GİRESUN (A.A) - Veysel Kara - Giresun Üniversitesi (GRÜ) Rektörü
Prof. Dr. Aygün Attar, Dağlık Karabağdaki Ermenistan işgali nedeniyle babası
Tayyip Haşimzadenin mezarını ziyaret edemiyor.
Azerbaycanın Karabağ özerk ilinin 1988 yılında Ermenistan tarafından işgal
edilmesiyle, yaklaşık 1 milyon Azeri Türkü yurtlarını terk etmek durumunda
kaldı. Azerilerce kaçkın olarak nitelenen göçmenler, Azerbaycan devletince
yapılan prefabrike konutlarda yurtlarına dönecekleri günleri özlemle bekliyor.
GRÜ Rektörü Prof. Dr. Aygün Attar, AA muhabirine, Karabağlı bir ailenin
çocuğu olarak Baküde dünyaya geldiğini anlattı.
Azerbaycan topraklarının yüzde 20sinin Ermenistan tarafından işgal
edildiğini hatırlatan Attar, annesinin ve babasının doğduğu illerin de işgal
altında bulunduğunu bildirdi.
Attar, babası Tayyip Haşimzadenin 1981 yılında kalp krizi nedeniyle
hayatını kaybettiği bilgisini vererek, Babam Karabağlıdır. Aile mezarları o
bölgelerde olan ve ailelerinin mezarlarını ziyaret edemeyen insanların acısını
çok daha iyi anlıyorum. Ben de onlardan biriyim. Dağlık Karabağ, benim bütün
sülalemin mezarının bulunduğu yerdir. Ne yazık ki bugün de Ermeni işgali altında
bulunan bir coğrafyadır dedi.
İşgalin ardından babasının mezarını ziyaret edemediğini ifade eden Attar,
ziyaret için talep içeren bir girişiminin bulunmadığını belirtti.
-Mezarlarımızı dozerlerle yerle bir ettiler-
Attar, bölgeye gittiğinde karşılaşacağı manzarayı düşününce ürktüğüne işaret
ederek, şunları söyledi:
Azerbaycan kanalları, babamın mezarının da bulunduğu mezarlıkların
dozerlerle ne hale getirildiğini, harap edildiğini, mezarların söküldüğünü
gösteriyor. Ben gittiğimde tıpkı babamın hatırası kadar canlı olan görüntülerle
karşılaşmak isterim. Mezarlarımızı dozerlerle yerle bir ettiler. O tür
görüntüleri gördüğüm zaman irademin iflas edeceğinden korkuyorum. Çünkü işgal
atındaki bütün topraklarımızın azat edilmesini istiyorum. İşgal altında olan
vatan toprağımı ziyaret ettiğim zaman, ruhumun da işgale uğrayacağından
endişeleniyorum. Gidersem işgali kabul etmiş oluyorum. Dağlık Karabağa bağımsız
vatan toprağı olarak ayağımı basmam gerekiyor. O nedenle bilimsel anlamda elimden
gelen her şeyi yapıyorum. İşgal altındaki bir toprağa Birleşmiş Milletler
gözlemcilerinin gözetiminde veya herhangi bir şekilde girmek kesinlikle kabul
edilebilir bir durum değil.
-İçimde işgale karşı bir isyan var-
Yaşadığı acıların kendisinin bilim insanı olmasında önemli etkileri
bulunduğunu dile getiren Attar, Ermeni mezalimi ve bölgenin politik ve ekonomik
durumu ile ilgili objektif ve bilimsel çalışmalara imza attığını ifade etti.
Bütün çalışmalarında bilimsel hassasiyeti ve objektifliği ortaya koyduğunu
bildiren Attar, kitaplarının sonuç kısmında ise Karabağlı bir ailenin çocuğu
olmasının izlerinin görüldüğünü savundu.
Prof. Dr. Aygün Attar, sözlerini şöyle tamamladı:
İçimde işgale karşı bir isyan var. Babasının mezarını ziyaret edemeyen,
görevini yapamayan ve onun mezarı basında Yasin-i Şerif okuyamayan bir evlat
olmanın acısını yaşıyorum. Bir daha çocuğuyla görüşemeyecek annenin, babanın
acılarına bir fiyat biçilebilir mi- Ailesinin mezarını ziyaret edemeyen
evlatların yaşadıkları travmanın karşılığında verilebilecek bir meblağ var mı-
Yayıncı: Orhan Topal