KONYA (A.A) - Murat Aslan - Mevlana ve oğlu Sultan Veledin de
çaldığı; Türk Tasavvuf Müziğinin ney ve kudüm ile birlikte 3 vazgeçilmez
enstrümanından biri olan rebap, genç bir rebabinin (rebap çalan kişi) ellerinde
yeniden hayat buluyor.
Türk Tasavvuf Müziğinin en önemli enstrümanlarından biri olan, ağıt yüklü
tınısı nedeniyle Farsçada hüzünlü ses, beyaz bulut anlamına gelen, 18.
yüzyıla kadar Türk Müziğinin tek yaylı çalgısı rebabın geçmişi, milattan önce
3800lü yıllara dayanıyor.
Modern keman ve keman ailesinin de atası olan rebap tarihsel serüveni içinde
400 yıl Selçukluda, 600 yıl da Osmanlıda kullanıldı. 18. yüzyılın ikinci
yarısında Avrupadan gelen Sine Kemanının büyük ilgi görmesiyle unutulmaya yüz
tutan rebap, günümüze kadar sadece Mevlevi müziğinde kullanılageldi.
Selçuk Üniversitesi Dilek Sabancı Konservatuvarı mezunu rebabi Ali Şems
Aksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2000 yılından beri rebap ile
ilgilendiğini söyledi.
Unutulmaya yüz tutmuş rebabın yapımını, İstanbul Tarihi Türk Müziği
Topluluğu sanatçısı ve hocası Mehmet Refik Kayanın teşvikleriyle öğrendiğini
belirtti.
Rebabın, Türkiye, Afganistan, İran ve Hindistan gibi ülkelerde çalınan bir
müzik aleti olduğunu dile getiren Aksu, Rebap, dünyanın ilk yaylı sazıdır.
Rebap, aynı zamanda Hz. Mevlananın ve oğlu Sultan Veledin de çaldığı bir
enstrüman... Hz. Mevlananın rebap ile ilgili bir çok sözü vardır. Hz. Mevlana
Bulut nasıl yeryüzünü sularsa, rebap da gönülleri sular demektedir dedi.
-Yurt dışına da rebap gönderiyor-
Aksu, rebabın yapımında kullandıkları bazı malzemeleri yurt dışından
getirttiklerini, teknesinin Hindistan cevizi oyularak, üzerine de yayın balığı
derisi ya da oğlağın yürek zarı gerilerek yapıldığını dile getirdi.
Kullanılan özel maddeler, ince işçilik ve kişinin isteğine göre rebabın
fiyatının değiştiğini vurgulayan Aksu, Konyaya gelen Mevlana dostlarının da
rebaba ilgi gösterdiğini, Amerika, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerden sipariş
aldıklarını dile getirdi.
Yurt içinde de çok sayıda müşterisi bulunduğunu söyleyen Aksu, Talep
edenlere rebap dersleri de veriyorum dedi.
-Mevlana ve rebap-
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç.
Dr. Nuri Şimşekler, Mevlananın bir rebabi olduğunu, 2 bine yakın rubaisinin 80
kadarında Türk Tasavvuf Müziği enstrümanlarından bahsettiğini, bunların içinde
rebabın da olduğunu söyledi. Şimşekler, şunları kaydetti:
Mevlananın oğlu Sultan Veled de babasının yolundan gitmek için
Rebapname isimli mesnevi yazmıştır. Hz. Mevlananın rebap çalıp çalmadığı
konusunda fikir ayrılıkları vardır. Oysa ki Mevlana, rebap çaldığını, Divan-ı
Kebir isimli eserindeki bir rubaisinde bizlere şöyle anlatıyor:
Sensiz olunca gül diksem bahtımın toprağında,
Dikenden başka bir şey bitmez
Tavus yumurtası koysam yılan çıkar
Elime ister rebap alayım, ister saz alayım
Sekiz cennette de çalsam cehenneme döner sanki.
Yayıncı : Ahmet Kayır