ANTALYA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Düşünce ve
ifade özgürlüğü sonuna kadar serbesttir. Şiddet ve cebir içeriyorsa o zaten
düşünce olmaktan çıkar. O başka bir şey olur, o terör olur, o baskı olur, biz bu
ayrımı 4. Yargı Paketinde yapmış olacağız dedi.
Başbakan Yardımcısı Atalay, Avrupa Birliği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi
işbirliğinde Antalyadaki bir otelde düzenlenen Parlamentolar Arası Değişim ve
Diyalog Projesi Terör Sempozyumunda yaptığı konuşmada, terörle mücadele
konusunda son 10 yılda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Sessiz devrim adlı bir kitap hazırladıklarını ve bu kitapta 10 yılda
neler yapıldığını anlattıklarını dile getiren Atalay, Güney ve Doğu Anadoluda
işkence, köy boşaltmalar, göçe zorlama gibi hukuk dışı olaylar yaşandığını, bu
olaylarla ilgili geliştirilen olağanüstü halleri kaldırdıklarını söyledi.
Üyelerinin çoğunluğunu askeri üyelerin oluşturduğu Devlet Güvenlik
Mahkemelerini kaldırdıklarını kaydeden Atalay, Faili meçhul cinayetler gibi
olaylar sık sık anılıyordu, bu tür olaylara karşı hassasiyet gelişti,
işkencelerin önlenmesi konusunda çalışmalar yapıldı. Türkiye, güvenlik
birimlerini töhmet altında bırakan, işkence ile tanınan bir ülkeydi. İşkencenin
cezası arttı, paraya çevrilmesi önlendi, zaman aşımını önleme yönünde çalışmalar
yapıldı. Türkiyeyi normalleştirme yönünde çalışmalar yaptık diye konuştu.
Yargı reformuyla önemli adımlar atıldığına işaret eden Atalay, askeri
mahkemelerle ilgili düzenleme yapıldığını, askeri mahkemelerin yetkilerinin
azaltıldığını, askeri suçlarla sınırlandırıldığını belirtti.
Darbecilerin yargılanmasına yönelik somut adımlar atıldığını, Anayasa
Mahkemesinin İnsan Hakları Mahkemesi haline getirildiğini, bireysel başvuruları
almaya başladığını anlatan Atalay, bu adımların Türkiye açısından çok önemli
olduğunu bildirdi.
Ana dili kullanma tartışmalarıyla ilgili de yasalarla düzenleme
yaptıklarını, diller konusunda başvuru olduğunda okullarda seçmeli dersler
uygulanabildiğini dile getiren Atalay, sosyo ekonomik alanlarda da çalışmalar
yaptıklarını, bölgesel kalkınmışlığı dengeleme yönünde adımlar attıklarını
belirtti.
Güney ve Doğu Anadoluda devlet yatırımlarını artırdıklarını kaydeden
Atalay, o bölgedeki vatandaşların istismarını önlemeye yönelik çalışma
yaptıklarını bildirdi.
Terörden çok sayıda sivil vatandaşın zarar gördüğünü vurgulayan Atalay,
Bunların telafisi için de yasal düzenleme yaptık. Terör zararlarını karşılamaya
yönelik yaklaşık 2 milyar dolar ödeme yaptık diye konuştu.
Yapılan tüm çalışmaları, atılan tüm adımları vatandaşın tekrar güvenini
kazanmak, vatandaşlar arasında eşitliği sağlamak için gerçekleştirdiklerini ifade
eden Atalay, olumlu sonuçlar elde ettiklerini belirtti.
Demokratikleşme adımlarını atarken siyasi açıdan da risk aldıklarını dile
getiren Başbakan Yardımcısı Atalay, AK Parti olarak risk alan bir parti
olduklarını ve attıkları adımların toplum tarafından anlaşıldığını,
desteklendiğini söyledi.
Türkiyede bu reformların devam edeceğini, 30 Eylülde yapılan kongrede
reformlar konusunda yeni hedefler belirlendiğini anlatan Atalay, Reformlarda
devrimci, değişimci özelliğimiz devam ediyor. Bunu AK Partinin temel misyonu
olarak görüyoruz. Türkiyenin demokratikleşmesini önemsiyoruz dedi.
