BOLU (A.A) - Bolu İl Sağlık Müdürü Mahmut Arık, yabani
mantarların ölümle sonuçlanan bitkisel kaynaklı zehirlenmelerin yaklaşık yüzde
50sini oluşturduğunu söyledi.
Arık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle Karadeniz bölgesinde
yaşayan vatandaşların doğada yetişen mantarları yeme alışkanlığı olduğunu
anlattı.
Mantarların zehirli ya da zehirsiz olduğunu ayırt etmenin çok zor olduğuna
dikkati çeken Arık, şöyle konuştu:
"Ancak uzmanlar tarafından mikroskopla incelenmesi sonucu ayırt edilebilen
mantarların bilinçsizce toplanıp yenmesi halk sağlığı açısından önemli bir
sorundur. İnsanlarımızın bu konuda bilinçlendirilmesi gerekir. Doğada
kendiliğinden yetişen mantarların kesinlikle toplanmaması ve yenilmemesi
gerektiği uyarılarına rağmen halen zehirlenmeler ve bunlara bağlı ölümler
bildirilmekte. Yabani mantarlar ölümle sonuçlanan bitkisel kaynaklı
zehirlenmelerin yaklaşık yüzde 50sini oluşturmakta."
Arık, mantar zehirlenmesinde göz yaşarması, tükürük, terleme, kusma ve karın
ağrısı, kramp, ishal, baş dönmesi, kas seyirmesi ve göz bebeklerinin küçülmesi
belirtilerinin görüldüğünü ifade ederek, "En büyük tesirini karaciğerde gösterir.
Tedavi edilmediği takdirde, karaciğer harabiyetine bağlı sarılık ortaya çıkar.
Bir haftada hasta kaybedilir" şeklinde konuştu.
Belirtilerin 15-30 dakikada ortaya çıkabileceği gibi 12-24 saate kadar
gecikebileceğini anlatan Arık, ölüme neden olabileceğini kaydetti.
Arık, şunları dile getirdi:
"Mümkünse hasta kusturularak midesi boşaltılmalı. Yenmiş mantardan veya
mantar yemeğinden kalanlar hastayla götürülmeli. Mantar incelenerek türü
belirlenebilir veya artıklar üzerinde yapılacak kimyasal analizle zehirli
bileşikler bulunabilir. Belirtiler geç ortaya çıkmışsa, karaciğer ve böbrekler
üzerinde etkili bir zehirlenme tipi olabileceği göz önüne alınarak, hasta tam
teşekküllü bir hastaneye götürülmeli.
Belirtilerin erken ortaya çıkması, öldürücü bir zehirlenme olasılığını
ortadan kaldırmaz. Kuluçka süresi kısa ve uzun olan mantarlar birlikte yenilmiş
olabilir. Bu durumda ikinci grup mantarların etkileri daha sonra ortaya çıkar.
Hasta tamamen iyileşinceye kadar hastanede kalmalı."
-"Zehirli ve zehirsiz türler yan yana yetişebilir"-
Arık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Zehirli ve zehirsiz türler yan yana yetişebilir ve tatları birbirine çok
benzer. Renk, koku ve tatlarıyla zehirli olup olmadıkları anlaşılamaz. Bunların
kesin ayrımı ancak laboratuvar koşullarında özel tekniklerle yapılabilir.
Toplumda bunları ayırt etmek için kullanılan fakat bilimsel geçerliliği olmayan
birçok yanlış inanış var. Zehirli mantarlar koparılınca iç kısmı mavileşir,
salyangozlar zehirli olanları yemez, çayırda yetişenler zehirsizdir, sirkeli,
tuzlu suda kaynatmak mantarın zehrini ortadan kaldırır, iyi pişirilirse zehir
kalmaz, gümüş kaşıkla kaynatılırsa zehirli olanlarda kaşık kararır, yoğurtla
yenilirse zehirlemez gibi.
Tüm bu inanışlar yanlıştır."
Muhabir: Emin Gürbüz
Yayıncı: Kemal Kaymak