EDİRNE (A.A) - Edirne Valisi Hasan Duruer, kültürel kimliğin
muhafaza edilememesine tepki göstererek, Yeni Saray içler acısı durumda, 1878
Türk-Rus Savaşında Rusların eline geçmesin diye, kendimiz dinamitlerle havaya
uçurmuşuz dedi.
Duruer, Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen Koruma ve Restorasyon
Sempozyumunda yaptığı konuşmada, koruma ve restorasyon konusunun Türkiyede
bilinmediğini söyledi.
Edirne ve Türkiyenin her yerinde tarihi eserlerin korumasız olduğunu
belirten Duruer, idareci, belediye, mimar, mühendis ve vatandaşların tarihi eser
koruması konusunda bilgisiz olduğunu ifade etti.
Edirnede kültürel kimliğin muhafaza edilmeye çalışılmasına rağmen geçmişte
yapılan bir çok hatanın varlığına işaret eden Vali Duruer, şunları kaydetti:
Geçmişe baktığımızda Edirne esasında bir kale şehridir. Ancak kale
duvarlarından eser yok, sadece temelleri kalmış durumda. Sonra araştırdığınız
zaman, zamanının idarecileri tarafından, bu vali, belediye başkanı olur, kale
surlarının satıldığını görüyorsunuz. Yine Türkiyenin ilk yapılan askeri
hastanelerinden bin 250 yatak kapasiteli bir hastanenin şu an yerinde yeller
esiyor, Edirne çöplüğü olarak kullanılıyor. Bu hastanede zamanın idarecileri
tarafından yıkılmış ve satılmıştır. Yeni Saray içler acısı durumda, 1878 Türk-Rus
Savaşında Rusların eline geçmesin diye, kendimiz dinamitlerle havaya
uçurmuşuz.
-İmitasyon mezalık var...
Tarihi mezarlıkların da içler acısı bir durumda olduğunu ifade eden Duruer,
ilk defa imitasyon mezarlığı Edirne gördüğünü söyledi.
Duruer, Edirnedeki imitasyon mezarlığın Selimiye Camisinin arka tarafında
bulunduğunu belirterek, Taşlar ziyan olmasın diye bir araya getirip suni
mezarlık yapılmış. Öte yandan, maalesef ağaç dikmeyi bir eser sanıyoruz. Şehirler
betonlara mahkum olduğu için ağaçları sadece park, bahçe, mezarlık ve askeriyede
görebiliyoruz. Her önüne gelen istediği yere ağaç dikiyor. O ağaç büyüdüğü zaman,
tarihi eserin görüntüsünü örter mi diye düşünülmüyor şeklinde konuştu.
Duruer, tarihi yapıların ve kültürün korunması için, işin ehline teslim
edilmesi gerektiğini kaydetti.
Mimar Sinan Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Sadettin Ökten de
şehirlerin toplumların yansıması olduğunu söyledi.
Günümüzde gökdelen yapılarının hızla yükseldiğini belirten Ökten, mimari
yapıdaki değişim nedeninin kültürel deşişimden kaynaklandığını kaydetti.
İzmit Anıtlar Kurulu Üyesi, Şehir ve Bölge Planlamacısı Zinnur Büyükgöz de
tarih koruma ve restorasyon çalışmalarının tarihte ideolojilerin çekişme alanı
olarak yer bulduğunu belirtti.
Sempozyumda, Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin
Beksaç, Prof. Dr. Metin İlkışık, Prof. Dr. Nuran Kara Pilehvarian da birer
konuşma yaptı.
Muhabir: Cihan Demirci / Salih Baran
Yayıncı: Murat Paksoy