BURSA (A.A) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Trakya ve
Balkan insanı belki de son 150 yıldır ödediği ağır bedeller sonucu biraz kendi
kabuğuna çekilmiş, biraz kendi içinde özgüvenini saklı tutma gayretinde olmuş
olabilir. Hangi noktada, konumda olursa olsun hangi dünya görüşü, hayat felsefesi
olursa olsun Balkan insanı düzgün insanlar, temiz insanlar, iyi niyetli insanlar.
Kimseye zarar vermesin diye bir adım öteye çıkmaktan çekinen insanlar dedi.
Müezzinoğlu, Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ), Rumeli
Dernekleri Federasyonu (RUDEF), Edirneliler, Tekirdağlılar, Keşanlılar ve
Kırklarelililer derneklerince Çelik Palas Otelde düzenlenen toplantıya katıldı.
Müezzinoğlu, burada yaptığı konuşmada, Balkanlardan Türkiyenin çok farklı
coğrafyalarına gelmiş ve orada kalanlarla ilgili sürecin, çok boyutlu konuşulacak
bir konu olduğunu söyledi.
Dün akşam Edirnede tarihi bir geçmişe sahip olan, helva geceleri
programına katıldığını, orada yerel bir sanatçının, Dünyada yaşanmış hiçbir acı
yok ki Balkanlarda yaşanmış olmasın. Öyle bir coğrafya ki dünyada hangi acı
hangi boyutuyla yaşanırsa yaşansın, hangi boyutuyla insanlar bedel ödetilmiş
olursa olsun bir örneği mutlaka Balkanlarda yaşanmıştır dediğini anlatan
Müezzinoğlu, Biz bu örnekleri yaşayan insanların bazen fiilen kendisiyiz, bazen
annemizin, babamızın, dedemizin veya kardeşimizin yaşadığı bir yapının
insanlarıyız. Dolayısıyla bu konu bizim açımızdan asla unutmamamız gereken asla
da üzerinde bir kin, intikam bina edilmemesi gereken bir konu. Ama kin veya
intikam bina etmeyeceğiz diye dünü unutacağımız anlamına gelen bir konu değil
diye konuştu.
Bakan Müezzinoğlu, şöyle konuştu:
Yine dün akşam orada bir cümle söylendi; yanılmıyorsam Yahya Kemalden bir
cümle, (biz Balkanlardan çekildik. Ama orada bizim tuzumuz kaldı) diye. Bizim
tuzumuz orada kalmışsa orası kokmaz. Bir gün öyle veya böyle oradaki o tuz o
medeniyeti korur ve yeniden gelişmesine fırsatlar hazırlar. Yeter ki, bize düşeni
iyi yapalım. Yeter ki biz bize düşenden, kendi içimizdeki ortak hedefe, kendi
geleceğimizle ilgili ortak vizyona, ufka, hayale birlikte koşabilme iradesini
koyabilelim. Zaman zaman şu eleştiriyi alırız; efendim işte Trakyalılar bir
araya gelmez. Birlikte bir şey yapamaz. Trakyalılar 3 kişi bir aya gelince
birbirlerini eleştirmeye başlarlar diye. Bu süreci artık kapatmamız lazım. En
azından Trakya ve Balkan insanı belki de son 150 yıldır ödediği ağır bedeller
sonucu biraz kendi kabuğuna çekilmiş, biraz kendi içinde özgüvenini saklı tutma
gayretinde olmuş olabilir. Hangi noktada, konumda olursa olsun hangi dünya
görüşü, hayat felsefesi olursa olsun Balkan insanı düzgün insanlar, temiz
insanlar, iyi niyetli insanlar. Kimseye zarar vermesin diye bir adım öteye
çıkmaktan çekinen insanlar.
Müezzinğlu bir ay kadar önce bir Bektaşinin kendisiyle ilgili, Mertsiniz,
mütevazisiniz, merhametlisiniz gibi övgü dolu sözler söylediğini dile
getirerek, şunları kaydetti:
Balkanlar insanı mert, mütevazi ve merhametlidir. Ama bir adım geride
durma anlamında bir noktada olmamak lazım. Bir adım daha önde olmak yani o
mertliğe cesareti, özgüveni katacağız. Kendi köşemizde o merhametliliğimizle, o
mütevaziliğimizle ve mertliğimizde biri çıksın da şuraya çıkartsın diye
beklersek daha çok bekleriz. Bizde bu güzel sıfatlar varken bunun gereğini
yapmamız gerekir. Bu mertliğin, mütevaziliğin ve merhametli olmanın
zenginlikleri, bu millete, bu ülke ve ülke insanına da farklı bir zenginlik
getirir.
Muhabir: Vedat Yücebaş/Harun Kaymaz
Yayıncı: Şükran Yücel