ERZURUM (A.A) - Selami Küçükoğlu - Sinema ve ses sanatçısı Demet
Tuncer, Erzurumda düzenlenen 7. Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor
Federasyonu (INAS) Dünya Kayak Şampiyonasına katılan özel sporculara destek
veriyor.
Çocuklar Duymasın adlı televizyon dizisinde Mary hanım karakteriyle
tanınan Tuncer, şampiyonaya katılan özel sporcular ile otistik çocuklara destek
vermek üzere Erzuruma geldi.
Tuncer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel çocukların özel zaman ve ilgi
istediğini, bu çocuklara yediden yetmişe herkesin destek olması gerektiğini
söyledi.
Otistik çocuklarla ilgili düzenlenen faaliyetlere katılarak, onlara moral
vermeye çalıştığını belirten Tuncer, Otistik çocuklarla 2-3 yıl önce tanıştım.
Tanıştıktan sonra anne olmam nedeniyle iş biraz daha değişti. Onlara daha farklı
bir pencereden bakabiliyorum dedi.
Tuncer, otistik çocukları tanımak ve onlarla ilgilenmenin ayrı bir duygu
olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
Sanatçılarla biz ne kadar kafaları buraya çevirirsek o kadar iyi olur. Bu
özel çocuklar, özel zaman istiyor. Özellikle onlara özel dokunmak gerekiyor. Ben
keyif alıyorum, gurur duyuyorum. Onları ağlayarak seyrediyorum. Bir kişinin
başına gelmediği sürece insan karşı tarafla empati kuramıyor. Benim başıma
gelmedi ama ben doğum yaptıktan sonra bunu daha iyi anladım. Kızım Ayzayı bebek
arabasıyla dışarıya çıkarmak için çektiğim zorlukları fark ettim. Türkiyede
engelli olmana gerek yok, bebeğin varsa çok büyük bir sorundur.
-Onları doğru analiz etmek gerekiyor-
Tuncer, otistik ve engelli çocukların toplumda yaşadığını düşünerek, hayata
yön verilmesi gerektiğini ifade etti. Otistik çocuklar için farkındalık
oluşturmanın önemine değinen Tuncer, şunları kaydetti:
Her şey kişisel farkındalıkla başlıyor. Otistik çocuklarda grup
faaliyetleri yapılamaz denilir ama otistik çocukların oluşturduğu mehteran
takımının gösterilerini izlemek harika bir şey. Demek ki emek vermek ve sabretmek
gerekiyor. Onları doğru analiz etmek gerekiyor. Yapılamayacak diye bir şey yok.
Türkler olarak genetik kotlarımızda yapılamaz, yapılmaz kavramları var. Herkes
nasıl yapılamayacağını sayfa sayfa listeler. Ama kimse nasıl yapacağını bir
maddeyle yazamaz. Nasıl yapılacağının peşine koşmamız lazım. Özel olmaları
engelli olmaları değil. Özeller, çünkü onlarla özel ilgilenmeniz, tanımanız
gerekiyor. Ne severler, neden korkarlar, ne yapmak isterler, nasıl daha kolay
onlara bir şeyler anlatabiliriz.
-O kömürden mutlaka bir elmas çıkar-
Tuncer, otistik çocuklar için sporun çok önemli olduğunu, spor yaptırılan
bütün çocukların vücudunda bir disiplin sağlandığını kaydetti. Kızına işitme
engelliler gibi işaret dilini öğrettiğine dikkati çeken Tuncer, konuşmasını şöyle
tamamladı:
Kızıma 4üncü ayından itibaren kendini anlatamama derdi olmasın diye
işaret dilini öğretiyorum. Her şeyin başı emek. Mutlaka bir formülü vardır. Yani
o kömürden bir elmas mutlaka çıkar. Sadece çıkarabilmeyi bilmek gerek. Anneler
incelesinler gözlemlesinler. Bir kenara atmasınlar, onlarla konuşsunlar.
Televizyon karşısına bırakıp koymayın. Ne olup bittiğini sorun. Televizyonda
çocuklar kendilerine bir dünya yaratıyorlar. Sosyal dünyadan kopuyorlar ve otizme
doğru gidiyorlar. Anneler çocuklarıyla ilgilensinler. Eğer ilgilenmeyeceklerse
doğurmasınlar.
Yayıncı: Emine Konuk