Müzelerdeki mücevherlerin arkeo

Müzelerdeki mücevherlerin arkeo-gemolojik envanteri yok -Gemoloji ve Mücevher Uzmanı Doç. Dr. Muhat Hatipoğlu: -Müzelerin depoları Merkez Bankası kasası gibi -İzmir Arkeoloji Müzesinde gün yüzü görmemiş birbirinden değerli


İZMİR (A.A) - Ali Rıza Karasu - Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Doğal Yapı Taşları ve Süs Taşları Anabilim Dalı Başkan Yardımcısı Gemoloji ve Mücevher Uzmanı Doç. Dr. Murat Hatipoğlu, müzelerde saklanan mücevherlerin ve süstaşlarının arkeo-gemolojik (antik dönem işlenmiş süstaşları ve mücevherleri inceleyen bilim dalı) envanterinin bulunmadığını söyledi.
     Hatipoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye genelindeki 108 arkeoloji müzesinden, sadece İzmir Arkeoloji, Milas ve Bodrum Sualtı müzelerinin depolarında bulunan eserlerin arkeo-gemolojik envanterinin çıkarıldığını kaydetti.
     Diğer müzelerin depolarında bulunan antik döneme ait süstaşı ürünlerin (mühür taşları ve törensel taşların) ve süstaşlı mücevher eserlerin tanımsal envanterle tutulduğunu kaydeden Hatipoğlu, bu eserlerin gerçek değerinin arkeo-gemolojik envanteriyle tespit edilebileceğini vurguladı.
     İzmir Arkeoloji Müzesindeki eserlerin envanterini, Kültür Bakanlığı Müzeler ve Ören Yerleri Genel Müdürlüğünün izniyle yüksek lisans tez çalışması kapsamında çıkardıklarını belirten Doç. Dr. Murat Hatipoğlu şöyle konuştu:
     İzmir Arkeoloji Müzesinde yaptığımız çalışmada gün yüzü görmemiş birbirinden değerli 238 antik eserin arkeo-gemolojiksel envanterini çıkardık. Süstaşı ürünlerin büyük bir kısmı yüzük veya kolye ucu olarak işlenmiş mühür fonksiyonlu taşlarıdır. Bunun yanında boncuk şeklinde işlenmiş ve dizgi yapılmış kolyeler ve küpeler, kulak tıkaçlarından oluşuyor. Hepsi bir birinden değerli antik eserler. Anadolunun 10 bin yıllık medeniyetini temsil eden bu eserler, müze defterine tarifleriyle kaydedilmiş. Yaptığımız çalışmada bu eserlerin antik değerlerinin ne olduğunu, hangi döneme ait olduğunu tespit ederek kayda aldık.
    
     -Envanteri çıkardık ama hala depoda tutuluyor-
    
     Müzelerde sınırlı sayıda eserlerin sergilendiğini anlatan Murat Hatipoğlu, eserlerin büyük bölümünün koruyamayız kaygısıyla depoda tutulduğunu ifade etti. Türkiyedeki müzelerin depolarının merkez bankası kasası gibi olduğunu ifade eden Hatipoğlu, şunları söyledi:
     İzmir Arkeoloji Müzesinde envanterini çıkardığımız eserler, sergilemeye uygun konsept ayarlanamadığı için tekrar depoya alındı. Bu mücevher ve törensel eserler Anadolunun 10 bin yıllık medeniyetini temsil ediyor. İlk çağ uygarlıklarından Bizans dönemi sonuna kadarki bir zaman diliminde Anadolu egemenliği ve mücevher zanatındaki gelişmeleri gösteren bu eserleri, depoda saklayarak korumak yerine, dünyanın ortak mirası olarak sergilenmesi gerekir. Her müzede bu eserlerden 4-5 tanesi sergilenmiş diğerleri korkudan Merkez Bankası kasası gibi yerde saklanıyor. Müzelerin depoları eserlerin hapsedildiği yerler olmamalı.
    
     -Topkapı Sarayındaki eserlerin de envanteri yok-
    
     Hatipoğlu, Topkapı Sarayındaki eserlerin de arkeo-gemoloji envanterinin bulunmadığını kaydetti. Envanter çıkarılmadığı için buradaki eserlerin değerlerinin belirlenemediğine dikkat çeken Murat Hatipoğlu, Topkapı Sarayının depolarında yakut, elmas, zümrüt ve safran gibi muazzam eserler var. Hiç birinin envanteri yok. Envanterleri yapılarak, buradaki eserler sergilenirse Türkiye gerçek bir hazineye kavuşur dedi.
    
     -Kültür ve Turizm Bakanlığının açıklaması-
    
     Kültür ve Turizm Bakanlığından konuya ilişkin AAya yapılan yazılı açıklamada, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünde 189 müze bulunduğu, bu müzelerde envanterlik nitelikte üç milyonun üzerinde eserin muhafaza edildiği bildirildi.
     Müzelik değerdeki taşınır kültür varlıklarının Müzeler İç Hizmetler Yönetmeliği, Ayniyat Talimatnamesi uyarınca en geç bir ay içerisinde Eser Envanter Defterine kaydedildiği ifade edilen açıklamada, şunlara yer verildi:
     Envanter işlemleri sırasında her bir eserin müzeye geliş şekli ve tarihi ile eserin adı, tanımı, yapım malzemesi, boyutları, dönemi, fiziki özelliklerini detaylarıyla birlikte esere ait fotoğraflar eser envanter defterine işlenir. Kaydedilen eserler gerek müze uzmanlarınca gerekse talepte bulunmaları halinde her düzeydeki yerli ve yabancı akademisyenlerce incelenmekte, arkeometrik ölçümleri yapılarak sınıflandırılmakta, katalogları hazırlanarak ulusal ve uluslararası düzeyde makale, dergi, kitap, bildiri, yurtiçi ve yurtdışı geçici sergiler ve çeşitli sunumlarla bilim dünyasına sunulmaktadır.
     Müzelerimizdeki mücevher ve süs taşları ile ilgili bu şekilde yayınlanmış yerli ve yabancı bilimsel araştırmaların yanı sıra lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde çalışmalar da mevcuttur. Dolayısıyla yalnızca İzmir Arkeoloji, Bodrum Sualtı Arkeoloji ve Milas müzelerinde değil, Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı tüm müzelerdeki müstakil eser olarak veya bir eserin tümleyen elemanı olarak mücevher ve süs taşlarının da belirli düzeyde tanımlamalarını içeren envanter işlemleri müze uzmanlarınca yukarıda belirtilen bilimsel esaslar çerçevesinde yapılmaktadır.
    
     Yayıncı: Şükran Yücel
<< Önceki Haber Müzelerdeki mücevherlerin arkeo Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER