BALIKESİR (A.A) - Yol İş Sendikasına bağlı kara yolu işçileri,
Bandırmada eylem yaptı.
Karayolları Bandırma Şube Müdürlüğü binası önünde gerçekleşen eyleme
Petrol-İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı İsmail Kayan, Genel-İş Sendikası
Bandırma Şube Başkanı Recep Kum ve Eğitim-İş Sendikası Bandırma Temsilcisi Erol
Akün de katıldı.
Yol-İş Bursa 1 Nolu Şube Başkanı Muharrem Yıldız, eylemin ardından yaptığı
konuşmada, sendika üyeleri kara yolları işçilerinin ülkenin dört bir yanına
diktiği eserlerle herkesin gurur duyduğunu söyledi.
Sendika olarak, hak, hukuk ve diyalog yolundan hiçbir zaman
vazgeçmediklerini belirten Yıldız, şunları kaydetti:
Biz didişmek değil, ülkeye zaman kaybettirmek değil, haklarımızın ve
işimizin mücadelesini verdik. Bizi anlamak istemediler. Hukuk yoluna gittik,
kazandık. Kabul etmediler. İtiraz ettiler. Kazandığımız davalar Yargıtaya gitti.
Yargıtay, kara yollarında taşeron işçi adı altında çalıştırılan işçilerin, işe
başladıkları tarihten beri Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi olduğuna karar
verdi. Demokratik bir hukuk devletinde yapılması gereken tek bir işlem vardır;
Yargıtayın kararının gereğini yapmak. Ankara böyle mi yaptı- Hayır. Onlarca kez
çeşitli kademelerle yaptığımız görüşmeler, verdiğimiz dosyalar, görüşmelere karşı
Yol-İşe söyledikleri tek bir cümle var; haklısınız. Ancak, başta 6 bin 411 dava
açan işçi olmak üzere binlerce işçinin hakkına karşı takınılan oylamacı tutum,
tahammül sınırlarını aşmış bulunmaktadır.
Yaklaşık 10 bin kadrolu işçinin kızağa çekildiğini, 11 bin 555 iş aracının
çürümeye terk edildiğini savunan Yıldız, Karayolları Genel Müdürlüğünün ülke
düzeyindeki tüm işleri, anahtar teslimi ihale edilmeye başlandı. Hem de binlerce
geçici işçi ortada bırakılarak, 8 bin 500 kadrolu işçi kenarda bekletilerek, 6
bin idari personel, pasif duruma getirilerek. Bu işin, devleti zarara uğratma
boyutunu ilgili kuruluşlar incelediğinde görecekleri tek gerçek, yapılan bu
ihalelerde kamu yararı bulunmayıp, vatandaşın vergilerini ve alın terini yandaş
müteahhitlere peşkeş çekmek olduğudur görüşünü savundu.
Muhabir: Ahmet Pesen / Burak Akay
Yayıncı: Haluk Yüksel