SAKARYA (A.A) - Çağrı Turgut - Sakaryada hassas alıcılarla donatılan deprem kayıt istasyonu, dünyanın çeşitli bölgelerindeki küçük depremleri bile ölçebiliyor.
     17 Ağustos 1999 Marmara depreminde enkaz kent haline gelen Sakaryada 13 yıl boyunca yürütülen akademik çalışmalar meyvesini vermeye başladı. Sakarya Üniversitesi (SAÜ) ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü işbirliğiyle Esentepe Kampüsünde kurulan Sakarya Deprem Kayıt İstasyonu, 26 Nisanda hizmete girdi.
     SAÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri ve öğrencilerinin görev aldığı istasyon, Amerika ve Japonya gibi uzak coğrafyadaki sarsıntıları ölçebilecek kapasitede yapılandırıldı. 100 bin lira maliyetle tamamlanan istasyonda bir kuvvetli ve bir de hafif yer hareketi cihazı bulunuyor.
     SAÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Levent Gülen, AA muhabirine Sakarya Üniversitesi 1 adını verdikleri istasyondan akademisyenlerin ve öğrencilerin yararlandığını bildirdi.
     Merkezin deprem araştırmaları için kurulduğuna işaret eden Gülen, Çok önemli bir işlevi de öğrencilerimizin eğitimi. Yakın bir zamanda İranın kuzeybatısındaki Tebriz bölgesinde meydana gelen iki depremi de kaydettik. İstasyonumuz Amerika, İran ve Japonya olsun, dünyanın herhangi bir yerinde meydana gelen büyük depremleri kaydedebilecek hassasiyete sahip dedi.
     Gülen, Sakaryadaki istasyon sayısını 12ye çıkarmayı planladıklarını belirterek, Hendek, Geyve ve Ferizli ilçelerinde kuracakları yeni istasyonlarla network oluşturmayı amaçladıklarını söyledi.
    
     -Gölcükte deprem oluyor, Adapazarı yıkılıyor-
    
     Adapazarının depremselliğine de değinen Gülen, kentin ovada kurulduğunu ifade ederek, zemininin gevşek olduğuna dikkati çekti.
     Gevşek yapıdaki zeminlerin yer hareketini artırdığına işaret eden Gülen, Bu nedenle önemli derecede hasarlar oluşabiliyor. Gölcükte deprem oluyor, Adapazarı yıkılıyor, Boluda deprem oluyor, Adapazarında yıkım ve hasar meydana geliyor. Düzcede deprem oluyor Adapazarında hasar meydana geliyor. Bunun en birinci nedeninin başında zeminin çok zayıf olması geliyor diye konuştu.
     Binaları sağlam zemin üzerine yapmak gerekiyor diyen Gülen, bina kalitesinin önemli olduğunu fakat sıvılaşma nedeniyle binaların yerin altına gömüldüğünü bildirdi.
     Gülen, Türkiyede insanların deprem konusunda bilinçlendiğini kaydederek, Bundan sonraki depremlerde mal ve can kayıplarımız çok daha az olacak. Önümüzdeki yıllarda Japonya gibi şiddetli deprem olunca bir parça binalarımız sallanacak, birkaç saniye duracağız, ondan sonra da işimize devam edebileceğiz ifadelerini kullandı.
    
     Yayıncı: Kemal Kaymak