İZMİR (A.A) - Ali Rıza Karasu - Küresel ekonomik kriz Aliağa
Gemi Söküm Tesislerinde iş yoğunluğunu artırdı. Geçen yılın tamamında 652 bin
ton olan bölgenin hurda üretimi, bu yılın ilk 6 ayında 550 bin tonla rekor
seviyeye ulaştı.
Aliağa Gemi Geri Dönüşüm Sanayi Derneği Atık Yönetim Merkezi Sorumlusu Ersin
Çeviker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelen gemilerin bayrağı farklı olsa da
çoğunluğunun sahibinin, ekonomik kriz yaşıyan Yunanlı armatörler olduğunu
söyledi.
Krizdeki Yunanistanın adalara desteği kesmesiyle birlikte atıl kalan
gemilerin, rotayı Aliağaya kırdığını belirten Çeviker, 2009 yılında başlayan
küresel ekonomik krizle birlikte dünyada navlun fiyatlarının düşmesi ve ülkeler
arasındaki ticaretin azalmasının Aliağa Gemi Söküm Tesislerinde faaliyet
gösteren firmaların büyümesinde merdivenin ilk ayağını oluşturduğunu kaydetti.
Söküme gelen gemilerin çoğunluğunu Yunanlıların oluşturduğunu anlatan Ersin
Çeviker, şöyle konuştu:
Dünyada en büyük ticari filoya sahip ülkelerden biri olan Yunanistan,
küresel ekenomik krizden en fazla etkilenen ülkelerden biri oldu. Yunanistan
hükümeti, ana kıtayla adalar arasındaki ulaşımı finanse ediyordu. Ekonomik kriz
sebebiyle adalarda yaşayan vatandaşlarına ana kıtayla daha ekonomik ulaşım
sağlamaları için uyguladığı desteği geçen yıl kaldırdı. Taşımayı bırakan devlet,
desteği de kesince özellikle adalara çalışan gemiler atıl kaldı. Geçen yıl
Yunanistana ait 21 gemi tesislerimizde söküldü. Geçen sene söktüğümüz Daliana,
Capricorn, Taurus, Alexandrat, Marina, Samothraki, Ramilda, Dimitroula ve Aries
isimli gemiler, adalarla ana kıta arasında Ro-Ro, kargo ve yolcu taşımacılığı
yapıyordu.
Çeviker, krizin Yunanistanda bitmeyen gemileri de söktürdüğünü, geçen yıl
Pire Limanında inşası devam eden iki kruvaziyerin yapımından vazgeçildiğini
ifade etti.
Yunanistandan gemi geliminin devam ettiğini dile getiren Çeviker, şunları
söyledi:
Kriz Yunanistana çok sayıda gemiyi sattırdı. Bu yılda hala Yunanistandan
gemi almaya devam ediyoruz. Söküme gelen gemilerin bayrağı farklı olsada yüzde
70e yakınının sahibinin Yunanlılar olduğunu biliyoruz. Vergi açısından sağlanan
kolaylıklar sebebiyle kayıtları başka ülkeler adına yapılmış. Tesislerde sökülen
Togo, St-Vincent, Panama ve Malta adına kayıtlı 36 geminin çoğunun da Yunanlılara
ait olduğunu biliyoruz. İlk altı ayda Aliağada sökülen 182 gemiden 13ü
Yunanistan bayraklı. Bu gemilerden 6sı adalara su taşıyan tanker, 3ü yine Ro-Ro
ve yolcu, 1i römorkör, 3ü kuruyük gemisi. Yunnistandaki kriz bu yılda bize
fırsat olmaya devam ediyor gibi gözüküyor.
-Küresel kriz bize yaradı-
Aliağa Gemi Söküm Tesislerinde faaliyet gösteren firmaların 2009 yılında
başlayan küresel ekonomik krizle birlikte büyümeye başladığını vurgulayan
Çeviker, bölgede faaliyet gösteren 21 firmanın şu anda yüzde 100 kapasiteyle
çalıştığını ifade etti. Tesislerde 1500 kişinin çalıştığını, haziran ayı sonu
itibariyle 182 geminin söküme alındığını dile getiren Çeviker, Küresel ekonomik
kriz büyümemizde merdivenin ilk ayağını oluşturdu. 2009 yılında başlayan büyüme
2010 ve 2011de de sürdü. 2012de de yükseldi. Geçen yıl ilk altı ayda 320 bin
ton olan hurda üretimi, bu yıl 550 bin ton oldu. Bölgedeki firmaların yıllık
hurda üretim kapasitesi 900 bin ton. Yılı yüzde 100 kapasiteyle kapatacağımızı
tahmin ediyoruz dedi.
