Mevlananın 739. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası

Mevlananın 739. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri -Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Akyürek: -Bugün global ekonomide ilk sırayı savaş, ikinci sırayı kozmetik sanayi alıyor. Ama hiçbir makyaj insanlığın içinde bulunduğu travm


KONYA (A.A) - Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Bugün global ekonomide ilk sırayı savaş, ikinci sırayı kozmetik sanayi alıyor. Ama hiçbir makyaj insanlığın içinde bulunduğu travmayı örtmeye yetmiyor. Uzaya araştırma yapmak için ekipler gönderiyor, uydular fırlatıyoruz fakat yalnızlığımız azalmıyor. İçimizdeki boşluk büyüyor, soğuk artıyor ve bizi sarıp sarmalayacak müşfik bir ses, bir el, bir yurt arayışı ertelenemez hale geliyor dedi.
     Akyürek, Mevlananın 739. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Etkinlikleri kapsamında Mevlana Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Şeb-i Arus töreni açılış konuşmasına, Mevlananın gel çağrısına icabet edip, şehre gelen tüm misafirlere teşekkür ederek başladı.
     Bugün herkesin bir gönül erini anmak ve anlamak için gönüller başkenti Konyada olduğunu ifade eden Akyürek, şunları kaydetti:
     Batıdan haçlı, doğudan Moğol saldırılarının gerçekleştiği o yıkım dönemlerinde Hz. Mevlana Konyada bir diriliş ve direniş eri olarak ayaktaydı. Hz. Mevlana kanla, kılıçla, ölümle yok edilen insan ve insanlığı hak, adalet, merhamet ve aşk için yeniden büyük gerçeğe çağırdı ve bunu Kuran-ı Kerimin kendine mahsus bir tefsiri olan Mesnevi ile yaptı. Sokaktaki adamı etkiliyordu, sarayda oturana da serçeye de bir şey diyordu, Anka kuşuna da... Dilenci de nasipleniyordu onun sözlerinden padişah da. Karıncayı da ihmal etmiyordu, Süleymanı da. Ayet ve hadislere atıfta bulunurken tüm bilimleri, edebiyat ve hikmetin geniş kanatlarıyla buluşturup dinleyenleri hakikat okyanusuna daldırıyordu. İçine kapanıp derinleştiği de oluyordu, cezbeye kapılıp sema ettiği de. Kanlı gözyaşları döktüğü de oluyordu, şeker gibi sözlerle mest ettiği de. Kalbindeki kandili tutuşturan Şemsi arayan da oydu, bulan da, kaybeden de. Ama her sözünü eninde sonunda o büyük hakikate bağlardı. Allah derdi, Kuran derdi, Efendimiz derdi. Ben sağ olduğum müddetçe Kuranın kölesiyim, Muhammed muhtarın yolunun tozuyum. Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse ben ondan da bizarım o sözlerden de bizarım diyen oydu.
    
     -Gel diyen sesin misafirleriyiz-
    
     Bugün, bütün dünyayı 12 defa yok edecek kadar silah stokunun bulunduğu bir dünyada yaşadıklarını anlatan Akyürek, yalnızca geçtiğimiz yüzyıldaki iki dünya savaşında insanlığın bütün savaş tarihindeki ölümlerden daha fazlasının gerçekleştiğini söyledi.
     Akyürek, bir yanda açlıktan bir yanda obeziteden ölen insanların uçurumunun hiç bu kadar derinleşmediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
     Bugün global ekonomide ilk sırayı savaş, ikinci sırayı kozmetik sanayi alıyor. Ama hiçbir makyaj insanlığın içinde bulunduğu travmayı örtmeye yetmiyor. Uzaya araştırma yapmak için ekipler gönderiyor, uydular fırlatıyoruz fakat yalnızlığımız azalmıyor. İçimizdeki boşluk büyüyor, soğuk artıyor ve bizi sarıp sarmalayacak müşfik bir ses, bir el, bir yurt arayışı ertelenemez hale geliyor. Bugün 17 Aralık 2012. Burası Konya, burada hepimiz bize 7 asır önce gel diyen sesin misafirleriyiz. Umudun, kucaklamanın aşkın ve merhametin sesiyle gel demişti. Yüzlerce yıldır bu çağrıya kulak verip geliyoruz. Doğudan geliyoruz, batıdan, dünyanın her yerinden geliyoruz ama geldiğimiz gibi gitmiyoruz. Burada içimize yeni şeyler ekliyoruz. Burada Şems-i Tebriziden, Selahattin Zerkubiden, İbn-i Arabiden Ahi Evrandan, Yunus Emreden Hacı Bektaş Veliden, Hallacı Mansurdan bir şeyler devşiriyoruz. Burada sabrın, merhametin, af dilemenin, cömertliğin, ayın, güneşin, toprağın, buğdayın adaletin ve aşkın atmosferini yeniden soluyoruz.
     Konyanın sinesinde Mevlana ile Şems-i Tebrizi oldukça kentin aydınlığını, bereketini ve büyük çağrısını hiç kaybetmeyeceğine dikkati çeken Akyürek, Mevlananın yaktığı kandilin bütün kalpleri aydınlatmaya devam ettiğini dile getirdi.
     Şeb-i Arusu anlıyoruz, Hz. Pirin sevincini kendisi anlattığı için anlıyoruz. Ama geride kalanlar olarak bu ayrılıktan mahzun olduğumuz açık diyen Akyürek, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Bugün birçok ülkeye serpilmiş bulunan Mevlevihane ve Mesnevihaneler bizim ruh haritamızın ışıklı merkezleri olarak yeryüzünde hüzünlü ve onurlu bir şekilde duruyor. Konyadaki ana dergah ise kuşku yok ki Macaristandan Kahireye kadar bu gönül tanelerinin imamesi olarak bekliyor. Mevlananın hizmetkarı olmakla onur duyan Konya ve Konya Büyükşehir Belediyesi olarak 22 dünya diline tercüme edip, yayınladığımız Mesnevi-i Şerif, gittiğimiz her yerde büyük ve güzel hakikatin, yani imanın şartı olarak birbirimizi sevmenin, yani Efendimizi sevmenin fermanı gibi elden ele, kalpten kalbe dolaşıyor.
     Akyürek, Şeb-i Arus gecesinin Mevlanayı anmaktan anlamaya, anlamaktan arınmaya vesile olmasını diledi.
    
     Muhabir: İbrahim Yozoglu / Mümin Altaş
     Yayıncı: Ahmet Kayır
<< Önceki Haber Mevlananın 739. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER