TOKAT (A.A) - Ekber Türkoğlu - Yaprak yapısıyla maydanozu
andıran baldıran otunun zehirli olduğu ve çok az miktarda bile yenilmesi halinde
öldürücü olabildiği bildirildi.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Hüseyin Önen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önceki gün Amasyada
baldıran otu yiyen bir çocuğun zehirlenerek hayatını kaybettiğini anımsattı.
Bu otun, tarihte de anıldığını dile getiren Önen, Socratesin öldürüldüğü
bir bitki. Socratese baldıran şerbeti sunuluyor. Bu şerbet ölümüne neden oluyor.
İnsanlarda zehirlenmelere neden oluyor dedi.
Baldıran otunun Türkiyenin her bölgesinde yetiştiğini belirten Önen, şu
bilgileri verdi:
Yol ve tarla kenarlarında görülen bir bitki. İnsanlarla iç içe olan bir
bitki. Maalesef bazı zamanlarda böyle üzücü olaylarla karşılaşıyoruz. Baldıran
otu erken dönemde yabani havucu, maydanozu andırır. Güneydoğu Anadoluda peynire
karıştırılan yabani otlara benzetilir. Zaman zaman zehirlenmelere neden olan bir
bitki. Zehirlenme, yenildiği miktara göre ortaya çıkıyor. Birkaç saat içinde
belirtiler ortaya çıkabilir. Baldıran çok zehirli bir bitki. Bir çocuk, çok az
miktarda, 5-6 gram aldığında öldürücü dozda zehir almış olabilir. Dönemine göre
değişkenlik gösterebilir. Ama çok az miktarı bile zehirlilik meydana getirebilen
bir bitkidir.
-Baldıranın bir iki yaprağının yenmesi bile ölüme neden olabilir-
Prof. Dr. Hüseyin Önen, baldıran otunun iki yaprağının bile yenmesinin ölüme
neden olabildiğini vurguladı.
Otun, tüm dünyada bilindiğini dile getiren Önen, şunları kaydetti:
Sadece insanlarda değil hayvanlarda da sorun oluşturan bitki. Eğer bunu
yiyen bir inekse yavru atabilir, buzağı ise ölebilir. Zehirli bir bitki. Ölümler
çocuklarda ve yetişkinlerde de görülebilir. Yetişkinler bunu bilir, çocuklar
bilmeyebilir. Bunu yiyen birisinin en kısa sürede hastaneye gitmesi gerekiyor.
Hastaneye giderken mutlaka yedikleri bitkiyi de yanlarında götürsünler. Doktorlar
bizi arıyorlar biz de kendilerine bilgiler veriyoruz. Baldıran otundan
zehirlenerek ölenler geçmişte de olan bir şey. Basın yayın organları gündeme
getirdiğinde bunun farkına varıyoruz.
Yayıncı: Cemal Coşkun