DÜZCE (A.A) - Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB)
Yönetim Kurulu Üyesi Cafer Kaba, "Kestane balını sofralık malzeme olmaktan
çıkaracağız, ilaç sanayisinde destekleyici ilaç olarak kullanmayı düşünüyoruz"
dedi.
Kaba, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Karadeniz ve Marmara bölgelerinde
kestane balı üretildiğini, iki bölge arasında lezzet ve yoğunluk açısından fark
olduğunu söyledi.
Karadenizde üretilen balın, meyvenin ve kestanenin daha lezzetli ve kıvamlı
olduğuna işaret eden Kaba, Bizim bölgede 350-400 ton civarında üretim var,
diğer illerde bize nazaran çok az. Kestane balında Düzcenin öne çıkmasının
sebebi, kestane balın önü ve arkasında üretilen ballardan ayırmamız diye
konuştu. Kaba, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tek çam değil, sadece kestane balını sağmamız bizim özelliğimizi artırıyor.
Kestane mevsiminden önceki balları alırız, sonunda da ballarımızı sağarız. Bu
nedir- Saf kestane üretimi var. Diğer bölgelerde ilkbaharda alınan kestane
sonunda sağılır. Artık orada orman gülü balı da olur, diğer çiçek balları da olur
ama bizim Düzcenin özelliği paketleme tesisimiz olduğu için bunları çok
rahatlıkla ayrıştırıyoruz. Bu nedenle balımızı çok rahat dolduruyoruz. Orman gülü
balı ile karışık olursa ilgili bakanlık doluma izin vermiyor."
-Bal ormanları-
Kaba, Türkiyede kayıt altına alınan üretim kapasitesinin olmadığına işaret
ederek, ürettikleri 400 tonun 15 tonunu resmi olarak doldurduklarını, o nedenle
ölçümlemenin doğru olmayacağını savundu.
Kestane balının en fazla Zonguldak ve Düzcede üretildiğine dikkati çeken
Kaba, "Ortalama 150 ton olsa 8-10 vilayette bin tonun üzerinde üretim yapıldığı
tahmin ediliyor" ifadesini kullandı.
Kestane balı üretimini artırmak için bal ormanlarının kurulduğunu, bakanlık
nezdinde çalışmalar başlatıldığını anlatan Kaba, şunları söyledi:
"Mevcut ormanları iyileştirme, arıcılarımıza düzenli arılıklar sağlama, boş
olan yerlere de kestane ormanları kurmak adına ufak çaplı çalışmalar yapacağız.
Bölgemiz Şifalı Su mevkisine daha önce kestane ve bal ormanları dışında çam
ekildi fakat doğa bunu kabul etmedi. Tekrardan kestanelikler çıkmaya başladı.
Zorlamayla hiçbir şey olmuyor. Bizim doğal olarak kestaneliklerimiz var.
Bunları iyileştirmek için kestanelerde seyrekleştirmeye dikkat edilecek, kesimler
yapılmayacak, etrafı boşaltılacak. Ulaşamadığımız çok yer var. Buralara ulaşmak
için yeni ormanlık açık arazilerde 10 ve 15 dönümlük yerlerde kestane ağırlıklı
çalışmalar yapacağız.
Orman ve Su İşleri Bakanlığının buna yönelik çalışması var. Akçakocada 30
bin hektarlık alanın orman sayıldığı ve onların vatandaş tarafından kullanıldığı,
bunların 49 yıllığına vatandaşlara kiralanması, sadece fındık ekilmemek kaydıyla
kestane ormanı, ceviz, ıhlamur gibi çalışmalarla bize vereceklerini söylediler.
Bunların hepsinde kestane ormanlarını düşünüyoruz."
-Kestane balı ilaç sanayisinde kullanılacak-
Kaba, kestane balının hem antibiyotik hem de antioksidan özelliğinin
bulunduğuna işaret ederek, balın öksürük ve gribal enfeksiyonlar dahil bazı
hastalıklarda kullanılabildiğini vurguladı.
"Bir tek ölüme çaresi yok, her yönüyle faydası var" diyen Kaba, "Kestane
balı artık satılık bal değil, ilaçlık bir bal olacak. Çalışmalarımız oraya doğru
gidiyor. İnşallah bunu da başaracağız. Kestane balını sofralıktan çıkaracağız,
destekleyici ilaç olarak ilaç sanayisinde kullanmayı düşünüyoruz. O yüzden
kestane balı Türkiye için çok önemli" şeklinde konuştu.
İklim şartlarının elverişli olması halinde üretim kapasitesini 500 tona
çıkartmayı hedeflediklerini aktaran Kaba, kendi çocuklarına yedirmeyecekleri balı
raflara asla çıkarmadıklarını vurguladı.
Muhabir: Onur Orhan
Yayıncı: Atakan Çelik