KONYA (A.A) - Konya Ticaret Borsası (KTB), Selçuk Üniversitesi
(SÜ) Ziraat Fakültesi ve Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü
tarafından hazırlanan Konya İlinde Kırsal Alanda Tarım İşletmelerinde Yoksulluk
Analizi ve Uygun Stratejilerin Modellemesi projesinin sonuçları açıklandı.
Proje Koordinatörü SÜ Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Cennet Oğuz, KTB Başkanı Uğur Kaleli ile birlikte KTBde düzenlediği
basın toplantısında, Şubat ayında tamamlanan projenin sonuçları ile ilgili
bilgiler verdi.
Oğuz, projenin ana hedefini il genelinde kırsal alanda Çiftçi Kayıt Sistemi
ve Veteriner Kayıt Sistemine kayıtlı üreticiler için bir yoksuluk tanımlamasının
yapılması, tarım işletmelerinin stratejilerinin oluşmasında yoksulluk faktörünün
sosyolojik ve ekonomik etkisinin ortaya konulmasının oluşturduğunu söyledi.
Araştırma ile ayrıca çiftçilerin refah düzeyini iyileştirecek veya
kötüleşmesini önleyecek stratejilerin ortaya konulduğunu, Konyada tarım
işletmelerinde yoksuluğun boyutunun belirlendiğini, yoksuluk riski analiz
edilerek, yoksul ve yoksul olmayan çiftçi ayrımı yapıldığını ifade eden Oğuz,
toplam 170 köyde 713 üretici ile görüşüldüğünü bildirdi.
-713 işletmenin 213 adedi, yani yüzde 30.20si yoksuluk sınırı altında
yaşamaktadır
Araştırma alanında 713 işletmenin yüzde 65.92sinin bitkisel üretim, yüzde
15.43ünün hayvansal üretim ve yüzde 18.65inin karma üretim yapan işletmelerden
oluştuğunun belirlendiğini ifade eden Oğuz, şunları kaydetti:
Yoksuluk sınırı Konya ilinde genel ortalamada yılık 2 bin 479 lira olarak
belirlenmiştir. Bu rakam günlük 6,79 liraya denk gelmekte olup, 4 kişilik bir
ailenin gelirinin, yoksulluk sınırının üzerinde olması için en az 815 lira olması
gerekmektedir. Toplam 713 işletmenin 213 adedi, yani yüzde 30.20si yoksuluk
sınırı altında yaşamaktadır. Sonuç olarak Konyada yoksulluk sınırı altında kalan
işletmelerin büyük bir kısmı kuru tarım sistemi hakim olan, küçük işletme
niteliğinde faaliyet gösteren ve dağlık alanlarda hayatlarını sürdüren
işletmelerden oluşmaktadır. Yoksulluk açığı endeksinin en yüksek olduğu coğrafi
bölge dağlık bölgelerdir. Yani dağlık bölgelerde yoksuluk sınırı altında kalan
hanelerin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması için yapılması gereken gelir
transferi yüzde 65,03 kadardır.
Araştırma alanında tarım işletmelerinin ortalama tarımsal gelirlerinin yüzde
16,46sını tarımsal destek ve primler oluşturduğunu anlatan Oğuz, bölgede üretim
ve kalite sorunlarının halen yaşandığını bildirdi.
Devlet ve özel sektörün bölgedeki tarımsal üretim ve kalite sorunlarının
çözümünde prim sistemini devreye sokabileceğini vurgulayan Oğuz, Hem bitkisel
üretimde hem de hayvancılıkta üretim sorunu halen devam ettiği için üretimi
primlerle özendirmeliyiz. Bunun yanında bazı dağ köylerinde olduğu gibi tarım
kesiminde yeterli üretim yapamayan, piyasaya yeterli ürün sunamayan ancak
bulunduğu yerde kalması gereken üreticilere de yapılması gereken destek doğrudan
gelir desteği olmalıdır dedi.
-Sadece ürün bazlı desteklemeler, tarımsal desteklerden aldığı payı
düşürüyor
KTB Başkanı Uğur Kaleli ise Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde kırsal
nüfusun büyük bir kısmının tarımdan geçindiğini, buna karşın yoksulluğun kırsal
alanda kentsel alanlara göre daha şiddetli görüldüğünü bildirdi.
Bu da nüfusunun yaklaşık yüzde 40ı kırsal alanda yaşayan Konya için
çözülmesi gereken sorunların başında geldiğini dile getiren Kaleli, şöyle
konuştu:
Konyada kuraklık ile yoksuluk arasında doğru bir ilişki vardır.
Türkiyenin tahıl ambarı olarak bilinin Konyada kuru iklimden dolayı ekilen
arazilerin büyük kısmından, 2 yılda bir ürün alınabilmektedir. Sadece ürün bazlı
desteklemeler, ilimizin tarımsal desteklerden aldığı payı da o ölçüde
düşürmektedir. Mavi Tünelde sona gelinmesi ve KOP İdaresi Başkanlığının
kurulması önemli adımlar olmuştur. Fakat Konya Kapalı Havzasının suya ihtiyacı
vardır. Konya Ovasına dış havzalardan su getirilmelidir. Bununla birlikte
tarımsal sulama altyapısının rehabilitasyonu ve arazi toplulaştırmaları ile
birlikte Konya sadece ülkemiz değil, bölgesinin gıda güvenliğinin sigortası
olacaktır.
Yayıncı: Rıfat Yerlikaya