Sivil anayasa yapımı, AB sürecinin canlandırılması konularında da çabaların
bulunduğuna işaret eden Atalay, AB sürecinden hiçbir zaman kopmadıklarını, son
dönemlerde atılan demokratikleşme adımlarının AB müzakere sürecine pozitif katkı
sağladığını söyledi.
-Düşünce özgürlüğü ile şiddetin ayrımı-
Atalay, terörle mücadele konusunda hassasiyet gösterdikleri 3 unsurdan
bahsederek, güvenlik boyutunda terörle mücadele konusunda güvenlik birimlerinin
hassasiyetle çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Türkiyenin terör
konusunda çeşitli risklere sahip olduğunu kaydeden Atalay, hem istihbarat hem de
güvenlik olarak dikkatli olunması gerektiğini belirtti.
Terörle mücadele konusunda yargı reformu çalışmalarının da önemli olduğunu,
özellikle 4. Yargı Paketinde önemli düzenlemeler yaptıklarını dile getiren
Başbakan Yardımcısı Atalay, 4. Yargı Paketinde özellikle Avrupa İnsan Hakları
konusunda Türkiyeye yönelik verilen kararlar konusunda düzenlemeler yapıldığına
işaret etti.
4. Yargı Paketinde düşünce ve ifade özgürlüğü ile şiddetin çok iyi ayrımını
yaptıklarını vurgulayan Atalay, Düşünce ve ifade özgürlüğü sonuna kadar
serbesttir. Şiddet ve cebir içeriyorsa o zaten düşünce olmaktan çıkar. O başka
bir şey olur, o terör olur, o baskı olur, biz bu ayrımı 4. Yargı Paketinde
yapmış olacağız diye konuştu.
Üçüncü unsurda ise diyaloğu önemsediklerini ifade eden Atalay, görüşme
sürecinde istihbarat birimlerinin yürüttükleri görüşmelerle müzakere sürecini
sürdürdüklerini dile getirdi. Demokratikleşme adımları atılırken terörü kökten
çözmeye yönelik ciddi çalışmalar yapıldığını vurgulayan Atalay, bu konuda tüm
enstrümanları devreye soktuklarını, yurt içinde ve yurt dışında ileri bir adım
atıldığını bildirdi.
Atalay, bu çalışmalarda tüm partilerin, sivil toplum örgütlerinin
katkılarını aradıklarını ifade etti.
-Avrupalı dostlardan beklentiler-
Başbakan Yardımcısı Atalay, Avrupalı dostlarından terör konusunda daima
beklentilerinin bulunduğunu dile getirdi.
Avrupa ülkelerinde PKK terör örgütü ve DHKP-Cnin çalışmalarının bulunduğunu
ifade eden Atalay, şunları söyledi:
Bütün ülkeler ve Avrupa birliği bu örgütleri terör örgütü olarak ilan
etti, ama sivil toplum örgütü görüntüsünde çok çalışmalar var. Lider kadrosunun
AB ülkelerinde yaşadığını biliyoruz. Bunların bir kısmını istiyoruz. Bu isimler
İnterpolün kırmızı bültenlerinde. İadesinde zorluklar oluyor. Biz bunları ikili
bazda bütün ülkelerle çalışıyoruz. Geçen hafta Almanya İçişleri Bakanı buradaydı
ve kendisine geniş dosyalar sunduk. Fransadaki olayı hepimiz biliyoruz. Oradaki
kişilerle ilgili aranma bültenleri, talepleri iade edilmeyişi... Amerika
Büyükelçiliğinde terör eylemi yapan DHKP-C üyesi... Bu kişi Almanyada yaşıyor.
Geçen ekim ayında Almanyadan Yunanistana geliyor. Selanikte eğitim görüyor.
İllegal yollarla Türkiyeye giriş yapıyor ve terör eylemini geçekleştiriyor. Biz
bu kişiyi Almanyadan zamanında istemişiz, ama edilmemiş. Burası dolaşım alanı.
