MALATYA (A.A) - Malatya Müftülüğü, bu hafta cuma namazında
Haksız kazanç yollarından karaborsa ve rüşvet konulu hutbeyi ele almayı
planlıyor.
Kale İlçesi Mahmutdursun Mahallesi Camii İmam Hatibi Mehmet Karataşın
hazırladığı ve 12 Ekim Cuma günü camilerde okutulması planlanan hutbede, Yüce
Allahın Kuran-ı Kerimde daima iyiyi, güzeli ve hayrı tavsiye ettiği, dünya ve
ahiret saadeti için gerekli olan yolları, vasıtaları ortaya koyduğu belirtildi.
Bir ferdin, bir ailenin, bir toplumun hayatını devam ettirebilmesi ve ilahi
rızaya kavuşması için Kuran-ı Kerimin prensiplerine uyması gerektiği vurgulanan
hutbede, İslam Dininin insanların dünya ve ahiret mutluluklarına zarar verecek
her türlü söz, fiil ve davranışları haram kıldığı hatırlatıldı. Hutbede,
karaborsacılık, haksızlık, hırsızlık, zimmete geçirmek gibi gayri meşru yollar
gibi toplum için son derece yıkıcı ve zararlı olan, rüşvet alıp vermenin de
yasaklandığına işaret edildi.
Rüşvetin, haksız kazanç yollarından biri olduğu kaydedilen hutbede, rüşvetin
din, ahlak ve hukuk kurallarına tamamen aykırı olduğu belirtildi. Konuyla ilgili
ayet ve hadislere de yer verilen hutbede, karaborsacılık veya ihtikarın halkın
ihtiyaç duyduğu malları toplayıp, fiyatları yükselsin diye satmayıp saklamak
anlamına geldiği belirtilerek, İslam Dininde ihtikarın tahrimen mekruh olup bunu
yapan kimsenin Allah katında sorumlu olduğu ifade edildi.
Karaborsacılığın haksız bir kazanç yolu olmakla beraber kişinin menfaati
için başkalarını sıkıntıya düşürmesi ve yaşadığı topluma haksızlık etmesine neden
olduğu vurgulanan hutbede, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
Rüşvet ve karaborsacılık, toplumu temelinden sarsan ve onun içten içe
yıkılmasına neden olan en tehlikeli sosyal hastalıklardır. Rüşvetin ve
karaborsacılığın olduğu toplumlarda, haktan ve adaletten söz edilemez. Başka bir
boyuttan, rüşvetin ve karaborsacılığın toplumlarda yaygınlaşmasıyla toplumda
haksız kazanç yolları açılmış olur. Bu ise toplum için felakettir. Tarihe
bakıldığında, pek çok milletin yok olmasının sebepleri arasında rüşvetin ve
karaborsacılığın olduğu görülür. Bu davranışların girdiği toplumda adaletsizlik
yayılır. Emanetler ehline verilmez, bazı görevler layık olmayanların eline geçer.
İnsanların birbirlerine güvenleri kalmaz. Hak, haklıya değil, parası ve gücü
olana verilir. Dolayısıyla güçsüzlere ve yoksullara zulüm yapılmış olur. Yüce
Yaradanın kendisini her yerde gördüğüne inanan bir mümin dürüstlükle ve ahlaki
değerlerle bağdaşmayan, din kardeşliği anlayışına ters düşen rüşvet ve
karaborsacılık gibi Müslümana asla yakışmayan çirkin ve kötü bir davranışı
yapmaz, yapamaz ve yaptırtmaz. İnsanın alın teriyle kazandığının daha bereketli
ve daha değerli olduğunu unutmayalım.
Muhabir: Tuba Karahan
Yayıncı: