YOZGAT (A.A) - Ömer Sarı - Şahin Özmen - Yaşlıların ölmesi,
gençlerin de göçmesiyle 30 yıl önce tamamen boşalan Büyükkışla köyüne Fransadan
gelerek ev yapan Hacı Duran Alpyıldız (61), 5 yıllık uğraş sonucu 12 haneye çıkan
köyüne muhtarlık getirmeyi başardı.
Hacı Duran Alpyıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Büyükkışla köyünde
doğup büyüdüğünü, vatani görevini yaptıktan sonra da Fransaya çalışmaya
gittiğini söyledi.
Fransada önce işçi olarak çalıştığını, daha sonra kendi işini kurduğunu
anlatan Alpyıldız, Fransada 30 yıl çalıştım. Fransızca, Türkçe yeminli
tercümanlık yaptım. Tatil için geldiğim sırada 30-40 haneli köyümde kimsenin
olmadığını gördüm. Viraneye dönen köyümü görünce, dönmeye karar verdim dedi.
Köyde daha sakin, daha rahat bir hayat yaşayacağını düşünerek kendine bir ev
yaptırdığını belirten Alpyıldız, Köye evi yapıp eşimle kalmaya başladığımız ilk
zamanlarda çok sıkılıyorduk. Çünkü tek hane, tek evdik. Çok kitap okuyordum. Ev
yaparken muhtarlığın olmaması nedeniyle de çeşitli sıkıntılarla karşılaştım
diye konuştu.
Büyükkışla köyünde yaklaşık 30 yıldır muhtarlığın olmadığını anlatan
Alpyıldız, şöyle devam etti:
Köyle birlikte muhtarlık da kalkmıştı. Köyün yolu bile kaybolmuştu. Yolu
bulabilmek için bile uzun uğraşlar verdik. Zamanın ekonomik şartları nedeniyle
köyümüz tamamen boşalmış ve yaşayan hiç kimse kalmamıştı. 30 yıldır muhtarlığımız
bile yoktu. İçişleri Bakanlığı, Yozgat Valiliği ve Sorgun Kaymakamlığıyla
yazışmalar yaparak tekrar muhtarlığımızı faaliyete geçirmek için harekete geçtim.
Köyün son muhtarı İsmail Kılıç, azalarla birlikte kaymakamlığa (Köy tamamen
boşaldı, kimse kalmadı, biz de gidiyoruz. Gereğinin yapılması) diye dilekçe
vermiş. Biz bunun peşine düştük. Acaba köy statümüz iptal edilmiş midir- diye.
Araştırmalarımız sonucunda öğrendik ki iptal edilmemiş. Tekrar muhtarlığı aldık
ve köyümüzü yeniden canlandırmaya çalıştık.
Yolunu yaptırdıklarını köyde 10-12 hanede insanların yaşamaya başladığını,
ama içme suyu hattı olmadığını için insanların çeşmelerden su aldıklarını anlatan
Alpyıldız, şimdi suyun evlerindeki musluklardan alındığını, sonra köye elektrik
getirttiklerini, sokak lambalarını koydurduklarını kaydetti.
Sanmayın ki bunlar kolay oldu. Çok zorluklar çektik diyen Alpyıldız,
şöyle devam etti:
Şimdi çok memnunuz. Zamanla köyümüz, yurt dışından gelenlerin ev
yapmasıyla 12 haneye çıktı. Benim ilk muhtar adayı olduğumda köyümüzde 17-20
seçmen vardı. Bu durumdayken bile 12-13 oy aldım. Köyü canlandırma açısından
bayağı çalıştık. Şu anda bu sayı her yıl artıyor. Avrupada da köyümüzle ilgili
dernek kurduk. Her yıl bir veya iki hane gelip ev yapıyor.
-Eyaletin şerifi unvanı-
Köye ev yaparak yeniden 12 haneye ulaştırması nedeniyle köylülerin evinin
önüne Eyaletin şerifi yazılı tabela astığını ifade eden Alpyıldız, İlk
geldiğimde tek hanesi benim yaptığım ev olan köyün zamanla 12 haneye ulaşması,
köyü yeniden canlandırdığım için arkadaşlarım Eyaletin şerifi unvanını verdi.
Arkadaşlarım sen oraya eyalette kurarsın diye espri bile yapıyorlar dedi.
-Evini müzeye çevirdi-
Köyü canlandırmak için çok farklı çalışmalar yaptığını dile getiren
Alpyıldız, şöyle konuştu:
Evimde adeta bir tarım müzesi oluşturdum. Çevreden bulduğumuz ve aldığımız
eski ziraat aletlerimizi evimizin bir köşesine astık. Eski tarım aletlerinden
oluşan bu müzeyi merak edip gezenler var. Yazın ziyarete gelen gençlerimize
tanıtıyoruz. Yaklaşık 3 bin kitap bulunan kütüphane kurdum. Kitapların sayısı her
geçen gün artıyor. Yazın gelen gençler kitap alıp okuyor ve tekrar getiriyor.
Kitapların sayısını artırmaya çalışıyorum. Bazen sipariş veriyorum. Bazen
dostlarımı arıyorum. Kargoyla, postayla geliyor. Gidip alıyorum ve kütüphaneme
ilave ediyorum. Kütüphanemde ilmi, dini, bilimsel, roman, yabancı dilden kitaplar
var.
Ata toprağına gelerek yatırım yapmayı bazılarının ne gerek var sözüyle
değerlendirdiğini kaydeden Alpyıldız, bunu ancak yurt dışında kalanların, vatan
ve toprak hasreti çekenlerin anlayabileceklerini vurguladı.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu