KÜTAHYA (A.A) - Kütahyada 12 milyon ton kömür rezervinin
çıkarılması için kurtarma kazısı yapılan Seyitömer Höyüğünde, 7nci sezon kazı
çalışmaları, 10 öğretim elemanı, 62 arkeoloji öğrencisi ve 238 işçiden
oluşturulan toplam 310 kişilik ekip tarafından başlatıldı.
İl merkezine 25 kilometre uzaklıktaki Seyitömer beldesinde, Türkiye Kömür
İşletmeleri (TKİ) Genel Müdürlüğüne bağlı Seyitömer Linyitleri İşletmesi (SLİ)
Müessesesi sahasında bulunan höyükte, 7nci sezon kazıların başlamasından dolayı
tören düzenlendi.
Kazı Grubu ve Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen, törende, 2006 yılında başlattıkları kazılar
kapsamında her yıl 6şar ay kazı, 6şar ay da mimari çizim, restorasyon ve
envanter çalışması yürüttüklerini söyledi.
Kazıda bu yıl 10 öğretim elemanı, 62 arkeoloji öğrencisi ve 238 işçi olmak
üzere toplam 310 kişinin görev aldığını belirten Prof. Dr. Bilgen, işçilerin, SLİ
Müessesesi tarafından Seyitömer beldesi ve çevresindeki 15 köyden
görevlendirildiğini bildirdi.
Prof. Dr. Bilgen, şu anda kazı bölgesinde 9 bin 886 metrekarelik alanda
çalıştıklarına değinerek, şöyle devam etti:
Bundan önceki 6 yılda höyüğün üst düzleminden yaklaşık 13 metre
inilmiştir. Geçmişi 5 bin yıl öncesine dayanan höyüğün en yüksek yamacından
ölçüldüğünde kalan seviye, yaklaşık 10 metredir. Ancak höyüğün merkezinde açılan
sondajda, kalan seviye 6 metre olarak ölçülmüştür. Höyükte 5 kültür katı tespit
edilmiştir. Bunlardan Helenistik, Akamenid ve Orta Tunç dönemlerine ait surlar
açığa çıkarılmış ve kaldırılmıştır. 5 kültür katına ait toplam 337 mekan
açılmıştır. Mekanlar dışında yaklaşık 20 ocak, 116 silo ve 30 fırın tespit
edilmiştir. Mimari kalıntılar, buluntularla değerlendirildiğinde, burada maden ve
seramik üretiminin gerçekleştiği söylenebilir.
-Mercimek tanesi ve insan beyni kalıntıları bulunmuştu-
Höyükten geçen yıla kadar bulunan yaklaşık 15 bin eserin kayıt altına
alınıp, 4 bine yakınının Kütahya Arkeoloji Müzesine teslim edilerek
sergilenmesine imkan sağlandığını dile getiren Bilgen, DPÜ Müzesinde de bin 381
eserin sergilendiğini ifade etti.
Prof. Dr. Bilgen, 2008 yılında bulunan mercimek tanesi ve 2009 yılında
çıkarılan insan beyni kalıntılarının yurt içi ve yurt dışında büyük yankı
uyandırdığını, uzmanlarca ulusal ve uluslararası sempozyumlarda bunlara ilişkin
bilgi sunulduğunu anımsatarak, höyüğün, Erken Tunç Çağı ile Helenistik dönemleri
kapsayan süreçte Mezopotamya, Orta Anadolu, Ege adaları ve Atina arasında önemli
bir ticaret merkezi olduğunun ortaya çıktığını belirtti.
Kazıyla ilgili iki doktora, 8 yüksek lisans ve 16 lisans tezi
hazırlandığını, iki ulusal ve bir uluslararası sempozyum düzenlendiğini
vurgulayan Bilgen, bölüme iki öğretim üyesi kazandırarak daha başarılı çalışmalar
yapmayı ümit ettiklerini sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Bilgen, daha sonra katılımcılarla höyük ve kazı evini gezerek, bu
yapıların bölümleri ve buluntu eserler hakkında bilgi verdi. Gezi sırasında, İlk
Çağ toplumlarına ait giysilerin benzerlerini giyen öğrenciler, höyüğün
bölümlerini tanıttı.
Muhabir: Sedat Gök / Deniz Açık
Yayıncı: Murat Taydaş