Armatörlerin, boş kalan eski gemileri söküme gönderdiğine dikkat çeken
Çeviker, dünya genelinde gemi sökümünün önümüzdeki yıllarda daha da artacağını
vurgulayarak, Dünya filosu şu anda 1 milyar detweyt ton gibi bir taşıma
kapasitesine sahip. Bu gemilerin yaş ortalaması da 24. Deniz üzerinde bu çok
yüksek bir yaş. Eski hurda anlamına geliyor. Geminin yaşı artıkça çevreye ve
denize zararları artıyor, teknolojinin gerisinde kalıyorlar. Çevre riski
nedeniyle bu gemiler bazı limanlara alınmıyor. Sökümden başka çare kalmayınca
bunların önümüzdeki yıllarda söküme gönderileceğini düşünüyorum diye konuştu.
-BMnin Hindistan kararı Aliağaya ilgiyi artırır-
Çeviker, dünyanın ikinci büyük tesislerine sahip Hindistandaki söküm
işletmelerinin, çevre ve işçi sağlığına yönelik kötü uygulamaları ile katı atık
yönetiminin olmaması gibi sebeplerle Birleşmiş Milletler (BM) tarafından altı ay
süreyle bütün faaliyetlerinin askıya aldığını belirterek, Hindistanın altı ay
süre içinde bu şartları yerine getirmesi zor görünüyor. BMnin aldığı karar
sonrasında büyük tonajlı gemilerin Aliağaya gelmesini sağladı. Bir ay öncesinde
bin 800-2 bin tonajlı gemiler söküme gelirken şimdi 3 bin 500-4 bin tonajlı
gemiler geliyor dedi.
-Atıkları sınıflandırarak imha ediyoruz-
Aliağadaki söküm tesislerinde çıkan tüm atıkların sınıflandırılarak geri
dönüşüm tesislerinde değerlendirdiklerini belirten Çeviker, şöyle devam etti:
Geçen yıl oluşan atıkların yüzde 98ini geri kazanma tesislerine
gönderdik. Yüzde 98in yüzde 14ü piller, aküler ve diğer madenlerden oluşuyor.
Bu atığı maden geri kazanma tesislerinde yeniden değerlendirerek imha ettik.
Geriye kalan yüzde 84ünü de elektrik enerjisi ve ek yakıt enerjisi olarak
çimento fabrikaları, İzaydaş gibi tesislere gönderdik. Kalan yüzde 2si aspettir.
Aspet geri dönüştürülebilecek bir malzeme değildir. Gömme şeklinde imha ediliyor.
Aldığımız tedbirler ve yapılan kontrollerde çok başarılıyız. Bu konuda BMden
aldığımız tepki çok olumlu.
Demtaş Geri Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı Bahtiyar Kardeş ise hurda
fiyatlarının dünya genelinde son bir ayda gerilemesinin firmaları olumsuz
etkilediğini söyledi. Fiyatların demir çelik üretiminin düşmesinin etkisiyle
gerilediğini anlatan Kardeş, Bölgede bu yıl 1 milyon ton hurda kapasitesine
ulaşırız. Fiyatlar düşünce hurda elimizde kaldı. Benim firmamda 18-19 bin ton
var. Ben bunu aldığımda hurdanın tonu 460 dolardı, şu anda 390 dolara düştü. Şu
anda sökümde olan iki gemimiz var. İki gemimiz de yolda. En büyük sıkıntımız
kapasite. Her firmanın denize kıyısı 50 metre. Aynı anda ikiden fazla gemiyi
söküme alamıyoruz. Buranın 10 misli daha büyük bir alana ihtiyacımız var dedi.
Yayıncı: Şükran Yücel