ISPARTA (A.A) - Durmuş Genç - Süleyman Demirel Üniversitesi
(SDÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan
Özcankaya, son günlerde sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet olaylarıyla ilgili,
Bir hastaya ömür biçmek ve buna benzer açıklamalarda bulunmak doktorların
yapmaması gereken şeylerdir. Hastanın karşısında her şeyi bilen bir doktor olmak
yerine, hekim, tıbbın imkanlarını hastalara sunan bir kişi haline gelirse
beklentiler makul hale geleceğinden bu olay şiddeti önleyici olabilir dedi.
Prof. Dr. Özcankaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son günlerde sağlık
çalışanlara yönelik artan şiddet olaylarının üzücü olduğunu söyledi.
Genellikle psikolojik sorunu olan, olayları ikna, ispat, diyalog ve konuşma
yoluyla çözemeyecek kişilerin şiddete başvurduğunu ifade eden Özcankaya, Şiddet
genellikle kişilik sorunlarını ilgilendirir. Kişilik sorunları olanlar şiddete
başvururlar dedi.
Toplumlarda şiddetin tamamen yok edilemeyeceğini, ancak en aza
indirilebileceğini belirten Özcankaya, sağlıkta gerçekleştirilen iyileştirmeler
dolayısıyla doktorlara ulaşılabilirliğin arttığını ve beraberinde şiddetin de
daha fazla görülür hale geldiğini kaydetti.
Doktorların hastalarına ömür biçmeleri ya da benzer açıklamaları yapmamaları
gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Özcankaya, Hastanın karşısında her şeyi bilen
bir doktor olmak yerine, hekim, tıbbın imkanlarını hastalara sunan bir kişi
haline gelirse beklentiler makul hale geleceğinden bu olay şiddeti önleyici
olabilir dedi.
Özcankaya, bazı doktorların hastalarına yanlış yaklaştığını ve bu durumun
şiddete mahal verdiğini ifade ederek, Türkiyede hekimlerin hastaya
yaklaşımında bir çarpıntılık var. Hasta ve yakınlarına, Ben bu hastayı ne olursa
olsun iyileştiririm diye yaklaşıyorlar. Hastalar o zaman doktorla ilgili
algılarını şekillendiriyor, yani, Biz bu hastayı bu doktora getirdik kesinlikle
şifa bulacaktır diye bir algılama oluyor. Aksine gelişmeler olunca da hasta
yakınları tarafından tatsız gelişmeler oluyor diye konuştu.
Prof. Dr. Ramazan Özcankaya, doktorların hastaları ve yakınlarıyla
ilişkilerinde Güçlülük tavırlarını bırakmalarını tavsiye ederek, sözlerini
şöyle sürdürdü:
Bir hastalığı ya da hastanın iyileşmesini kontrol edemediğimiz bir çok
parametre vardır. Dolayısıyla bazen her şey iyi gittiği halde hasta ile ilgili
olumsuz şeyler olabilir. Yani doktorun hastaya yaklaşımı Ben modern tıbbın
imkanlarını en iyi şekilde elimden geldiğince size uygularım ama hatalığın
neticesini bilemem şeklinde olursa hasta açısından da daha rahat bir ortam
oluşur. Hastanın akıbetiyle ilgili fazla yorumda bulunmama ilişkiyi daha farklı
yorumlara taşır ama tam tersi yapılırsa kesin bulgularla konuşulursa hasta daha
farklı beklentiler içerisine girer. Bu bir metafor olarak da yanlıştır. Yani
doktor her şeyi bilemez, her şeyi halledemez. Dolayısıyla doktorlar, Ben bu işi
hallederim şeklinde değil, Tıbbın imkanlarını size seferber ederim şeklinde
davranırlarsa çok daha iyi olur.
-Doktorlar birbirlerinin aleyhine konuşmamalı-
Bazı doktorların hastalarının yanında meslektaşlarıyla ilgili olumsuz
görüşlerini açıkça ifade etmelerinin, büyük bir sorun olduğuna işaret eden
Özcankaya, bu durumun doktorların hedef haline gelmesine neden olabileceğini
vurguladı.
Farklı doktorların aynı uzmanlık alanında uygulayacakları tedavi yöntemleri
arasında olağanüstü bir farklılık olamayacağına dikkati çeken Özcankaya, şunları
kaydetti:
Bazı doktorların birbirleriyle ilişkilerinde de sorunlar görüyoruz.
Doktora görünen bir hasta diğer bir doktora gittiğinde diğer doktorla ilgili çok
sevimsiz eleştiriler duyuyor. Hasta veya yakını adeta diğer doktora karşı
azmettirici duruma getiriliyor. Bu doktorlar arasında maalesef çok yaygın ve çok
kötü bir ahlaktır. Doktorlar kesinlikle birbirlerinin aleyhine konuşmaktan
kaçınmalıdır. Maalesef Türk tıbbında bu olay çok yaygın. Her gün onlarca hastadan
böyle yakınmalar duyuyoruz.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya