ANTALYA (A.A) - Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Esat Karakaya, Uluslararası
Kanser Araştırmaları Ajansının bugüne kadar çoğu kimyasal 950 etkeni
incelediğini belirterek, Kimyasalların kanser yapma olasılığı maruz kalınan
süre ve doza göre değişir dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesinin, toplumu bilgilendirmek amacıyla
başlattığı Kanser Okulunun ikinci dersi tamamlandı.
Büyükşehir Belediyesinin, Medstar Kanser Merkezi işbirliğiyle kanser
konusunda vatandaşları bilinçlendirmek için başlattığı Kanser Okulunda ikinci
ders AKM Aspendos Salonunda gerçekleştirildi. Çevresel faktörler, yaşam tarzı ve
kanser ilişkisinin ele alındığı derse, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Esat Karakaya, Ankara
Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Ahmet Demirkazık, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Prevantif Onkoloji
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik konuşmacı olarak katıldı.
Ali Esat Karakaya, medyanın, su ve ekmeği bile Kanser yapar gibi
gösteren haberler yaptığını belirterek, bu tarz haberciliği eleştirdi. Kimyasal
maddelerin gündelik hayatta arttığına dikkati çeken Karakaya, bu maddelerin
fayda-zarar ilişkisinin iyi taranması gerektiğini söyledi.
Kimyasalların kanser yaptığının 250 yıldır bilindiğini dile getiren
Karakaya, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansının bugüne kadar çoğu kimyasal
950 etkeni incelediğini belirterek, Kimyasal madde, alınan miktar ve maruz
kalınan süreye bağlı olarak etkili olur. Bu maddelerin yönetimi önemlidir.
Kimyasalların kanser yapma olasılığı maruz kalınan süre ve doza göre değişir
dedi.
GDOlu ürünlerin kanser yapma olasılığını da anlatan Karakaya, şöyle
konuştu:
Genetiği değiştirilmiş organizmalar birbirinden farklı ürünlerdir. İnsan
sağlığına etki yönünden kategorik olarak tümü güvenli kabul edilemez. Her ürün
ayrı ayrı güvenlik testlerinden geçirilmeli ve risk değerlendirmesi sonucuna göre
kullanıma girmelidir. Bugün ticarete konu olan ürünler karşılıkları olan
biyoteknoloji ürünü olmayan geleneksel ürünler kadar güvenlidirler. Bugüne kadar
da bu ürünlerin tüketiminden doğan bir sağlık sorununa rastlanmamıştır.
-Sigaranın kanser üzerindeki etkisi-
İsmail Çelik ise sigaranın sonunu korku filmine benzetti. Sigara
dumanının içilen sigaradan daha zararlı olduğunu belirten Çelik, Pasif içici
normal içiciden daha fazla etkileniyor. Sigara içip çocuğu öpmeye hakkınız yok.
72 saat bir sigaranın etkisi içildiği yerde kalır. Taksiciler, minibüsçüler,
otobüs şoförleri araçlarında sigara içemez. Koku gider ama maddeler kalır.
Bunları bilelim ve yayalım dedi.
Güneş ışığının kanserojen etkisi olduğunu ifade eden İsmail Çelik, güneşin
ısıtırken değil, yakarken bu etkiyi yaptığına dikkati çekti.
Ahmet Demirkazık da, beslenme ile kanserin ilişkisi olduğuna vurgu yaptı.
Doğru beslenmenin çocukları gelecekte kanserden koruduğunu belirten Demirkazık,
şekerin doğrudan kanser yapmadığını söyledi. Demirkazık, Kanserin üçte bir
nedeni sigara ise üçte biri de obezitedir dedi.
Medstar Kanser Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kanserin basit
kurallara uyulursa önlenebilir bir hastalık olduğunu, erken tanı yapıldığı
takdirde ise tedavi edilebileceğini kaydetti.
Yayıncı: Güç Gönel