KAYSERİ (A.A) - Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Savunma
sanayisindeki yatırımları, bir başka milletin yaşama hakkını elinden almak için,
başka bir milletin başına kimyasal silahlarla çullanmak için sürdürmüyoruz,
abluka altında yaşayan bir halkın üstüne misket bombaları yağdırmak için bu
yatırımların peşinden gitmiyoruz dedi.
Melikşah Üniversitesinin 2012-2013 Akademik Yıl Açılışına katılan Kılıç,
üniversite çatısı altında 38 milletten öğrenci olduğunu, öğrencilerin Türkiyede
Türkçe de öğrenme imkanı bulduklarını söyledi.
Türkçenin sevgi ve barışın dili olduğunu ifade eden Kılıç, Bu dil
inşallah bir çeyrek yüzyıl belki çok çok yarım yüzyıl sonra bütün insanlığın
sevgi dili, barış dili olacak. Dünyanın dört bir yanında farklı dillerden, farklı
milletlerden, inançlardan oluşan milyonlarca genci aynı sevgi dili kisvesi
altında birleştiren eğitim çalışmalarını yürekten takdir etmek milletimiz adına
büyük bir vefa borcudur diye konuştu.
Kayseride 4 rektör olduğuna dikkati çeken Kılıç, şunları kaydetti:
Bir kentte rektörlerimiz diye hitap edilebiliyorsa o dille ilgili
umutların arttığını söyleyebiliriz. Kayseride 4 üniversite eğitim veriyor. 5 ve
6ncısı da yolda. Darısı 2 üniversiteli Samsunun başına diyoruz. Türkiyenin
dört bir yanından gelen gençlerimiz var burada. Üniversitelerimiz de 3 milyondan
fazla gencimiz eğitimine devam ediyor. İlkokul, ortaokul ve liselerinde 18 milyon
evladımız gencimiz de üniversiteli olmak için çok değerli öğretmenlerinin elinde
hazırlanmanın gayreti içinde.
-Savunma sanayisindeki yatırımlar-
Kayseri 1920li yıllarda Türkiyenin ilk yerli uçağının üretildiğini
hatırlatan Kılıç, şunları kaydetti:
1920li yıllarda bu ülke bindiği uçağı üretebilen bir bilimsel bilgiye,
bir mühendislik deneyimine sahipmiş. Ama aradan geçen yıllar maalesef hazıra
alıştırarak, borçlandırarak, kredilere mahkum ederek, başkalarının savunma
sanayisi ürünlerini almaya bizleri mecbur etti. Bunlar bizi bilimsel bilgiden
kopardı. Bizi üretim süreçlerinden kopardı, sonra bizi hayattan kopardı, sonra
yönetilemez bir ekonomi ile yaşamaya bizi mahkum ettiler. Sonra IMFden borç
almaya mahkum ettiler. Sonra dünya bazlı ekonomiyi de, kasanın kilidini de teslim
etmeye bizi mecbur ettiler. Nihayetinde 80 yıl önce uçak üretebilirken uçak
üretemeyen, helikopter üretmeyi de aklının ucundan geçiremeyen ülke, milli
savunma stratejilerini geliştiremeyen ülke, milli tankını üretme süreçlerini
işletemeyen ülke, insansız hava aracını üretemeyen ülke olarak elin eline bakmaya
mahkum edildik.
Bugün bir dönüşüm sürecinin içinde olunduğunu vurgulayan Bakan Kılıç, bu
dönüşümün gençlerle ve bilimsel bilgiyle mümkün olduğunu belirterek şöyle devam
etti:
Yaşadığımız mecburiyetler bizi kendi enerjimizi ve kendi gençlerimizi
devreye sokmaya mecbur bıraktı. Nihayetinde bugün Türkiye, Alfa adıyla kendi
insansız hava aracını üretmeye başlayan bir ülke haline geldi. Son 10 yılda
yaşadığımız deneyimlerle birkaç ay önce sürüşlerini gördüğünüz Altay adıyla
kendi tankını üreten, Atak adıyla kendi milli helikopterini üretebilme sürecine
giren bir ülke haline geldi. Kendi milli piyade tüfeğini bile üretemez bir ülke
konumuna itilmişken bugün milli piyade tüfeğini üretebilecek ar-ge çalışmalarını
yapan mühendislik deneyimini oluşturan bir ülke haline geldik. Uzaya yakında bir
uydu daha fırlatacağız. Üretim süreçlerinde Türk mühendisler var bu coğrafyanın
yetiştirdiği genç mühendisler var. Neredeydik, nerelere geldik. Savunma
sanayisindeki yatırımları, bir başka milletin yaşama hakkını elinden almak için,
başka bir milletin başına kimyasal silahlarla çullanmak için sürdürmüyoruz,
abluka altında yaşayan bir halkın üstüne misket bombaları yağdırmak için bu
yatırımların peşinden gitmiyoruz. Başkasının sınırlarını geçmek, petrolünü almak
için doğalgazını gasp etmek için başka bir halkın yaşama hakkını ele geçirmek
için gitmiyoruz. Hepsi önce tabi ki kendi sınırlarımızı, devletimizin güvenliğini
sağlamak sonra ezilen inim inim inleyen ama iniltisi duyulmayan ezilmiş
insanların ve halkların yardımına yetişebilmek, hazır olmak, her an teyakkuzda
olmak için bu yatırımları yapıyoruz. Başkasına muhtaç olmamak için kem gözlerden
korunmak için bunları yapıyoruz.
-Kimliklerin üzerinden silindir gibi geçmedik-
Bütün insanlar bugün bizim dilimizi konuşmuyorsa bu bizim insanlığa ve
insanlığın erdemine olan saygımızdandır diyen Kılıç, şöyle devam etti:
Biz sömürmedik, asimile etmedik. Biz kimliklerin üzerinden silindir gibi
geçmedik. Başka milletlere inancını, dilini dinini inkar etmek gibi bir
mecburiyeti dayatmadık, dikte etmedik. İnsanların değerlerini yaşatması için
yepyeni bir medeniyet inşa ettik. O medeniyet bugün Kayseri sokaklarında, Osmanlı
eserlerinde, Selçuklu eserlerinde gördüğünüzdür. O medeniyet cebirde,
astronomide, tıpta, bilimin her sahasında Türk bilim adamlarının eserlerinde
izlerini gördüğünüz eşsiz medeniyettir. Sakın bilimsel bilgiyi yabancıların
öğrettiği, kendi tarih ve inanç geçmişimizde bir kırıntının bile öğretilemediği
gibi saplantılara, komplekslerine sahip olmayın.
Törene katılan Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydakın hala
eğitime devam ettiğine de dikkati çeken Kılıç, Ülkenin en büyük sermaye sahibi
şirketlerinden birinin başında iken dışarıdan üniversite okuma çabasını gösteren
bir deneyim var önünüzde. Bu şehrin sanayici ve işadamı deneyiminden mutlaka
istifade edin diye konuştu.
Rektör Prof. Dr. Reşit Özkanca ise 2009 yılında eğitim öğretime başlayan
üniversitenin 4 fakülte, 16 bölümü olduğunu ve 37 ülkeden 129 öğrenciyle birlikte
2 bin 300 öğrenciye sahip olduğunu kaydetti.
-ERÜ öğrenci söyleşisi
Kılıç, buradaki törenin ardından Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Sabancı Kültür
Merkezindeki söyleşiye katıldı.
Öğrencilere hedef koyarken dikkat etmeleri gerekenleri anlatan Kılıç,
Milletvekili olabilirsiniz, grup başkan vekili olabilirsiniz, başbakan
olabilirsiniz bunları yadırgamıyorum. Ama sadece kuru kuruya hedef koyarsanız ona
üzülürüm. Kimseyi horlamadan, kimseyi yıpratmadan doğru hedefe doğru araçlarla
yol alınacak olursa, koyduğunuz her hedef gerçekleştirilebilecek olacaktır
dedi.
Hükümetin dış politikasının zaman zaman eleştirildiğini hatırlatan Kılıç,
şunları kaydetti:
Bazıları bizim hükümet politikalarını eleştiriyor. Bu bir tercih meselesi.
İnsanlık ayaklar altına alınırken ya çığlıkları duymaktan vazgeçeceksiniz ya da
Bu yüreği yaratan Allah içime vicdan koydu diye kulak vereceksiniz. Filistinde
inim inim parçalanarak can veren 80 yaşındaki yaşlının ya da daha Filistin nedir
Gazze nedir bilmeden kundakta öldürülen bebeklerin çığlığını dinlemeyeceksiniz.
Şerefli bir mahluk olarak ezilenin hakkını korumak için o istikamete
gideceksiniz. Bu bir tercih meselesi. Odun değiliz, kütük değiliz, insanız,
tercihte bulunacağız.
Öğrenci konseyine seçilen Aysen Tarcan ile sohbet eden Kılıç, öğrencinin
adını Aysun diye telaffuz edilmesinin uyarılması üzerine 75 milyonu bir arada
yaşatıyoruz. 29 harfi mi bir arada yaşatamıyoruz. Aysen, annen baban ne kadar zor
isimler koymuş dedi.
Kılıç, ayrıca üniversiteye girişinde kendisine sevgi gösterisinde bulunan
öğrencilere hani yumurtalar nerede diye takıldı.
Muhabir: Esma Aygün
Yayıncı: Erdem Gültekin