ZONGULDAK (A.A) - Erdinç Aksoy - Zonguldakta genç yaşta
veremden öldükleri 1940lı yıllardan yaşam öyküleri beyaz perdeye aktarılan Rüştü
Onur ve Muzaffer Tayyip Uslunun şiirleri, Kelebeğin Rüyası filmiyle ilgi
çekti.
Yazar-yönetmen Yılmaz Erdoğanın Kelebeğin Rüyası filminin vizyona
girmesinin ardından genç yaşta hayata gözlerini yuman iki şairin hayatı ve
şiirleri, geniş kitlelere ulaştı.
Onurun ölümünün ardından lise öğretmeni Behçet Necatigilin yazdığı Bir
şair yaşamıştı Zonguldakta/Adı Rüştü Onurdu/Bilseydi hatırlanacağını/Ölümünden
sonra/Memnun olurdu dizeleri, şairlerin vefatından yıllar sonra çekilen filmle
gerçeğe dönüştü.
Filmde Behçet Necatigili canlandıran Yılmaz Erdoğanın kaleminden beyaz
perdeye aktarılan öykü sayesinde şairlerin eserleri ve hayatı merak konusu oldu.
Uslunun 1945te yayımlanan Şimdilik adlı tek şiir kitabı yeniden
yayımlandı, Rüştü Onurun eşine yazdığı mektup, fotoğraf ve şiirlerinin
derlendiği Rüştü Onur/Mektubun Avcumda kitabı ise 6. kez basıldı.
Rüştü Onur/Mektubun Avcumda kitabı ile Rüştü Onur, Yaşamı, Sanatı,
Eserleri adlı kitapların yazarı İbrahim Tığ, AA muhabirine, Yılmaz Erdoğanın
Türk sinemasına ilk kez şairleri yansıttığını, bundan mutluluk duyduğunu söyledi.
Yıllarca özellikle Rüştü Onurun daha fazla tanınması için çalışmalar
yaptıklarını, filmin vizyona girmesiyle amaçlarına ulaştıklarını ifade eden Tığ,
Vizyona giren filmle piyasaya çıkan son kitabım oldukça ilgi gördü ve 6.
baskıya ulaştı. En çok satan eserler arasına girdi diye konuştu.
-Kelebek ömürlü şairler -
Tığ, iki şairin 20li yaşlarda hayata gözlerini yummasının edebiyat dünyası
için büyük kayıp olduğunu vurgulayarak, Kelebek ömrü kadar yaşaşan şairleri,
Türkiyedeki bütün gençlerin hatta yurt dışındaki insanların tanımasından daha
güzel bir şey olmaz dedi.
Uslunun kitabını bastırabilmesine karşın Onurun eserlerinin ölümünden
sonra yayımlandığını anlatan Tığ, Şairler, hemen hemen her antolojide yerini
korumalarına rağmen vatandaşlar tarafından tanınırlıkları yeni arttı, Rüştü
Onurun 1980-1986 yıllarda lise edebiyat müfredatında şiirleri yer almıştı. Şimdi
de çok sayıda kişi Onurun şiirini, eşine yazdığı duygu dolu mektupları biliyor
ifadesini kullandı.
Tığ, Rüştü Onurun eşine yazdığı mektupların yıllar sonra ortaya çıktığına
dikkati çekerek, şöyle devam etti:
Mektupları bulmamızda Kelebeğin Rüyası ekibinin büyük katkısı var. Rüştü
Onurun baldızı Sabahat Sessize ulaştık. 8 ay süren çabanın ardından Sessizle
bir araya gelebildik. Bilinmeyen mektupları ve şiirleri yayımlamamıza izin verdi.
Sessizle yaptığımız görüşmede Rüştü Onur ve eşi ile ilgili yanlış bilinen bazı
unsurların da doğrusunu öğrenme imkanına kavuştuk.
Onur, evliliğin 40. gününde bilinenin aksine tifodan değil, apandisit
patlaması sonucu ölen eşinin acısını yaşıyor. Şair, eşinin ardından 15 gün sonra
hayata gözlerini yumuyor.
-Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu-
Devrek ilçesinde 1920de doğan Rüştü Onur, Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi
öğrencisiyken vereme yakalandı. Okula devam edemeyen ve Maliye varidat memur
muavini olarak Ereğli Kömür İşletmelerinde çalışmaya başlayan Onur, 1941-1942de
zamanını iş ve hastane arasında geçirdi.
Lise öğretmeni Necatigil ve yakın arkadaşı şair Muzaffer Tayyip Uslu ile
dergi ve gazetelerde şiirleri yayımlanan Onur, sağlığı kötüleşince İstanbulda
tedavi gördü.
Onur, Zonguldaka gelirken Anafartalar Vapurunda tanıştığı Mediha Sessizle
nişanlandıktan son evlendi. Eşinin ölümüne üzülen Onur, 2 Aralık 1942de hayatını
kaybetti.
Muzaffer Tayyip Uslu ise 1922de İstanbulda doğdu. Onur gibi Zonguldak
Mehmet Çelikel Lisesinde edebiyat öğretmeni Necatigil ile tanışan Uslu, İstanbul
Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümündeki eğitimini yoksulluk
nedeniyle yarıda bıraktı.
Zonguldakta memur olarak çalışan, şiirlerini 1945te Şimdilik adlı
kitapta toplayan Uslu, bir yıl sonra hayatını kaybetti.
Yayıncı: Kemal Kaymak