DÜZCE (A.A) - Onur Orhan / Ömer Ürer - Türk Kızılayı, Vandaki
depremden Arakandaki mazlumlara, Suriyede zulme uğramış insanlardan
Endonezyadaki evsizlere kadar yardıma muhtaç olan herkese Türk halkının adeta
merhamet eli olarak uzanıp, yardım ediyor.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Türk Kızılayının 280 bin Suriyeli mülteciye beslenme ve barınma
hizmeti verdiğini anımsattı.
Biz, kamplardaki kadar kamp dışındaki Suriyelilerin ve hatta Suriye
içerisinde mağdur duruma düşmüş insanların da yardımına koşuyoruz diyen Akar,
sözlerini şöyle sürdürdü:
Can emniyeti sağlanamayan insanlara da 5 ayrı sınır noktasında hizmet
vermekteyiz. Devletimiz, Suriye içindeki insanlara dağıtılmak üzere Kızılaya 50
bin ton buğday bağışladı. Bunu tedricen içeriye yollamaya başladık. Şu ana kadar
6 bin 500 ton unu Suriye içlerine Halep ve Şama kadar yolladık.
Arakanlı Müslümanların bulundukları toprakların altında maden ve petrol
olduğu için soykırıma uğradığını savunan Akar, bu duruma seyirci kalmamak adına
yardım kampanyası başlattıklarını söyledi.
Akar, amaçlarının Arakanlı Müslümanların terk etmek zorunda kaldıkları
köylerine dönmelerini sağlamak olduğunu vurgulayarak, Türk milletinin
merhametiyle toplanmış olan bağışlardan 100 milyon liralık bir fonu orada
kullanacağız. TİKA ve Kızılay ortaklığıyla orada bir takım faaliyetler
yapacağız dedi.
İlk faaliyetimiz, yerlerinden edilmiş olan insanların evlerini
sürüldükleri yerde tekrar yapmaya gayret ediyoruz diyen Akar, şu ana kadar onun
mücadelesini yaptıklarını bildirdi.
Akar, gıda yardımlarının devam ettiğini, konut projesine ise önümüzdeki
günlerde başlayacaklarını dile getirdi.
-Vanda yapacak bir şeyimiz kalmadı-
Vanda meydana gelen depremlerin ardından çadır kentlerden ziyade, mevlana
evleri ile konteynerlerden yaşam alanları oluşturduklarını anımsatan Akar,
barınma sorununun kalıcı konutlarla giderilmesinin ardından geçici yapılaşmaya
ihtiyaç kalmadığını kaydetti.
Geçici barınma imkanı sağlayan yapıların kaldırılacağını ve Kızılaya ait
depolarda toplanacağını ifade eden Akar, Vanda yapacak bir şey kalmadı. Kalıcı
konutlar bitti. Hükümetimiz, devletimiz orada çok süratli bir şekilde afete
müdahale ettiler. Daha çadırlar dururken, kalıcı konutların temelleri atılmıştı
ve teslim edildi. Artık Kızılaylık bir şey kalmadı şeklinde konuştu.
Akar, bölgede rehabilitasyon faaliyetlerinin devam ettiğini anımsatarak,
şöyle konuştu:
Barınma ve beslenme faaliyetlerimiz sona erdi. Konteynerlerimizi de
toplamaya başladık. Bir kısmını yurdumuzda afete maruz kalabilecek yerler için
depolara nakledeceğiz. Tabii bunların nakledilmeden önce onarılması gerekiyor.
Onarımları da bazen yerinde, bazen de orada yapmak üzere konteynerlerimizi geri
alacağız.
-Din, dil ve ırk ayrımı yapmıyoruz-
Türk Kızılayının din, dil ve ırk ayrımı yapmadığına dikkati çeken Akar,
şunları anlattı:
Ermeni Cemaati Genel Patrik Vekili Aram Ateşyanla görüştüm. Türkiyeden
topladıkları yardımları ulaştırıp, ulaştıramayacaklarını sordu. Memnuniyetle
ulaştıracağımızı söyledim. Kendileri de yardımları topladı. Karşıdan gelecek ve
bizden yardımı teslim alacak Ermeni Cemaatinin hazırlanmasını bekliyoruz. Onlar
da oranın Kızılayı ile iş birliği yapmak istiyor. Bize, hazırız dedikleri an,
biz yardımları sıfır noktasından teslim etmeye hazırız.
Türk Kızılayı olarak kendimizi Ermeni, Yahudi, Süryani ve bütün azınlıklara
eşit mesafede hissediyoruz. Bütün Ermenilerden değil, Fransızlardan da gelse
hiç fark etmez. Nerede kanayan bir yara, nerede yardıma ihtiyaç duyan biri varsa
onun yanında olmayı biz ilke olarak kabul etmişiz.
Akar, Türk Kızılayının kan bağışında da önemli bir başarıya imza attığını
söyledi.
Geçen yıl 1 milyon 467 bin ünite kan toplandığını bildiren Akar, 2004
yılında bunun 305 bin ünite olduğunu düşünecek olursak, çok geometrik bir artışla
karşı karşıya kaldığımızı anlamış oluruz dedi.
Akar, kan hizmetlerinin Türk Kızılayının tekelinde olduğunu vurgulayarak,
Hem güvenli kanın toplanması hem işlenmesi hem de hastalara kadar
ulaştırılmasından sorumlu olan Kızılaydır. Allaha çok şükür, bugün bu görevi
yapmaktayız. Artık, kan anonsları sona ermiştir. Artık, elinde kan torbasıyla
ortalıkta sefil perişan olan kan ihtiyacı insanlar devri kapanmıştır diye
konuştu.
2013 yılı hedefimiz 1 milyon 800 bin ünite kan toplamak diyen Akar,
hedefe ulaşmak için gerekli tedbirleri aldıklarını kaydetti.
Kan şubelerinin görevini en iyi şekilde sürdürdüğünü aktaran Akar,
Gönüllülük isteyen bir durum olduğu için şubelerimiz bu konuda çok büyük
faktördür. Yaklaşık 2 bin 500 kişinin çalıştığı kan hizmetleri genel müdürlüğümüz
vardır. Burada da her türlü modern teknoloji kullanarak, dünyanın en ileri
seviyesinde kan ve kan ürünleri elde ediyoruz diye belirtti.
Yayıncı: Kemal Kaymak