ANTALYA (A.A) - Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem,
Adliyeye gelen kişi, duruşma haricindeki işinin yüzde 90ını ön bürolarda
çözerek, belge alacaksa belgesini alarak, bir şey soracaksa sorduğu sorunun
cevabını alarak adliyenin girişinde işini bitirmek suretiyle ayrılmış olacak
dedi.
Adalet Bakanlığı ile Avrupa Konseyi tarafından ortaklaşa yürütülen Mahkeme
Yönetimi Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında düzenlenen çalıştay,
Antaya Rixos Downtown Otelde başladı.
Çalıştayın açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem,
mevzuat çalışmaları ve bakanlık olarak yürütülen destek hizmetleri kapsamında
temel amacı yargının kalitesini artırmak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin
koyduğu standartlara ulaşmak, makul sürede ve isabetli yargılamayı
gerçekleştirmek olan faaliyetler yürüttüklerini anlattı.
Proje kapsamında aslında uzun bir yol aldıklarını belirten Erdem, projenin
pilot uygulamasının başladığı yerlerde kurulan danışma masaları ve ön büroların
ciddi şekilde çalıştığını dile getirdi. Ankara ve İstanbul adliyelerinde geçmiş
dönemde vatandaşlara hep, Burası danışma değildir dendiğini anımsatan Birol
Erdem, Danışmanın neresi olmadığı her yerde yazıyordu ama nereye danışılacağı
belli değildi dedi.
Ön büroların adliye içindeki trafiği son derece azalttığını vurgulayan
Erdem, şöyle konuştu:
Adliyeye gelen kişi, duruşma haricindeki işinin yüzde 90ını ön bürolarda
çözerek, belge alacaksa belgesini alarak, bir şey soracaksa sorduğu sorunun
cevabını alarak adliyenin girişinde işini bitirmek suretiyle ayrılmış olacak.
Dolayısıyla Mahkeme Yönetimi Projesinin önemli unsurlarından olan ön bürolar da
adliye içindeki işleyişi düzenleyerek, adliye personeli, hakim ve savcılara zaman
kazandırarak yargılamayı hızlandırmaya katkı sağlamaktadır. Biz Türkiyeye
yaygınlaştırılması konusunda kararlı şekilde devam ettirmeyi düşünüyoruz.
Yaşadığı bir olayı anlatan Erdem, analiz çalışmaları sırasında yabancı bir
uzmanın Hukuk Muhakemeleri Kanununun kendi diline tercümesi ile Hukuk
Mahkemelerinde kanunun nasıl uygulandığını görmek istediğini ifade etti. Bu
analizin sonunda katıldığı toplantıda yabancı uzmanın kendilerine, Bana yanlış
kanun vermişsiniz dediğine dikkati çeken Erdem, yeni kanundan en temel
beklentilerinin, uygulama birliğini sağlamak olduğunu dile getirdi.
Bunu sağlamak için de yeni adliye binalarının tasarımına dikkat ettiklerini
vurgulayan Birol Erdem, binalarda benzer işe bakan hakimlerin bir koridorda
olması, gerektiğinde hakimlerin gördükleri davayı tartışabilmeleri için bu
koridorlara toplantı odalarının kurulmasını amaçladıklarını anlattı.
Erdem, Ümit ediyoruz ki yeni kanunlarımız, yeni adliyelerimiz, yeni
anlayışımız ve uygulamada birliği sağladığımız, makul sürede yargılamayı
gerçekleştirdiğimiz günleri hep birlikte en kısa sürede yakalarız diye konuştu.
-HMK ile Amerikan mutfağından Türk mutfağına geçtik-
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Dairesi Üyesi İsmail Aydın,
Mahkeme Yönetiminin Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi ile hakim ve savcıların
üzerinden yargılama faaliyeti dışındaki işleri alarak, zamanlarını yargılama ve
dosya incelemelerine aktarabilmelerini sağlamayı amaçladıklarını söyledi.
Adil olmak kadar, adil görünmek de önemlidir sözünden hareket
ettiklerine değinen Aydın, bazı vatandaşların Hakimle görüştüm tezini de
kırmayı amaçladıklarını kaydetti. Aydın, şöyle konuştu:
Vatandaşlar merd-i kıpti şecaat arz ederken sirkatin söyler misali, hakim
ve savcıyla görüştükten sonra maalesef bunu gerekli gereksiz ortamlarda
tekrarlamakta, es kaza lehine bir karar çıktıktan sonra vatandaşlarda şöyle bir
algı oluşuyor; (Demek ki olumlu bir karar alabilmek için hakim ve savcı ile
görüşmek zorundayız). Bunun yıkılması adına bu sistemin önemli olduğunu
düşünüyoruz. Bu anlamda olumlu geri dönüşler de oldu.
İsmail Aydın, temel yasalarda pek çok değişikliklerin olduğunu, bunların
başında da Hukuk Muhakemeleri Kanununun geldiğini anlattı. Aydın, Yeni Hukuk
Muhakemeleri Kanunu ile Amerikan mutfağından Türk mutfağına geçtik. Malum
Amerikan mutfağında herkes yemeği hazırlandığı yerde yer, ama Türk mutfağında
yemek mutfakta hazırlanır, ama salonda yemek masasında yenir. Alışkanlıkları
kırmak en önemli sıkıntı dedi.
-28 hukuk fakültesinden 3ü görüş bildirdi-
Kanunlar Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Yüksel Hız, oluşturulan bir komisyon
tarafından Hukuk Muhakemeleri Kanununun hazırlıklarının 2004 yılında başladığını
anlattı. Komisyonun 2 yıl 4 ayda tasarıyı hazırladığını kaydeden Hız, tasarının,
bakanlıklar, düzenleyici, denetleyici kurumlar, siyasi parti grupları, hukuk
fakülteleri, barolar, meslek ve sivil toplum örgütlerine gönderildiğini ifade
etti.
Hız, şöyle konuştu:
Bunlardan 28 hukuk fakültesinden sadece 3ü, 21 bakanlıktan sadece 16sı
cevap verme gereğini duydu. Kalan 55 kurumun 35i görüş bildirmedi. Hukuk
Muhakemeleri Kanunu gibi temel bir kanun tasarısı hakkında görüş sorulan
kurumlardan yaklaşık yarısının görüş bildirmemiş olmasını üzüntüyle karşıladığımı
ve bunun sıkça karşılaştığımız bir durum olduğunu söylemek istiyorum. 28
fakültesinden sadece 3ünün görüş bildirmiş olmasını ise takdirlerinize arz
ediyorum. Kanunun yapım aşamasında görüş bildirmemelerine rağmen ve belki de
yeterince incelemeden her fırsatta eleştiride bulunulmasını ayrı bir takdire
sunulacak durum olarak görüyorum.
Adalet Bakanlığı ile Avrupa Konseyi tarafından ortaklaşa yürütülen Mahkeme
Yönetimi Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi 20 pilot ilde uygulanıyor. Proje
kapsamında hukuk mahkemelerindeki yargılama sürelerinin kısaltılması, hızlı,
etkin ve verimli bir yargılamanın yapılması, Avrupa standartlarında ve örnek
uygulamaların hayata geçirilmesi hedefleniyor.
Çalıştay, 12 Ocakta sona erecek.
Muhabir: Güç Gönel
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu