ADIYAMAN (A.A) - Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, devlet
okullarının, vatandaşların çocuklarını dershaneye göndermeye ihtiyaç
hissetmeyeceği oranda kaliteli hizmet sunması gerektiğini söyledi.
Gündoğdu, bir dizi ziyaret ve inceleme yapmak üzere geldiği Adıyamanda
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Dershanelerin kapatılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz-
sorusu üzerine Gündoğdu, dershanelerin gündemde tartışılıyor olma biçiminin çok
sağlıklı olmadığını ifade etti.
Özel okulların devletin yükünü hafifletmesi boyutuyla önemli bir görevi
olduğunu vurgulayan Gündoğdu, dershanelerden işini çok iyi yapanların yanında,
umuda yolculuk adı altında hiçbir şey ifade etmeyenlerin de bulunduğunu
savundu. Dershaneyi müstakil olarak ele aldığımız zaman orada çalışanların
özlük hakları, sendikal olamamaları, anlaşma yapıldığı halde 3 ay sonra kapının
önüne konulması ve 600, 700 ve 900 lira gibi komik rakamlara çalışmak durumunda
kalmaları gibi durumları var diyen Gündoğdu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Ama sanırım Milli Eğitim Bakanlığına düşen en önemli iş, şuanda var olan
120 bin öğretmen açığını derhal giderip, sonra OECD ülkelerinin sınıf mevcudu
ortalamalarına indiğimizde oluşacak yeni bu 120 bin açığa ilaveten yeni açıklara
hazırlık yapmak, ikili eğitimden tekli eğitime geçmek, birleştirilmiş sınıf
uygulamasına son vermek, öğretmenlerin bölgeler arası dağılımında adaleti tesis
etmek ve öğretmene değer vermek gibi onlarca adımı atarak devletin okullarında
eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak. Devlet bunu sağlarsa, devletin okulunda
alamadığı hizmet ya da çocuğunun geri kalmasından dolayı, dershaneyi ihtiyaç
hissedenlerin büyük bir oranda eksildiğini göreceğiz.
-Özel okula dönüşmesi için finans desteği
Gündoğdu, dershanelerin de özel okula dönüşmesinin teşvik edilmesi,
teşviklerin en fazla eğitime yapılması gerektiğini vurguladı.
Dershanelerin okula dönüşmesi için finans desteğine ihtiyacı var diyen
Gündoğdu, Dershaneden kastım burada az çok kurumsallaşmış dershaneler var.
Yoksa alkolün tüketildiği, yerin 10 metre, 20 metre yanında merdiven altı gibi
izbe yerleri kastetmiyorum. Okullaşmayı teşvik eden bir yaklaşıma ihtiyaç olduğu
kanaatindeyim şeklinde düşüncelerini aktardı.
Bir başka gazetecinin, Dershanelerin kapatılmasından sonra öğretmenlerin
durumu ne olacak- sorusu üzerine de Gündoğdu, Ben dershaneler kapatılsın
demiyorum dedi.
Dershanelerdeki öğretmenler ele alındığında gerçekten vahim bir durumun söz
konusu olduğunu ifade eden Gündoğdu, şunları kaydetti:
Ama bu tablo böyle diye bu dershaneler kapatılmalı mı sorusuna evet
demek bir hayli zor. Bence dershaneler sonuçtur. Sürecin hakkı verilmeli. Devlet
okulları vatandaşların çocuklarını dershaneye göndermeye ihtiyaç hissetmeyeceği
oranda kaliteli hizmet sunmalı. Bunun yapılmasını önemsiyorum. Ama dershanede
çalışan arkadaşlarımızın da yüzde 90ı halinden memnun değil. 700-800 TL maaş
alıyor. Kapanırsa da ekmeksiz kalacak. Çoğu zaten ölümü kötüleyip ısıtmaya razı
olmuş durumda. Bu Türkiyenin işsizlik sorunu. Dershanede çalışan arkadaşlarımızı
doğrudan ilgilendiriyor.
Gündoğdu, eğitim sisteminin kalitesinin arttırılmasının önemini
vurgulayarak, konuşmasını şöyle tamamladı:
Ama ben başka bir şey söylüyorum. Hiç dershane kapatılmalı ya da açık
olmalı demeden sayın Milli Eğitim Bakanı Türkiyedeki eğitim kalitesini öyle
arttırmalı ki kalite artışı, dershanelere, velilerin geçimlerini sıkıntıya
sokarak artı masraf yapmalarını gerektirmeyecek boyuta gelmeli. Şayet okullar
diploma doldurma yeri, öğretmenler de diploma doldurma memuru olmaya devam eder
ya da ettirilirse bir şekilde dar gelirliler de etinden, tırnağından terinden
biriktirerek çocuğunun geri kalmaması için bir takım sıkıntıya düşer.
Muhabir: Hakan Furkan - Mehmet Fatih Aslan / Sevil Çelik
Yayıncı: İsmail Fidan