ADANA (A.A) - Kozan ilçesindeki Gökdere Köprü Barajının
derivasyon tünel kapağının geçen yıl 24 Şubatta patlaması sonucu kaybolan 5
işçinin aileleri, yakınlarının cesetlerinin bulunmasını istiyor.
Kazanın yıl dönümünde, baraj kapağının patladığı alanda gazetecilere
açıklama yapan kayıp işçilerden Mehmet Yılmazın eşi Neslihan Yılmaz, kocasını
kaybettiğinden buyana acı ve zor günler geçirdiğini, çocukları Esra (10) ve
Büşranın (7) sürekli babalarını sorduğunu söyledi.
Aramalara devam edilmesi halinde eşinin cesedine ulaşılabileceğine
inandığını kaydeden Yılmaz, şunları söyledi:
Çocuklarımın babalarının bu barajda çalışırken hayatını kaybettiğini
bilmeleri ve diğer kayıpların ailelerine de bir teselli olabilmesi için bir anıt
mezar yapılmasını istiyoruz. Şuana kadar bir mezarı olmadı, hiç olmazsa bir anıt
olsun. Biz yargılanan herkese de suçlu gözüyle bakmıyoruz. Ama bunun bir suçlusu
vardır. Suçlu ortaya çıkarıldığında gereken cezayı bulsun.
Mehmet Yılmazın ablası Şerife Avcı da Bir anıt yapılırsa o bizim türbemiz
olur. Gider gelir dua okur, teselli buluruz. Bu ölümlerde ihmal olduğunu
düşünüyorum. Kardeşim kaza meydana gelmeden bir kaç gün önce bana kapaktan su
kaçtığını söylemişti dedi.
Kayıp işçilerden Latif Değirmencinin eşi Meryem Değirmenci de kapsamlı bir
arama yapılması halinde eşinin ve diğer kayıpların cesetlerine zaman geçmesine
rağmen ulaşılabileceğine inandığını belirterek, Yetkililerden daha kapsamlı bir
arama yapılmasını sağlamalarını istiyoruz. En azından bir mezarı olsun istiyoruz.
Kim istemez mezarı başına oturup bir dua etmeyi. Duruşmalara da katılarak takip
ediyorum. Kimse suçunu kabul etmiyor. Eşim Su sızıntısı var. Baraj kapağı
patlayabilir. Sonumuz ne olur bilmiyorum diye bir kaç defa bana anlatmıştı
dedi.
Değirmenci ayrıca, ölen ve kaybolan işçiler için bir anıt yapılması ve
gıyaplarında cenaze namazı kılınması için şirket yetkilileri ile bir kaç defa
görüştüklerini söyledi.
Latif Değirmencinin kayınpederi Muzaffer Yılmaz da damadı ve diğer
kayıpların mezarının olmayışı nedeniyle ailelerin büyük üzüntü yaşadığını ifade
ederek, Kazanın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen cesetlerin bulunabileceği
ümidini içimizde hep taşıyoruz. Cesetler bulunamaz ise de bir anıt mezar
yapılmasını ve gıyaplarında cenaze namazı kılınmasını istiyoruz. Olayla ilgili
dava da devam ediyor. Suçlular cezasını çekecektir. Yargıya güveniyoruz diye
konuştu.
Aileler ayrıca, baraj inşaatını sürdüren firma yetkililerinin, kazanın 1.
yıl dönümü dolayısıyla ilçedeki tarihi Hoşkadem Camisinde ölen ve kaybolan
işçiler için mevlit okuttuğunu belirttiler.
-Olayın geçmişi-
Kozanda geçen yıl 24 Şubatta Gökdere Köprü Barajı derivasyon tünelinin
kapağının patlaması sonucu 2 işçi yaralanmış, 10 işçi akıntıya kapılarak
kaybolmuştu.
Askeri helikopter ve 300 kişiden oluşan arama kurtarma ekibinin katıldığı
çalışmalarda, Eyüp Altıntaş, Cumali Değirmenci, Erkan Yiğen, Erdal Demirelli ve
Hasan Bolata ait olduğu belirtilen cesetlere ulaşılırken, akıntıya kapılarak
kaybolan işçiler Veli Damaksız, Latif Değirmenci, Mehmet Yılmaz, Necmettin
Karayiğit ve Selahattin Aralın cesetlerinin bulunması için ırmak yatağı ve diğer
barajlarda kapsamlı arama yapılmıştı. Aylar süren aramalara rağmen cesetlere
ulaşılamayınca aramaya son verildiği duyurulmuştu.
Olayla ilgili şantiye şefi Öncü Polat, proje müdürü Erdal Nakas ve mühendis
Bora Alpago bir süre tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bırakılmıştı.
Soruşturmanın tamamlanmasının ardından olayla ilgisi oldukları gerekçesiyle
baraj inşaatını gerçekleştiren iş sahibi, ana yüklenici ve taşeron şirketlerin
barajda görevli mühendis ve yetkilileri olan Hasan Yıldırım, Bülent Küçük, Ferda
Alkan, Ali Maraş, Kadir Doğan, Fatih Ardıç, İbrahim Atay, Hüseyin Korkmaz, Servet
Eğilmez, Ekrem Ekin Ulaş, Cengiz Ulucan, Ahmet Fırat Üstündağ, Emine Nur Aşık ve
Ali Seçer hakkında da taksirle birden çok kişinin ölümüne sebep oldukları
gerekçesiyle Kozan Ağır Ceza Mahkemesinde 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle
dava açılmıştı.
Tutuksuz yargılanan 17 sanık halen görülmekte olan davanın 3. duruşmasına
kadar yaptıkları savunmalarında suçsuz olduklarını belirterek, haklarındaki
iddiaları kabul etmemişlerdi.
Davanın 4. duruşması 7 Martta görülecek.
Muhabir: Volkan Varan / Anıl Bağrık
Yayıncı: Şükran Yücel