Biz Avrupa ülkelerinde terör konusunda daha büyük hassasiyet istiyoruz. İtalya,
Belçika, Hollandada son zamanlarda belli operasyonlar yapıldı, ancak sonuçları
çok verimli olmadı. Artık PKK Avrupaya yönelik bir tehdittir. Finans toplama,
insan toplayıp dağa gençleri götürme açısından tehdittir. Biz Avrupa ülkelerinden
bu manada daha fazla destek ve işbirliği bekliyoruz.
-Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Ripert-
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean-Maurice Ripert, toplantıyı
önemsediklerini ve önemli konulara değinileceğini söyledi. Toplantıda terörizmin
korkunç tehditlerine karşı neler yapılabileceği, ortak çalışmaların neler olacağı
yönünde konuların tartışılacağını anlatan Ripert, hiçbir ülkenin ya da bireyin
terörizmden muaf olamadığını kaydetti. Terörizmin herhangi bir mazeretinin
olamayacağını vurgulayan Ripert, Türkiye ve Avrupa Birliğini birleştiren bir
konudur terörizm. Terör illetine karşı yılmadan birlikte çalışmamız gerekiyor
dedi.
Terörle mücadele konusunda yargı reformunun önemli olduğuna işaret eden
Ripert, terör olaylarına maruz kalan halkın ne kadar acı çektiğinin farkında
olduklarını söyledi.
Türk halkının 30 yıldan fazla terör olaylarına maruz kaldığını dile getiren
Ripert, Abdullah Öcalan ile Başbakan liderliğinde başlatılan görüşmeler gerekli
bir adımdır, biz bunu destekliyoruz ve buna geniş bir destek olduğunu görüyoruz
halktan, siyasi partilerden. Uzlaşma sürecinin yardım çalışmalarıyla
güçlendirileceğini düşünüyoruz. Bu fırsattan istifade ederek 30 yıldan fazla
devam eden bu çatışmaya son verileceğini düşünüyoruz diye konuştu.
-Terör, finans ve insan kaynağı olarak Avrupayı kullanıyor-
Avrupa Birliği (AB) Uyum Komisyonu Başkanı ve Proje Lideri Prof. Dr. Mehmet
Tekelioğlu, projenin amacının Türkiye Büyük Millet Meclisindeki milletvekilleri
ile ABye üye ülkelerin milletvekilleri arasında diyaloğu geliştirmek olduğunu
söyledi.
Türkiyenin AB macerasının şöyle ya da böyle devam edip gittiğini ifade
eden Tekelioğlu, üyelik sürecinin zaman zaman tıkandığını ancak Türkiyenin
vizyonunda herhangi bir değişiklik ya da perspektif kaybının olmadığını anlattı.
Terör konusunun Türkiyeyi uzun yıllar yoran bir konu olduğuna dikkati çeken
Tekelioğlu, şöyle konuştu:
Terör, finans ve insan kaynağı olarak Avrupayı kullanıyor. Uyuşturucu
ticaretinde Avrupayı kullanıyor. Avrupalı dostların bu konuda daha hassas
olmasını talep ediyoruz. Avrupalı dostlar terörle uğraşmadıkları için bizi
anlamakta zorlanıyor. Bizi daha iyi anlamaları için bu toplantılar önemli.
Terörist organizasyonlar Avrupada bir takım faaliyetler yaparken eğer Avrupa
Birliği vatandaşlarını huzursuz etmeye başlarsa, o ülkelerde bir takım tedbirler
alınıyor. Fransanın son zamanlarda terör örgütüne yönelik yaptığı gözaltıların
altında teröristlerin Fransadaki Türk vatandaşlarının yanı sıra kendi
vatandaşlarından da talepler bulunması yatıyor.
İki gün devam edecek sempozyuma Almanya, Avusturya, Belçika, Estonya,
Fransa, İngiltere, Bulgaristan, İspanya, İrlanda, Portekiz, Yunanistan,
Macaristan, Litvanya ve Polonya ülkelerinden milletvekilleri katılıyor.
(Bitti)
Muhabir: Hatice Özdemir - Süleyman Elçin
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu