KAYSERİ (A.A) - Esma Aygün - Kayseride 200 yıllık Çandır
Camisinin mihrabında, çiniye parası yetmeyen mahalle halkının evden getirdiği
çay ve yemek tabaklarıyla yaptığı ilginç süsleme görenleri şaşırtıyor.
Farklı dönemlere ait pek çok tarihi esere ev sahipliği yapan Kayseride
Gevhernesibe Mahallesindeki 18. yüzyıldan kalma cami, mihrabıyla diğerlerinden
ayrılıyor.
320 kişi kapasiteli, 520 metrekare kapalı alana sahip tarihi caminin
mihrabında, farklı büyüklük ve desenlerde 73 adet çini ve porselen tabaktan
oluşan süsleme göze çarpıyor.
Eski dönemlere ait yemek ve çay tabaklarının da yer aldığı mihrapta, yakın
dönemden porselenler de bulunuyor.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tarih Danışmanı Mehmet Çayırdağ, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, kentte Anadolu Selçukluları başta olmak üzere
beyliklere ve Osmanlı dönemine ait pek çok eser bulunduğunu, Çandır Camisinin de
18. yüzyılda yapılan klasik bir Osmanlı yapısı olduğunu söyledi.
Çandır Camisinin kentte ayakta kalmayı başarabilmiş nadir bir mahalle
mescidi olduğunu anlatan Çayırdağ, "1950li yıllarda imar faaliyetleri başlayınca
evler yıkıldı. Halk olmayınca küçük mahalle mescitleri de yıkıldı. Bu mescitlerin
kaderi genellikle böyledir. Yerlerine daha büyük camiler yapıldı" diye konuştu.
-Ev hanımlarının tabakları mihrapta-
Çayırdağ, moloz taşlarla inşa edilmiş, kalın çevre duvarlarıyla örülü klasik
Osmanlı izleri taşıyan caminin mihrabıyla farklı bir özelliğe sahip olduğunu
belirtti.
Cami mihrabında yemek ve çay tabaklarının kullanıldığına dikkati çeken
Çayırdağ, şöyle devam etti:
"Mihrapta hem eski zamanlara hem de günümüze ait çini ve porselen tabaklar
var. Cami mihrapları çiniden yapılır. Halkın çiniye gücü yetmeyince hem sevap
kazanmak hem de camiyi süslemek amacıyla evlerindeki çini yemek ve çay
tabaklarını mihraba yerleştirmişler. Aslında kentteki birkaç camide mihraplar bu
şekildeydi ancak geriye bir tek bu cami kaldı. İncelemeye değer tabaklar var.
Muhakkak ki bu tabaklar caminin yapılışından sonra mihraba monte edilmiş."
Mihraptaki tabakların sıvayla yerleştirilmiş olduğunun anlaşıldığını dile
getiren Çayırdağ, "Enteresan tabaklar var. Avrupadan ithal edilmiş tabaklar da
bulunuyor. Bunlar çini ile uğraşan kişiler ve sanat tarihçiler tarafından
incelenebilir. Muhtemelen tabaklar, ev hanımlarınca evlerden getirilmiş. Bazı
tabaklardan birkaç tane var, sanırım evlerinde parçası eksilen yemek takımından
getirmişler" diye konuştu.
Yayıncı: Ersin Altınsoy