ANTALYA (A.A) - Hüseyin Burak Demirer - 2012 Londra Olimpiyat
Oyunlarında okçuluk branşında Türkiyeyi temsil edecek tek sporcu olan Begül
Löklüoğlu, olimpiyatlarda madalya kazanmanın her sporcunun hayali olduğunu
belirterek, Olimpiyat madalyasını aldıktan sonra tüm hedeflerime ulaşmış
olacağım dedi.
2012 Londra Olimpiyat Oyunlarında okçuluk branşında Türkiyeyi temsil
edecek Begül Löklüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okçulukla tanışmasının,
babasının tayini dolayısıyla Ankaradan Antalyaya taşınmaları sayesinde olduğunu
söyledi. Löklüoğlu, taşındıkları sene gittiği Okçuluk Dünya Kupasının Antalya
ayağını izledikten sonra bu spora bağlandığını şu sözlerle anlattı:
Herkes düz bir çizgide hizalanıyor ve sadece karşılarındaki hedefe
odaklanıp ok atıyordu. Bu, bana çok çekici geldi ve başladım. Tamamen tesadüf
diyebiliriz. Yoksa özellikle okçuluk yapacağım diye başlamadım.
Löklüoğlu, okçulukla tanışması tesadüf olmasına rağmen profesyonelliğe geçiş
aşamasında İzmir Büyükşehir Belediyespora transfer olmasının önemli bir kariyer
adımı olduğunu ifade ederek, Şu an Cumhur Savaş ile çalışıyorum. Antrenörüme
çok teşekkür ediyorum. Onun destekleri sayesinde buralara geldiğimi düşünüyorum
diye konuştu.
Okçuluk Milli Takımı olarak yaklaşık 10 ay önce başlayan olimpiyat
hazırlıklarında 10u aşkın kez kampa girdiklerini ve ABDnin Ogden kentinde
olimpiyat kotasını aldığı müsabakaya kadar sürekli seçme ve elemelere
girdiklerini dile getiren Löklüoğlu, bulunduğunu olimpiyat öncesi 2. kampta,
sabah ve öğleden sonra 3er saatlik antrenman yaptığını kaydetti.
Milli sporcu, kotayı aldıktan sonraki öncelikli hedefinin olimpiyatlarda
podyuma çıkmak olduğunu belirterek, Bu, her sporcunun hayalidir. Bir spor
branşında en üst seviye olimpiyat madalyasıdır. Olimpiyat madalyasını aldıktan
sonra tüm hedeflerime ulaşmış olacağım dedi.
-Elit ve temiz bir spor-
Bulgaristanın başkenti Sofyadaki Avrupa Grand Prixsinde kazandığı zafer
sonrası Başbakan Recep Tayyip Erdoğandan gelen tebrik mesajının kendisini çok
heyecanlandırdığını vurgulayan Löklüoğlu, mesajdan sonra yakaladığı başarıyı
içine sindirebildiğini ve kendi kendine Evet, gerçekten birinci olmuşum
dediğini söyledi.
Löklüoğlu, okçulukla ilk defa tanışacak kişilerin kendisinin aksine
başlamadan önce okçuluğun kurallarını öğrenmelerini ve araştırma yapmalarını
tavsiye etti. Okçuluğu, elit ve temiz bir spor olarak niteleyen Löklüoğlu,
sporu yapan kişinin bir anlamda sadece kendisiyle rekabet ettiğini ifade etti ve
şunları söyledi:
İlk başta sıkıcı gelebilir ama bir ok attıktan sonra asla
bırakamıyorsunuz, insanda bağımlılık yapıyor. Spora 3 ay ara verdiğim bir dönem
oldu. Sıkılıp dinlenmek istediğim bir dönem oldu. Fakat geri döndüm. Okçuluğu
tercih etmelerini isterim.
Okçuluğun pek yaygın bir spor branşı olmamasını, medyada pek fazla yer
alamamasına bağlayan Löklüoğlu, bir diğer nedenin de kullanılan ekipmanın pahalı
olması olduğunu kaydetti. Milli Takıma girdikten sonra malzemenin kendilerine
sağlandığına dikkati çeken Löklüoğlu, Yalnızca belli bir düzeye gelene kadar
bir miktar para harcamanız gerekiyor dedi.
Löklüoğlu, Londradaki hava koşullarının kendisini fazla etkilemeyeceğini,
yağmurda ve rüzgarlı havada nasıl ok atması gerektiğini bildiğini kaydetti.
-Tek sporcuyla katılsak da madalya ümidimiz var-
Okçuluk Milli Takımı Teknik Direktörü Cumhur Yavaş ise öğrencisinin kota
aldıktan sonra yarıştığı Bulgaristandaki Avrupa Grand Prixsinde çok üstün bir
performans gösterdiğini belirterek, Olimpiyatlarda beraber ok atacağı çok
önemli iki Rus rakibi Ksenia Petrova ve Inna Stepanovayı geride bıraktı diye
konuştu.
Yavaş, olimpiyatların açılış günü 27 Temmuzda yapılacak sıralama atışlarına
dikkati çekerek, yarışma tablosunun bu atışlar sonucu belirleneceğini bildirdi.
Sıralama atışlarında iyi bir yer bulması durumunda Begülün işinin
kolaylaşacağına değinen Yavaş, Tabi ki burada yarışan her sporcunun düşüncesi
madalya. İlk iki turu geçtikten sonra her şey olabilir. Tek sporcuyla katılsak da
ümidimiz var dedi.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya