ÇANKIRI (A.A) - Ferhat Barulay / Özgür Alantor - Yüzbaşı Kazım
Efendinin 27 Nisan 1915te Çanakkalede şehit düşmeden önce kardeşine gönderdiği
son mektup, Türk milletinin vatan aşkını anlatıyor.
Çanakkalede 21. Alay 1. Tabur 1. Bölük Kumandanı olarak görev yapan
yüzbaşının, emekli bir tarih öğretmeni tarafından 2007 yılında sergilenmesi
amacıyla Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezine bağışlanan
mektubu, kahramanlık destanının ne tür fedakarlıklarla yazıldığını belgeliyor.
Şehit olacağını anlayan Yüzbaşı Kazım Efendinin, ailesine bakması için
kardeşine yardım isteyebileceği kişilerin isimlerini verdiği ve komutanı Binbaşı
Şevki Beyin de kendisi gibi tehlikede olduğunu ifade ettiği mektup, Türk
milletinin vatan ve aile sevgisini yansıtıyor.
Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı
Sadık Softa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezlerinde yüzbaşının kardeşine
yazdığı mektubun yanı sıra Enver Paşa tarafından Kazım Efendinin eşine
gönderilen, şehitlik haberinin yer aldığı mektubun da sergilendiğini söyledi.
Mektupların emekli bir tarih öğretmeni tarafından 2007 yılında merkeze
bağışlandığını kaydeden Softa, Mektupları okuyanlar Çanakkalede yaşanan
zorlukları ve savaşın hangi fedakarlıklarla kazanıldığını bir kez daha
hissediyor. Buna benzer birçok tarihi belge araştırma merkezimizde bulunuyor.
Bunları araştırmacıların ve ziyaretçilerin hizmetine sunuyoruz. Belgelerin büyük
çoğunluğu da vatandaşlar tarafından bağışlanıyor diye konuştu.
-Şehit düşeceğini hissetmiş-
Harp mektupları konusunda araştırma yapan Çankırı Karatekin Üniversitesi
Türkiyat Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ömer Çakır ise aslen İstanbullu olan Yüzbaşı
Kazımın yaşı ve geçmişiyle ilgili ellerinde yeterli bilgi bulunmadığını dile
getirdi.
Yüzbaşı Kazım Efendinin cephe gerisindeki kaygıları ortadan kaldırmak için
mektubu yazdığını tahmin ettiklerini anlatan Çakır, şunları kaydetti:
Mektuptan anlaşıldığı üzere daha kara savaşı başlamamış. Yüzbaşı Kazım
Efendi, adeta mektupta şehadetini hissedercesine kardeşine birtakım vasiyetlerde
bulunuyor. Çocuklarına iyi bakılması, annesinin üzülmemesini ve çocuklarının
tahsilinin ihmal edilmemesini isteyerek bu şekilde cephe gerisindeki kaygılarını
da gidermeye çalışıyor.
-Yüzbaşının mektubu-
Yüzbaşı Kazım Efendinin kardeşine yazdığı son mektup, şöyle:
Sevgili kardaşım,
Ben vatan ve millet uğrunda bana düşen vazifeyi ifa ettim. Artık gerisini
size terk ediyorum. Ben cümlenize hakkımı helal ettim, tabiidir ki siz de helal
edersiniz. Hemşiremin, Ziyanın Kemali hasretle gözlerinden öperim. Muhterem
amcamın ellerinden öperek dualarını her zaman beklerim. Çoluk çocuğumu evvel
Cenab-ı Hakka, sonra vatan ve millete ve sizlere emanet ederim. Sevgili
valideme, aileme, çocuklara güzel bakınız. Tahsillerine himmet ediniz.
Maaşlarının tahsisi icap eden muamelenin ifası için arkadaşlardan alayımızın
tabur katibi ve aynı zamanda alay naibi bulunan Hasan Efendiye yazdım.
Bulunduğum fırkanın kumandanı Miralay Remzi Beydir. Alay Kumandanı Binbaşı Halil
Beydir. Bu isimler size lazım olursa kendileriyle muhabere edersiniz.
Binbaşımız Şevki Bey de benim gibi tehlikede bulunduğu için sağ kalırsa ona
da müracaat edersiniz. Kolordu kumandanımız malul olduğu üzere Esat Paşa
Hazretleridir. Hayvanım hakkında lazım gelen muamele için de katip efendiye
yazdım. Oradaki hakkımı da çocuklarım için ararsınız. Sana çok rica ederim,
efrad-ı ailemi, validemi hiçbir vakit üzme. Daima rıfk ile muamele et. Bana
acımasınlar. Ben mukaddes vatan uğrunda terk-i can ettim, bahtiyarım. Cenab-ı
Hakk sizleri de bahtiyar buyursun. Baki cümlenizi Cenab-ı Hakka emanet ederim,
sevgili kardaşım.
-Şehit yüzbaşının eşine Enver Paşadan mektup-
Yüzbaşı Kazımın şehit düşmesinin ardından Enver Paşa tarafından eşi Zehra
Hanıma gönderilen mektupta ise şu ifadeler yer alıyor:
21. Alay 1. Tabur 1. Bölük, zevciniz Yüzbaşı Kazım Efendi, 14 Nisan 1331
(Rumi) tarihinde Seddül Muharebesinde bir Osmanlı askerine yakışan kahramanlık
ve fedakarlıkla şehit oldu. Din-i celil-i İslamın ve mukaddes vatanın müdafaası
uğrunda hayatını feda edenlerin arkalarında bıraktıklarına düşen vazife yes ve
fütur değil, fahr ve sürurdur. Bütün arkadaşları gibi merhumun da kıymetli
hatırası yalnız daha büyük ailesi olan ordunun kalbinde ebediyen saklı kalacağına
ve intikamının düşmanlarımızdan alınacağına emin ve bununla müteselli olunuz.
Muhterem şehidin bütün yakınları ve sevenleri için Allahtan ecir ve sabır
tazarru ederek beyan-ı hürmet eylerim. Başkumandan Vekili Enver.
Yayıncı: Kemal Kaymak