ANKARA (A.A) - Tuğba Özgür Durmaz - "Kazan doğurdu", "Ye kürküm
ye", "İpe un sermek" deyince bir tebessümle akla gelen Nasrettin Hoca, 28 ülkeyi
Eskişehirde bir araya getirdi.
Hazır cevaplılığı, nüktedanlığı, güldürürken düşündürmesi gibi unsurlarıyla
yüzyıllardır nesilden nesile fıkralarıyla anlatılan Nasrettin Hoca, dünyada ilk
kez, ortak bir kültürel miras çerçevesinde bu kadar çok ülkeyi, iki sürecek
çalıştayda buluşturdu.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) Türkiye Milli
Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, Türkiyenin moderatörlüğünde gerçekleşecek
çalıştayla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nasrettin Hocaya Türkiye
dışında geniş bir coğrafyada büyük değer verildiğini belirtti.
İlk tespitlerine göre Nasrettin Hocanın 43 ülkede nesilden nesile sözlü
kültür vasıtasıyla anlatıldığını bildiren Oğuz, 28 ülkenin çalıştayda yer
aldığını söyleyerek, "Biz bunu Nasrettin Hocanın nereli olduğu üzerine değil
de nerelerli olduğu, ne kadar geniş bir coğrafyada benimsendiği üzerinden
gitmeliyiz" dedi.
-"Nasrettin Hoca, 43 ülkede dededen toruna anlatılıyor"-
Oğuz, Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Asya ve Körfez ülkeleri arasında
yer alan 43 ülkede fıkraları anlatılan Nasrettin Hoca geleneğinin korunması
amacıyla UNESCOya ortak bir dosya sunulması için mektup yazdıklarını söyleyerek,
Macaristan hariç 40 ülkenin bunu kabul ettiğini kaydetti.
2 ülkeden henüz cevap alamadıklarını kaydeden Oğuz, ancak çalıştaya çeşitli
nedenlerden ötürü 28 ülkenin katılacağını dile getirdi.
Bu ülkelerde, Nasrettin Hocanın "Hoca Nasrettin, Efendi, Cuha" bilindiğine
işaret eden Oğuz, "Kazan doğurdu denince herkes biliyor onu. İpe un serilecekse
Nasrettin Hoca çıkıyor ortaya. Dolayısıyla Nasrettin Hocanın hikemi üslubuyla
eşeği üzerindeki seyrü seferi Sudandan Çine kadar büyük bir dünyayı geziyor.
İnanılmaz bir kültür yaratıyor, inanılmaz ortaklıklar yaratıyor" diye konuştu.
Oğuz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Nasrettin Hoca, Anadoluda yaşattığımız kültür ama bilmeliyiz ve kabul
etmeliyiz ki bizim dışımızda pek çok ülke de Nasrettin Hocanın doğduğu, yaşadığı
veya öldüğü yerin kendi memleketlerinde olduğuna inanıyor. Bunların hepsini
Nasrettin Hocanın geniş coğrafyası olarak ele almak lazım. Çünkü bunun sebebi,
nesilden nesile anlatıla anlatıla Hocanın halk tarafından orada yaşamış gibi
benimsenmesi. Bu Yunus Emrede de Karacaoğlanda da Batılı Aziz Valentinde de
yaygındır."
-İrandan Bulgaristana, Sırbistandan Bangladeşe -
Hiçbir mirasın, 40 ülkenin paylaştığı ortak bir miras olarak bugüne kadar
UNESCOya sunulmadığını vurgulayan Oğuz, ilk defa yapılacak çalışmanın, toplumlar
arası barış, diyalog, UNESCO idealleri, kültürlerin birbirini tanıması,
işbirliğinin güçlendirilmesi bakımından heyecan verici bir çalışma olduğunu
kaydetti.
İrandan Bulgaristana, Sırbistandan Bangladeşe kadar ortak bir kültürün
yaşatılması fikrinin Nasrettin Hoca ile gerçekleşeceğini söyleyen Oğuz, "Bu,
inanılmaz bir hikaye ve bütün bu kurgunun içinde felsefe, sanat ve her dile
özgürlük var. Türkçe anlatıyor gülüyorsunuz, Bengalce anlatıyor gülüyorsunuz,
Çince anlatıyor gülüyorsunuz ya da bir Balkan dilinde anlatıp gülüyorsunuz.
Harika bir diller arası kültürler arası diyalog" diye konuştu.
Oğuz, "Umuyorum ki buradan çıkacak sonuçla dünyanın ilk çok uluslu
dosyasını Türkiyenin moderatörlüğünde UNESCOya sunalım" diyerek, şunları ifade
etti:
"Nasrettin Hoca kültürü, Türkiye gibi vizyonu olan dünyayla barış üzerinden
diyalog kurmak isteyen, insanlığı sömürmeden diyaloğu güçlendirmek isteyen,
emperyal hedefleri olmayan, bizim gibi bir ülkenin etrafında gelişen bir kültürü
öne çıkarmak, hem bizim insanlığımız ve insanlık değerlerine verdiğimiz önem hem
de ortaklaşa paylaştığımız değerleri dünya insanlarına aktarmak bakımından son
derece heyecan verici ve mükemmel bir kültürdür"
-2015te sonuçlanması bekleniyor-
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı
işbirliğiyle yapılan çalıştayda, 28 ülkeden ikişer uzmanın katılımıyla
"Uluslararası Nasreddin Hoca Çalışmaları Semineri ve Çok Uluslu Nasreddin Hoca
Fıkraları Anlatı Geleneği Adaylık Dosyası Hazırlama Yuvarlak Masa Toplantısı"
gerçekleştirilecek.
UNESCOya sunulacak adaylık dosyasının 2015 ya da 2016da sonuçlanması
beklenirken, çalıştayda Azerbaycan, Moldova, Polonya, Mısır, Kuveyt, Sudan,
Kırgızistan, Arnavutluk, Romanya, Suudi Arabistan, Yemen, Pakistan, Lübnan,
Bangladeş, Bosna Hersek, Bulgaristan, Kazakistan, Tunus, Ukrayna, Makedonya,
Ürdün, Tacikistan, Gürcistan, Afganistan, Irak, Çin ve Fas yer alıyor.
Yayıncı: Ebubekir Gülüm