DİYARBAKIR (A.A) - Memorial Diyarbakır Hastanesi Nefroloji
Bölümünde Doç. Dr. Şehmus Özmen, Kronik böbrek hastalığında öncelikli risk,
gelecekte böbrek kaybına, diyalize veya böbrek nakline ihtiyaç duyabilecek böbrek
işlevi kaybıdır dedi.
Doç. Dr. Özmen yaptığı açıklamada, kronik böbrek rahatsızlığının sık
görülen, geç fark edilen, hasta için büyük ekonomik bir yüke neden olan, bunların
yanı sıra doğru yöntemler kullanıldığında ise tedavi edilebilen bir hastalık
olduğunu söyledi.
Hastaların şikayetlerinden yola çıkarak kronik böbrek hastalığının
teşhisinin konulamayabileceğini vurgulayan Özmen, gece sık idrara çıkmanın böbrek
yetmezliği açısından uyarıcı olabileceğini, hastalığın tanısının böbrek
ultrasonu, idrar ve kan testleriyle kolaylıkla konulabileceğini belirtti.
Özmen, ülkede 8 bin 765 erişkin üzerinde yapılan en geniş araştırmada
yaklaşık 6 kişiden birinde kronik böbrek hastalığı olduğunun tahmin edildiğine
dikkati çekerek şu ifadelere yer verdi:
Bu rakamlar kronik böbrek hastalığı açısından gelecekte risk altında
olduğumuzu ve böbrek nakli gerektirecek 5. evre sayılan çok sayıda böbrek
yetmezliği hastasıyla karşılaşma tehlikesini ortaya koymaktadır. Kronik böbrek
hastalığını tetikleyen veya nedeni sayılan; şeker hastalığı, yüksek tansiyon, taş
hastalığı, nefrit, böbrekteki iltihabi hastalıklar, idrar sistemindeki sorunlar
ve kistik böbrek hastalığıdır. Bu nedenler, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde
farklılık göstermektedir. Kronik böbrek hastalığında öncelikli risk, gelecekte
böbrek kaybına, diyalize veya böbrek nakline ihtiyaç duyabilecek böbrek işlevi
kaybıdır. Diğer risk ise kalp hastalıkları ile bağlantılı erken ölümlerdir.
Sağlıklı olduğu düşünülen ancak sonrasında kronik böbrek hastalığı olduğu
saptanan bireylerin koroner kalp yetmezliği, beyin kanaması ve damar tıkanıklığı
ile çevresel atardamar hastalıklarında ölüm oranları böbrek hastalıklarının
düzeyine bakılmaksızın normale göre on kat daha fazladır.
-Bol su tüketimi uyarısı-
Doç. Dr. Özmen, kronik böbrek hastalığından korunma ve hastalığın
ilerlemesini önlemede en önemli faktörün su tüketimi olduğunu ifade ederek,
vücudun susuz kalmasının önlenmesi ve kaybedilen sıvının yerine konulmasına özen
gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Kan basıncı kontrolünün en önemli hedeflerden biri olduğunu kaydeden Özmen,
şunları kaydetti:
Tansiyon düşürücü ilaçlarda ACE inhibitörü ARB grubu ilaçlar koruyucu
özelliğe sahip. Tuz tüketimi azaltılmalı, kan şekeri, kan yağları ve kansızlığın
kontrolü takip edilmelidir. Sigaranın bırakılması kronik böbrek hastalığının
ilerlemesini engelleyen önemli bir faktördür. Fiziksel aktivite artışı ve vücut
ağırlığının kontrolü diğer alınabilecek önlemler. Kronik böbrek hastalığına
yakalanan veya yüksek risk altındakilerin düzenli olarak nefroloji uzmanınca
izlenmeleri gereklidir
Muhabir: Sema Kaplan
Yayıncı: Behçet Güngör