ÇANAKKALE (A.A) - Burak Akay - Türk sularına özellikle kış
başlangıcında girerek sofraları süsleyen ve denizlerin prensi olarak tanınan
lüfer, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde (ÇOMÜ) yapılacak kültür
yetiştiriciliği sayesinde 4 mevsim sofraları süsleyecek.
ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Yetiştiricilik Bölümü Başkan
Yardımcısı Doç. Dr. Musa Bulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lüfer balığının
belli dönemlerde Türk sularına girip yine belli dönemlerde çıkan pelajik (su
yüzeyine yakın yüzen) bir tür olduğunu söyledi.
Lüferin, Türk sularının en asil balıkları arasında yer aldığını belirten
Bulut, şunları kaydetti:
Denizlerin prensi olarak da adlandırdığımız lüfer, sularımıza belli
dönemlerde girip çıkıyor. Etçil bir balık türü olduğu için sürekli yerini
değiştirmektedir. Lüferin adaptasyonu ile ilgili bir çalışmamız oldu. Daha sonra,
özellikle balığın fizyolojik açıdan yetiştirilebilirliği, uygun olup olmadığıyla
ilgili birçok araştırma yaptık. Adaptasyon çalışmalarımızda belli dönemlerde
balığın tank ortamlarındaki adaptasyonunu denedik ve başarılı sonuçlar elde
ettik. Bir sonraki süreçte çeşitli proje teklifleri hazırladık. Şu anda da
üniversitemize bağlı Dardanos Tesislerindeki tüm hazırlıklarımız bitme aşamasına
geldi. Bu tesislerde çalışmalara hız vereceğiz dedi.
-Dünyada bir ilk gerçekleştirilecek-
Önümüzdeki süreçte lüferi farklı sistemlerle geliştirmeyi planladıklarını
anlatan Bulut, bu balığın, hiçbir şekilde kültür yetiştiriciliği yapılmayan bir
tür olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
Dünyanın hiçbir yerinde bu balığın yetiştiriciliği ve adaptasyonu
yapılmıyor. Biz de dünyada bir ilki gerçekleştirerek sofraların en tercih edilen
balıklarından olan lüferi kültür ortamında yetiştirmeyi hayata geçireceğiz. Artık
her mevsim soframızda buzlanmış olarak değil de taze olarak sunabilmek için
çalışmalara başlıyoruz. Balığın adaptasyonunu gerçekleştirip kafeslerimizde
stoklama yapacağız. Bununla ilgili alt yapımız tamam. Artık bundan sonra normal
klasik yöntemlerin dışına çıkıp farklı sistemlerle bu balığın üretimini yapmaya
hazırlanıyoruz. Lüfer, pelajik bir tür olduğu için normal kafes ve havuz
yöntemlerinin dışına çıkmamız, yöntemler uygulamamız gerekiyor bu balığa. Lüfer
herhangi bir orkinos, mırmır, sinarit ya da levrek gibi özelliklere değil kendine
has özelliklere sahip. Bunun içinde çalışmalarımız farklı yönlerde olacak. Her
şey tamamlandığında da sofralarımızı 4 mevsim lüfer süsleyecek.
-Yağlı lüfer lezzetini koruyacak-
Yürütecekleri çalışmalarda lüferin kafes ortamına alınacağına işaret eden
Doç. Dr. Musa Bulut, şunları kaydetti:
Ortam ve su parametreleri sabitlenecek. Ve balık sabit bir beslenme
rejimiyle beslenecek. Biz sadece balığın normal ortamda alacağı besinlere
vermeyeceğiz. Belli bir kompozisyon halinde hazırladığımız besini bu balığa
vereceğimizden belki biraz lezzet kaybı söz konusu olacaktır. Ancak biliyorsunuz
ki artık teknoloji çok gelişti, lezzet konusunda lezzet arttırıcı amino asit
takviyesiyle lezzet artırma yönüne gideceğiz. Balık her dönem var. Ancak yağlı,
lezzetli olduğu zaman yenilebilecek, lezzetli zaman oluyor. Biz de bu balığı
kültür sisteminde her dönem tercih edilebilmesi için sürekli yağlı tutarak
lezzetini korumayı hedefliyoruz.
Yayıncı: Kamuran Akkuş