İZMİR (A.A) - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiyenin 2011
öncesi büyümesinde etkili olan iç talebin yan etkilerinin bulunduğunu ve bu
nedenle Merkez Bankasının aldığı önlemler ile hükümetin uyguladığı politikalarla
iç talepte patlama tablosunun değiştiğini, artık ihracatla desteklenen, daha
makul büyüme oranlarına dönüldüğünü kaydetti.
Şimşek, Türkiye Ekonomi Kurumu tarafından Çeşme Altınyunus Otelinde Borç
Dinamikleri, Finansal İstikrarsızlık ve Büyük Durgunluk temasıyla düzenlenen
3. Uluslararası Ekonomi Konferansında İngilizce olarak yaptığı sunumda,
Türkiyenin ekonomik gelişimi, yapısal reformlar ve hedefleriyle ilgili bilgi
verdi.
Ülkenin bir çok alanda önemli adımlar attığını, bunun rakamlara da
yansıdığını ifade eden Şimşek, Bu gelişimin doğal yansıması da Türkiyedeki
yabancı şirket sayısının artmasıyla gerçekleşmiştir. Türkiyede 10 yıl önce 5 bin
yabancı şirket faaliyet gösterirken bugün 31 bin şirkete ulaşılmıştır dedi.
Şimşek, Türkiyenin 2009 krizi sonrası kendisini çabuk toparladığını,
bankacılık başta olmak üzere bir çok sektörün global krize rağmen sorun
yaşamadığına işaret ederek, 2012 için beklenen yüzde 3,2lik büyüme hızıyla
Türkiyenin Avrupanın en hızlı büyüyen ülkeleri arasına gireceğini söyledi.
Türkiyenin 2009 krizi sonrası dönemde yüksek iç talepten kaynaklanan bir
büyümeye sahip olduğunu belirten Şimşek, Ama iç talepten kaynaklanan büyümenin
de yan etkileri vardı. Merkez Bankasının aldığı önlemler ve hükümet politikaları
sonucu 2011 yılında iç talepteki patlama tablosu değişti. Artık ihracatla
desteklenen daha makul büyüme oranlarına dönüldü dedi.
-Krizden fırsat çıktı-
Şimşek, Avro bölgesinde yaşanan krizin Türkiyeyi de etkilediğini, krizin
ticareti, turizmi, ihracatı etkilediğini, ancak en önemlisi beklentileri olumsuz
etkilediğini ifade etti.
Türkiyenin bu olumsuz tablo içerisinde, ihracatta Avrupanın payını
azaltmasının olumlu etkilerini gördüğünü ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:
10 yıl öncesine bakınca ihracatımızın yüzde 58inin AB bölgesine olduğunu
görürüz. Bu oran şimdi yüzde 38e düştü. Asya ve özellikle Ortadoğu ve Kuzey
Afrika bölgesine ihracatımız arttı. 10 yıl öncesine göre Avrupaya yaptığımız
ihracat payında yüzde 19 azalma görülürken Ortadoğu ve Kuzey Afrikaya
ihracatımız payının yüzde 350 oranında arttığını görüyoruz. Global krizler
gözönüne alındığında Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Asyaya odaklanmamız bize çok
yardımcı oldu.
-Yatırım ve teşvik politikaları-
Bakan Şimşek, Türkiyenin istihdam yaratma, eğitim, sağlık, ulaşım ve enerji
konularındaki gelişimi ve gelecek dönem hedefleri hakkında da bilgi vererek,
geçen 10 yıllık süreçte Türkiyenin kapsamlı bir sosyal güvenlik ağına
kavuştuğunu, engelli ve yaşlılara yönelik hükümet tarafından finanse edilen çok
sayıda sosyal programın uygulandığını söyledi.
Türkiyenin ekonomik gelişimini ülke geneline yaymak amacıyla göreceli
olarak daha az gelişmiş bölgelerde yatırım yapanlar için vergi muafiyetlerinden
arazi teminine kadar çok çeşitli teşvikler uyguladıklarını anlatan Şimşek,
şunları kaydetti:
Türkiyenin üretim ve ihracat yapısı analiz edilecek olursa maalesef
bunların üçte ikisinden fazlasının düşük ve orta büyüklükte vergiye tabi ürünler
olduğu görülür. Ar-Ge konusuna daha ağırlık vermeleri için şirketlerimizi teşvik
ediyoruz. Türkiyede Ar-Ge harcaması artmıştır, ama ihracat potansiyelimiz
açısından bakıldığında henüz istediğimiz noktada değildir. Bizim için çok önemli
olan konu, Türk şirketlerindeki markalaşmanın artmasıdır. Türk firmaları artık
daha bilinçli.
-Büyüme hedefleri-
Şimşek, sunumunun ardından Nobel Ödüllü ekonomist Josepn Stiglitz ile
birlikte katılımcıların sorularını yanıtladı.
Maliye Bakanı Şimşek, bir katılımcının büyüme hedefini neden düşürdükleri
yönündeki bir sorusu üzerine, varsayımları yaparken dünyadaki birçok kriteri
gözönünde bulundurduklarını, bu noktada IMFin Avro bölgesi için yaptığı büyüme
tahminini düşürmesinin, kendi varsayımlarını etkilediğini dile getirerek, Çünkü
bizim ihracatımızın oldukça büyük bir bölümü Avro bölgesine yapılmaktadır. Avro
bölgesindeki kriz gözönüne alınırsa 3,2 makul ve başarılı bir büyüme oranı olur
dedi.
-Türkiye önde gelen ekonomilerin yaptığı hataları yapmadı-
Nobel Ödüllü ekonomist Josepn Stiglitz de bir soru üzerine Türkiye hakkında
yaptığı değerlendirmede, Türkiyenin kriz öncesi ve sırasında dünyanın önde gelen
ekonomilerinin yaptığı hataları yapmadığını belirtti.
Stiglitz, Böyle bir durgunluk döneminde Türkiyenin gelişen pazarlara
yönelik hareketi ve ihracatını bu pazarlara yönlendirmesi çok olumlu ve akıllı
bir adım oldu dedi.
Muhabir: Tolga Albay / Ufuk Kırabalı
Yayıncı: Erdem Gültekin