ADANA (A.A) - Volkan Kaşık - Su ürünleri tüketiminin bölgeler
arasında farklılık gösterdiği, kıyı bölgelerinde kişi başına yıllık 25 kilo olan
balık tüketiminin, İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde 1 kiloya kadar
düştüğü bildirildi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Yasemen Yanar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insan beslenmesi açısından
balığın kanatlı hayvanlar ile küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara göre daha sağlıklı
olduğunu söyledi.
Beslenmedeki öneminin anlaşılmasıyla balığa olan talebin her geçen gün
arttığını anlatan Yanar, giderek artan talebin, balıkların avlanabilir doğal
stoklarının sınırlı olması nedeniyle karşılanamadığını ifade etti.
Türkiyenin zengin balıkçılık kaynaklarına sahip olduğuna dikkati çeken
Yanar, şunları kaydetti:
Türkiye, kişi başına düşen su ürünleri tüketimi bakımından dünya ve AB
ortalamasının gerisinde kalmaktadır. Türkiyede su ürünleri tüketimi yıllık kişi
başı yaklaşık 8 kilo olarak açıklanmıştır. Dünya ortalaması 16,4 kilogram, Avrupa
ortalaması ise 22,3 kilogramdır. Bunun başlıca nedeni, su ürünlerinin diğer et
ürünlerine göre daha pahalı olmasıdır. Su ürünleri tüketimi, bölgelerimiz
arasında da farklılık göstermektedir. Başta Karadeniz bölgesi olmak üzere kıyı
bölgelerinde kişi başına yıllık 25 kiloya ulaşan tüketim, İç, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde 1 kiloya kadar düşmektedir. Bunun nedeni ise iç bölgelere
nakliye maliyeti nedeniyle balık fiyatlarının artmasıdır. Tüketim alışkanlıkları
da önemli rol oynuyor. İç bölgelerde yaşayan insanlar enerji ve protein
ihtiyaçlarını daha çok tahıl ve kırmızı et tüketimiyle karşılıyor, balık
neredeyse beslenmede hiç yer almıyor. Alışkanlıkların değiştirilmesi için ise
yöredeki halkın su ürünlerine olan ilgisini çekecek tanıtıcı ve özendirici
faaliyetler yapılmalıdır. Ayrıca İç, Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki bu az
tüketim, o bölgelere kültür balıkçılığının yaygınlaştırılmasıyla artırılabilir.
-İster denizden ister çiftlikten-
Doç. Dr. Yanar, Türkiyenin su ürünleri tüketimi düşük olan İç, Doğu ve
Güneydoğu bölgelerinde kültür balıkçılığının geliştirilmesi gerektiğini
belirterek, böylece tüketimin de artmasının sağlanacağını vurguladı.
Türkiyede kültür balıklarının, doğal balıklar kadar fazla tercih
edilmediğine değinen Yanar, şöyle devam etti:
Su ürünlerinin doğal ve kültür formları arasında genelde görünüm, şekil ve
renk kalitesi bakımından farklılıklar var. Yetiştiriciliği yaygın olarak yapılan
alabalık, çipura ve levrek, şekil bakımından doğal formlarına göre daha tıknaz
bir yapıya sahiptir. Kültür balığıyla bunların doğal formları arasında insan
sağlığı ve beslenmesi bakımından ise önemli bir farklılık yok. Lezzet bakımdan ön
yargılar bir tarafa bırakılırsa benzer durum söz konusudur. Diğer yandan, doğal
balıkların kültür balıklarına göre pahalı olması, kirletici etmenler ve ekolojik
dengesizlik gibi sorunlar, kültür balıklarının tüketimini insanoğlunun önemli bir
gereksinmesi olarak ortaya çıkarmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı tüketiciler,
kültür balığını ve kültürü yapılan diğer su ürünlerini gönül rahatlığı içinde
tüketebilirler.
Yayıncı: Tevfik Işık