluşturuyor. Son 10 yılda çok önemli mesafeler alındı. 230 milyar
dolarlık bir ekonomiden geçen yıl itibariyle 800 milyar dolarlık bir ekonomiye
ulaşıldı. Bu rakam henüz kesinleşmiş değil, nisanın başında tam rakamlarımız
çıkacak ama aşağı yukarı söylüyorum 800 milyar dolara ulaştı. İhracatımız bu
dönemde 4 kat arttı. 36 milyar dolardan geçen yıl itibariyle 152,5 milyar dolara
ulaştı. Araştırma ve geliştirmeye yaptığımız harcamalar 5 kat arttı. Bütün bu
rakamlar bize şunu gösteriyor; buna devam edebiliriz. İşte yollarda
yaptıklarımız, sağlıkta yapılanlar, sektörel bazda birçok gelişmeleri de ilave
edebiliriz.
-Hedef yüksek gelir düzeyi-
Bakan Yılmaz, yapılan ciddi atılımlarla Türkiyenin ekonomik anlamda adeta
bir sıçrama gösterdiğini, alt orta gelir düzeyinden, yüksek orta gelir düzeyine
geldiğini kaydetti.
Türkiye ciddi bir atılım yaptı bir sıçrama gerçekleştirdi adeta. Türkiye,
alt orta gelir düzeyinde bir ülke olmaktan çıkıp yüksek orta gelir düzeyinde bir
ülke haline geldi. Hedefimiz, orta gelir düzeyinden çıkıp yüksek gelir düzeyine
geçiş yapmak. 2023 vizyonumuzu da bu şekillendiriyor. Nitelikli insan ve güçlü
toplumu öngörüyoruz diyen Bakan Cevdet Yılmaz, Türkiyede doğal kaynaklar,
madenler ve başka birtakım fırsatlar olduğunu ancak ülkenin esas sermayesinin
genç dinamik insan yapısı olduğunu ve buna her türlü yatırımı yapacaklarını dile
getirdi.
-Kriz dönemlerinde reform yapmak daha kolay-
Türkiyenin önündeki 10 yılın çok önemli olduğuna işaret eden Bakan Yılmaz,
bu sürenin heba edilmemesi gerektiğini söyledi.
Yılmaz, krizlerin kötü olduğunu ancak kriz dönemlerinde reform yapmanın daha
kolay olduğunu da vurgulayarak, şöyle dedi:
Kriz yaşamadan reform yapmaya devam etmemiz gereken bir dönemdeyiz. Şimdi
krizler çok kötü şeyler ama bir tek faydası var. Kriz dönemlerinde reform yapmak
daha kolay hale geliyor. Fakat asıl maharet kriz yaşamadan bunu becerebilmektir.
Türkiye son 10 yılda bunu becerdi, ortaya koydu. Önümüzdeki 10 yılda da inşallah
bunu yapacak. Kalkınma planlarımızın en önemli unsurlarından birini de bu
oluşturuyor.
Bir bilgi stratejisi toplumu hazırlıyoruz. Biliyorsunuz artık dünyada
ekonomiler bilgi tabanlı hale geldi. Artık üretim faktörleri içerisinde toprağın,
teknik alet edevatın payı azaldı. Esas üretim faktörü bilgidir. Bunu başaranlar
bilgi tabanlı bir ekonomi oluşturanlar 21. yüzyılda öne geçecek, bunu
yapamayanlar, beceremeyenler de geri kalacaklar. Dolayısıyla bilgi toplumu
stratejimizi de yeniliyoruz. Burada da büyüme ve istihdam odaklı bir şeklide
yapıyoruz. Bilgi topluluğu derken sadece bilgi, iletişim teknolojilerini
kastetmiyorum. O işin bir parçası. Esas bütün süreçleri kamusal olsun, özel
sektörde olsun bütün süreçleri bilgi toplumu perspektifi içinde yeniden
düşünüyoruz ve yeniden tasarlıyoruz.
Muhabir: Abdullah Çelik-Naim Boşkut/Özgür Ayaydın
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu