KIRIKKALE (A.A) - Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, Ortadoğu Teknik Üniversitesinde (ODTÜ) yaşanan olaylara ilişkin, Molotofkokteyli, taş ve sopaların kullanıldığı protesto eylemlerini kınıyoruz dedi.
     Rektör yardımcıları ile basın toplantısı düzenleyen Boztuğ, Üniversite Senatosu toplantısında, oy çokluğuyla ODTÜde yaşanan olayları kınama kararı aldıklarını belirtti.
     Göktürk-2 uydusunun uzaya fırlatılması nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın katılımıyla düzenlenen tören sırasında gerçekleştirilen protesto eylemlerini kınadıklarını ifade eden Boztuğ, Ülkemiz için stratejik bir öneme sahip olan bilimsel ve teknolojik bir projenin hayata geçirildiği böyle bir günde, demokratik ifade özgürlüğü dışında ve terör, şiddet, kaba kuvvet gibi yöntemlerle protesto eylemi yapanları ve daha sonra yapılan açıklamalarla bu yönteme başvuranlara destek verenleri kınadığımızın tüm kamuoyuna saygılarımızla duyurulmasına oy çokluğu ile karar verildi dedi.
     Bir gazetecinin, ODTÜdeki olayların ardından üniversite rektörlerinin yaptığı açıklamalara bazı köşe yazarlarından tepkiler geldiğini hatırlatması üzerine Boztuğ, söyleyeceklerini senato kararlarında dile getirdiklerini vurguladı. Boztuğ, şöyle devam etti:
     Biz kaba kuvvet, terör ve şiddeti kınıyoruz. Biz molotofkokteyli, taş ve sopayı kınıyoruz. Devletin güvenlik kuvvetlerinin samimi ve ihlaslı bir şekilde terörle mücadelesi esnasında, hepinizin bildiği gibi daha bir iki hafta önce Tuncelinin dağlarında, mağaralarında 24 teröristi canlı olarak ele geçirmek için samimi, ihlaslı iki gün mücadele veren devletin güvenlik kuvvetlerinin ne derece samimiyetle çalıştığını kamuoyu bilmektedir. Konuyu başka taraflara çekenleri de kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz. Burada tekrar altını çiziyorum. Demokratik bir ortamda Tunceli Üniversitesi Senatosunda oy çokluğuyla alınan bu kararda biz sadece molotofkokteyli, taş ve sopa gibi kaba kuvvet, şiddet olaylarına tevessül edenleri ve bunlara destek verenleri kınıyoruz. Yaptığımız ortadadır, konuyu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
    
     -Kırıkkale Üniversitesi-
    
     Kırıkkale Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada, Türkiye Cumhuriyetinin uzay bilimleri ve teknolojileri alanındaki tarihi başarısının ODTÜ yerleşkesindeki bir grubun şiddet eylemleriyle gölgelenmeye çalışıldığı bildirildi.
     Üniversitelerin, öğrencilerin ve bilim insanlarının fikir ürettiği, düşüncelerini özgürce paylaştığı, her türlü düşüncenin rahatlıkla ifade edildiği, tahammül ve toleransın en yüksek olduğu kurumlar olduğu ifade edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
     Bu nedenle üniversitede ortaya konulan tepkilerin de topluma örnek olacak bir uygunluk ve uygarlık içinde olması gerekir. Başbakanın üniversiteye gelişinde tedhiş hareketleriyle protesto edilmesi üniversite olarak benimseyebileceğimiz bir durum değildir. Türkiyenin en seçkin üniversitelerinden biri olan ODTÜnün başarılı öğrenci ve mensuplarının çoğunluğunun da bu ideolojik karşıtlığa dayanan engelleyici eylemleri tasvip etmediğine inanıyoruz.
    
     -Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi-
    
     Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörlüğünün açıklamasında, üniversitelerin doğası gereği özgür düşüncenin ve demokratik olgunluğun geliştiği kurumlar olduğuna işaret edilerek, öğrencisinden akademik ve idari personeline kadar üniversite mensubu bireylerin de bu kültürle yetişmiş ve olgunlaşmış insanlar olduğu vurgulandı. Açıklamada, Sınırı olmayan bir özgürlük anlayışı ise başkalarının hakkına mütecaviz bir tutumdur ve kabul edilemez. Bu bağlamda son zamanlarda bazı üniversitelerde karşıt siyasi görüşleri protesto etme bahanesiyle yaşanan ve özellikle bir üniversitede Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına tepki gösterme bahanesiyle çıkarılan olaylar, demokratik hak kullanımı sınırlarını aşarak, yakıp yıkma, kamu malına zarar verme ve başkalarının haklarına tecavüz etme noktasına ulaşmıştır. Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi olarak bu tür olayları tasvip etmediğimizi, bu tür hareketlerin özgürlüklere ket vuran yaklaşımlar olduğunu ifade ederek kınadığımızı kamuoyuyla paylaşırız ifadeleri kullanıldı.
    
     -Selçuk Üniversitesi-
    
     Selçuk Üniversitesi Rektörlüğünden yapılan açıklamada, Göktürk-2 uydusunun uzaya gönderilmesi töreni esnasında yaşanan olayların, öğrencilerin ve bilim insanlarının fikir ürettiği ve dile getirdiği, düşüncelerini akademik özgürlük çerçevesinde paylaşabildiği eğitim kurumlarına yakışmadığına belirtildi.
     Üniversitelerin, her türlü düşüncenin özgürce paylaşıldığı, farklı düşünce ve davranışların kabul gördüğü demokratik ortamlar olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
     Elbette her öğrencinin ya da her akademisyenin protesto hakkı vardır. Ancak protesto şekilleri hiçbir zaman taş, sopa ve molotof gibi kavga ve şiddete hizmet eden provokatif eylemler aracılığıyla olmamalıdır. Bilinmelidir ki toplumun ve eğitim kurumlarının huzuru ve refahını bozmaya yönelik gerçekleştirilen bu gibi olaylar, provokatif terör eylemlerinden farksızdır. Tüm dünyada büyük yankı uyandıran ve ilgiyle izlenen, ülkemizin çağdaş medeniyetler seviyesini yakalaması noktasında önemli bir adım oluşturacağına inandığımız bu bilimsel ve teknolojik başarının, toplumun her kesiminde takdirle ve coşkuyla karşılanması gerekirken, bu başarıya şiddet yanlısı protestolarla gölge düşürülmesini Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü olarak esefle kınıyoruz.
    
     -Katip Çelebi Üniversitesi-
    
     Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Galip Akhan, yaptığı yazılı açıklamada, Göktürk-2 uydusunun fırlatılması sırasında ve sonrasında meydana gelen olayların üniversite senatosunda görüşüldüğünü ve oy çokluğuyla değerlendirme yapıldığını belirtti.
     Akhan, senato adına yaptığı açıklamada, Türkiyenin son 10 yılda önemli gelişme gösterdiği, bu gelişimde siyasi iradenin Ar-Ge faaliyetlerine ve üniversitelere yaptığı yatırımların ve teşviklerin yerinin yadsınamayacağını ifade etti.
     Akhan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
     Özgürlük ortamında herkesin, özellikle geleceğimizi emanet ettiğimiz, aydınlık fikirlere sahip olmasını istediğimiz gençlerimiz olan öğrencilerimizin, her türlü fikirlerini, bunların içinde bir Başbakanın üniversiteye girmesini istememek gibi doğru bulmadığımız fikirler de olsa beyan etmesi çok doğaldır. Tartışılmaz olan konu ise bu fikirlerin şiddete yönelik protestolara dönüştürülmesi ve bunların demokratik haklarmış gibi savunulmasıdır. Kolluk kuvvetlerimizin böyle olaylar ile uygun şekilde orantısız kuvvet kullanmadan baş edebileceğine inanıyoruz. Tarihimizde büyük bir gurur duyarak anacağımız bir olayın, birtakım yanlış anlama, önyargı ve yönlendirmeler ile bir kaosa dönmemesi için başta basın ve üniversite camiası olarak herkesi itidalli ve sağduyulu davranmaya davet ediyoruz.
    
     -Afyon Kocatepe Üniversitesi-
    
     Afyon Kocatepe Üniversitesi Bilgi Organizasyon ve Sosyal Sorumluluk Kulübü üyesi bir grup öğrencileri, kampüs girişinde toplanarak, ODTÜde yaşanan olayları protesto etti.
     Grup adına açıklama yapan İhsan Çoban, yaşananların amacının hak arayışı veya özgürlük ile ilgili olmadığını savunarak, Öğrenci görüşü ne olursa olsun kendi milletinin ailesinin huzuru ve refahı için görev yapan polise, öğretim görevlisine taş ve molotof atıyorsa, farklı bir illegal örgütle bağlantısı olanlara hizmet etmiş olur dedi.
     Öğrencilerin çeşitli sorun ve problemlerle karşılaşılabileceğini, bunları her zaman dile getirmesi gerektiğini ifade eden Çoban, şunları söyledi:
     Çözüm için yapılan faaliyette, illegal örgütler tarafından provoke edilmek ve şiddete başvurmak bir çözüm arayışı değildir. Şiddetle hak ve özgürlük aranamayacağını bilmesi gereken öğrencinin, 500 tam puanla girilebilinen ODTÜde, bu tür olayları gerçekleştirmesi insanlık ve mantık adına büyük bir çelişkidir. Şiddet cahillik seviyesinin en üst göstergesidir, şiddetle güç kanıtlayan barışa hasret kalacaktır.
     Olaylarda hedef alınan Türkiye Cumhuriyet Başbakanı Recep Tayyip Erdoğana, geleceğin yöneticileri olarak, 80 yıldır yapılmayanı yaparak Türkiyemizin bayrağını diğer bayraklardan bir adım üste taşıdığı için teşekkürü borç biliyoruz.
    
     Muhabir: Ekip
     Yayıncı: Selçuk Aval