ÇANAKKALE (A.A) - Çanakkale Halk Eğitim Merkezinin açtığı el
sanatları kursuna katılan kadınlar, keçe ve yamadan, çiçek, şapka, yelek ve
elbise gibi ürünler yapıyor.
Kursa devam eden kadınlar, keçe liflerini alıp, su, sabun ve ısıyla
dövdükten sonra kumaş haline getiriyor. Daha sonra bu kumaştan istenen ürünü
yapan kadınlar, aynı zamanda kullanılmayan eski kumaş parçalarını birbirine
yamalayarak, yeni giysiler ortaya çıkarıyor.
Usta öğretici Serpil Şahin, keçenin çok eski bir tarihe sahip olduğunu
belirterek, keçenin kadınların ellerinde işledikten sonra çanta, halı, kilim,
paspas, giysi gibi ürünlere dönüştürdüğünü söyledi.
Çanakkale Sanat Tiyatrosunun kostüm ve dekor tasarımını da yapan Şahin,
kaba kumaş olarak tanımlanan keçenin, kadınların elinde sanata dönüştüğünü
bildirdi.Keçenin doğal ve temizliğinin çok kolay olduğunu ifade eden Şahin,
kumaşın toz tutmadığını ve kolay temizlendiğini dile getirdi. Şahin, şöyle
konuştu:
Keçeyi kendimiz yapıyoruz. Keçenin liflerini alıp hazırlıyoruz. Sanayide
kullanılan keçeyi almıyoruz. Lifleri alıp su, sabun ve ısıyla döverek kumaş
haline getiriyoruz. Bu kumaşlarla çeşitli desenler işleyerek, yelekler, kırlent,
paspas, çanta ve şapka gibi ürünler yapıyoruz. Kırk yama kursu da veriyoruz. Keçe
ve yama unutulmaya yüz tutmuş sanatlarımız. Bunları ortaya çıkarmaya çalıyoruz.
Babaannelerimizin, anneannelerimizin yaptığı üçgen ve karelerden oluşmuş, atık
malzemeleri kesip değerlendirerek yeni kullanım alanları ortaya çıkarıyoruz.
İnsanlar artık yama kelimesini unutmuş gibi. Kimse giysisini yama yaparak
neredeyse giymiyor. Amacımız eski ürünlerimizi değerlendirelim. Eskiyi
değerlenmek adına bazı çalışmalar yapıyoruz. Eskiden, 40 pare ve yamalı bohça
gibi bazı şeyler söyleniyordu. Burada da eski eşyalardan giysiler ve evde
kullanacağımız her türlü ürünü yapıyoruz.
Muhabir: Fikriye Susam Uyar
Yayıncı: Haluk Yüksel