ŞANLIURFA (A.A) - Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu
Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevindeki incelemenin
ardından, Tutuklu ve hükümlü yakınları rahat olsunlar, vatandaşlarımız rahat
olsun, cezaevinde bir sükunet hakim ve peyder pey nakiller de devam ediyor
dedi.
Üstün, komisyon üyeleriyle cezaevindeki yangınlarla ilgili kentte
sürdürdükleri temaslarının ardından Valilikte basın toplantısı düzenledi.
Şanlıurfada cumartesi günü üzücü bir olayın yaşandığını hatırlatan Üstün,
13 vatandaşın hayatını kaybettiğini, bu olay karşısında son derece üzüldüklerini
ifade etti.
Elbette bu insanların can güvenliği devletin yetkilerine emanet edilmiş
durumdayken böyle bir olay olması üzüntümüzü bir kat daha artırmaktadır diyen
Üstün, ancak komisyon olarak ilk mesai gününde buraya intikal ettiklerini ve
bugün de incelemelerini sürdürüp tamamladıklarını ifade etti.
Olay olur olmaz hemen adli soruşturma, ardından idari soruşturmanın
başlatıldığını, şimdi de Meclisin denetim yetkisi çerçevesinde olaya biraz da
insan hakları çerçevesinde bakarak bir inceleme başlatıldığını anlatan Üstün,
şunları kaydetti:
Bunun raporunu da inşallah önümüzdeki günlerde yazarak komisyonumuzda
müzakere edip tartışacağız. Komisyonumuzda şu anda hazır bulunan tüm partilerden
üyelerimiz var. Ayrıca bölge milletvekilleri var ve onlar da bu incelemeye
katıldılar, bunun için komisyonumuz siyaseten temsil kabiliyetinde bir
komisyondur. Türkiyenin bazı cezaevlerinde bildiğiniz gibi bir kapasite
fazlalığı var. Burada da karşılaştığımız durum kapasite fazlalığı durumu... İlk
bakışta görebildiğimiz husus bu. Komisyonumuz daha önce Osmaniye, Gaziantep ve
Mardin cezaevlerini denetlemiş bir hafta önce de Silivri Cezaevini denetlemişti.
Bu bölgede belki de gelemediğimiz tek ceza evi Şanlıurfa Cezaevi kalmıştı.
Önümüzdeki günlerde buraya da gelmeyi planlıyorduk. Böyle bir olaydan dolayı
gelmiş olmaktan gerçekten üzüntü duyuyoruz. Şu anda kapasite fazlasının acilen
giderilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Dün gece bazı nakiller yapıldı. Biz
cezaevinden çıktıktan sonra da bir posta daha nakil yapılacak. Bu şekilde en
azından 350ye yakın tutuklu ve hükümlünün cezaevinden başka cezaevlerine nakli
yapılacak.
-İzmir ve Silivride açık var
Şu anda İzmir ve Silivride kapasite açığı olduğunu ancak özellikle
ailelerin bu noktadaki aşırı taleplerinin nakilleri biraz etkilediğini dile
getiren Üstün, ailelere seslendi.
Alınan önlemlerle birlikte 1 yıl içerisinde Şanlıurfada herhangi bir
cezaevi sıkıntısı, kapasite yönünden, çekilmeyeceğini dile getiren Üstün, 500
kişilik açık cezaevi inşaatı bitmek üzere, şu an mevcut cezaevinin yanında ek
bina yapılmakta Siverekte bin kişilik bir cezaevinin inşaatı başlamış ve devam
etmekte yine merkezde de arsa temin edilmiş, projesi yapılmış çok kısa zaman
içerisinde başlayacak. Bu projelerin bitme zamanı 1 yılı alacak dedi.
Dolayısıyla 1 yıl içerisinde kısa vadeli çözümler geliştirmek gerektiğini,
belki ailelerin Niye bizim çocuğumuz, eşimiz başka ile gidiyor şeklinde bir
siteminin olabileceğini ifade eden Ayhan Sefer Üstün, ancak kapasite
fazlalığından yaşanacak sorunların daha ağır olabileceğini vurguladı.
Ailelerden hiç olmazsa, en azından bir yıllığına bu noktada bir fedakarlıkta
bulunmalarını talep eden Üstün, şöyle devam etti:
Zaten Adalet Bakanlığının yapmış olduğu projelerle çok kısa zamanda
Şanlıurfada kapasite sorunu aşılmış olacaktır. Buraya geldiğimizden beri olayın
geçtiği C-15 koğuşundaki yangından sağ kurtulan 4 tutukluyla görüştük, onun
dışında olaya ilk müdahale eden infaz koruma memurlarıyla görüştük. C-15
koğuşunun sağında ve solunda bulunan C-14 ve C-16 koğuşundaki tutuklu ve
hükümlülerle konuştuk. Bunun dışında cezaevlerindeki rastgele diğer koğuşlara da
girdik, yine sayın Vali, Başsavcı ve yine oradaki yetkililerle görüştük. Şu anda
cezaevinde sükunet hakim herhangi bir karışıklık yok. Koğuşlarda da tutuklu ve
hükümlülerin sorunlarını tek tek dinledik. Dolayısıyla bizi dinleyen tutuklu ve
hükümlü yakınları rahat olsunlar, vatandaşlarımız rahat olsun, cezaevinde bir
sükunet hakim peyder pey de nakiller devam ediyor. Bu nakiller kısa vadeli
çözümler açısından üretilmiştir.
-Yangından sağ kurtulanların ifadeleri
Konuşmasında yangından sağ kurtulanların görüşlerine de yer veren Komisyon
Başkanı Üstün, şunları kaydetti:
C-15 koğuşundaki 4 tutukluyu dinlediğimizde olayda hayatını kaybeden
kişilerden özellikle kendisini koğuş sorumlusu, sorumlu yardımcısı ve meydancı
olarak tanıtan 3 kişinin kendilerine tuvalet ve banyo kısmına geçmelerini
söylemeleri üzerine, o 5 kişinin tuvalet ve banyo bölümüne geçtiğini, üzerine
kapıları çektiklerini ve dışarı çıkmamalarını söylediklerini, koğuşa yeni
geldikleri için bir tereddüt getirdiklerini ve bundan dolayı bu taleplere ve
isteklere boyun eğdiklerini bildirdiler. Dolayısıyla içeride kaldıklarını, daha
sonra bazı sesler duyduklarını, bu seslerden, yatakların aşağı taşındığını ve
tutuşturulduğunu anladıklarını, biraz sonra dumanın tuvalet kısmına doğru
geldiğini ve buradan da yangının çıktığını anladıklarını, bunun üzerine içeride
bulanan kovadaki sudan da istifade ederek havlularını ve üzerlerinde bulunan
gömleklerini ıslatarak üzerlerine attıklarını ve bu şekilde dumandan az
etkilendiklerini beyan etmişlerdir.
Olaya ilk müdahale eden infaz koruma memurlarını da dinlediklerini anlatan
Ayhan Sefer Üstün, bu kişilerin de kapıyı açtıklarında yatakların ateşe
verildiğini ve yangına zor müdahale ettiklerini belirttiğini aktardı.
Memurların, yatakların çabuk yandığını bu nedenle yangının kısa sürede
büyüyüp sonuçlandığını belirttiğini dile getiren Üstün, çıkan dumanın merdivenden
baca etkisi yapıp üst kata çıkmasıyla buradaki kişilerin de dumandan etkilenip
hayatını yitirdiğinin anlaşıldığını kaydetti.
Olaydan sağ kurtulan mahkumlara, Niçin böyle bir olaya tevessül
ettiklerini de sorduklarını belirten Üstün, kendilerinin de bu konuya anlam
veremediğini ifade ettiğini söyledi.
Olaydan önce aralarında bir kavga çıkıp çıkmadığını da sorduklarını anlatan
Üstün, şöyle devam etti:
Basında duyurulduğu gibi vantilatör kavgası yok. Aslında yemek yemiştik,
çay içmiştik, çekirdek yemiştik, o arada bir takım konuşmalar oldu ve birden bize
tuvalete kaçın tuvalete kaçın diye bir talimat verildi. Biz de tuvalete geçtik ve
ondan sonra böyle bir olay oldu. Biz de anlam veremiyoruz diye beyanda
bulundular. Dolayısıyla olayı yaşayanların dahi bir anlam veremediği konuda
dışarıda olay şöyle olmuş, böyle olmuş gibi bir spekülatif haber yapmak veya
yayın yapmak çok da olayı tanımlamıyor kanaatimizce. Savcımız araştırıyor, adli
yönden, idari yönden Adalet Bakanlığı müfettişleri araştırıyor. Biz de
incelemelerimizi sürdürüyoruz, bir rapor halinde kamuoyuna sunacağız.
Muhabir: Rauf Maltaş / Mehmet Güldaş
Yayıncı: İsmail Fidan