SAKARYA (A.A) - Mehmet Özcan - Irakta yaşanan iç çatışmalardan
kaçarak 2005 yılında Suriyeye yerleşen Albay Abdülkerim Iraki ve ailesi, bu
sefer de Esed rejiminden kaçarak Türkiyeye sığındı.
Irak ordusunda albay olarak görev yaptığı sırada iç çatışma ve baskılara
dayanamayarak Suriyeye yerleşen Iraki ve ailesinin peşini silah sesleri
bırakmadı. Suriyedeki iç çatışma nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kalan aile,
güvenli liman olarak gördükleri Türkiyeye sığındı.
Eşi, 4 çocuğu, 2 baldızı ve kanser hastası annesiyle Sakaryaya
yerleştirilen 3 bin mülteci aileden biri olan Iraki ailesi, BM tarafından
Amerika, Kanada ya da Avustralyaya gönderilmeyi bekliyor.
-Türk halkının yardımını atalarından da görmüştük-
Iraki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı İmparatorluğunun
Müslümanlara sahip çıktığını anımsatarak, Türk halkının yaptığı yardımların
kendileri için sürpriz olmadığını söyledi.
Türkiyenin büyük bir tarihi geçmişe sahip olduğunu anlatan Iraki,
Osmanlıdan bugüne bütün Müslümanları himayesine almıştır. Türk halkından
gördüğümüz yardımı atalarından da görmüştük. Türk halkının yardımları geçmişte de
çok olmuştu. O yüzden bu yapılan yardımlar bizim için bir sürpriz değil. Tüm halk
bizlere kucak açmış durumda dedi.
Türk halkının kendilerine yardım yapabilmek için çabaladığını belirten
Iraki, bunun kendileri için çok anlamlı olduğunu bildirdi.
Kendisini milletinin arasında hissettiğini dile getiren Iraki, Tüm
bürokratların kapıları bizlere ardına kadar açık. Herkes yardım için çırpınıyor.
Irakta bir devlet adamının hasta ziyareti yaparak bize destek olmasını hiç
görmedik ama Türkiyede hemen hemen her gün bu durumu yaşıyoruz diye konuştu.
Iraki, 2005 yılından beri sistematik şekilde iç savaşa maruz kaldıklarını
ifade ederek, çatışmalar nedeniyle nitelikli işgücünün ülkelerini terk etmek
durumunda kaldığını bildirdi.
-Üstünden Iraklı aileye ziyaret-
Adapazarına yerleştirilen mülteci aileyi ziyaret eden TBMM İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Türkiyenin açık kapı politikası
izlediğini belirterek, tüm insanlara kapılarının açık olduğunu söyledi.
Suriye vatandaşlarının Türkiyeye sığındığını hatırlatan Üstün, Esedin
zulmünden kaçıp ülkemize sığınan ve sayıları 50 bine varan Suriyeli kardeşimiz
istediği kadar burada kalabilir. Türkiye, açık kapı politikasını uyguluyor.
Kapımız, herkese açık şeklinde konuştu.
Türkiyenin güçlü bir ülke konumuna geldiğini vurgulayan Üstün, bu anlamda
tüm insanlığa yardım eli uzatabildiklerini vurguladı.
Üstün, Müslümanların zulüm altında olduğuna işaret ederek, Sadece
Suriyede değil, Irakta, Afganistanda ve Myanmarda yaşayan Müslüman
kardeşlerimiz için girişimlerimiz var. Arzu ediyoruz ki bütün zulümler bitsin ve
insanlar barış içinde yaşasın ifadelerini kullandı.
-Adalet, ezilen halkın yanında yer almamızı gerektirdi-
Osmanlı İmparatorluğunun adalet üzerine kurulu bir dış politika izlediğine
işaret eden Üstün, izlediği politika sayesinde Osmanlının 600 yıl ayakta
kalabildiğini dile getirdi.
Üstün, Türkiyenin de adalet temelli dış politikayı esas aldığını
belirterek, Çıkar üzerine bir politika yürütseydik, belki de bizim çıkarımız
diktatörleri desteklemek icap edebilirdi. Ancak adalet, ezilen Müslüman halkın
yanında yer almamızı gerektirdi. Bütün bu İslam topraklarında, halkın ön plana
çıktığı demokratik sistemlerin oluşmasını istiyoruz diye belirtti.
Müslüman halkların kendi ayakları üzerinde durabilmesini istediklerini
vurgulayan Üstün, Seçimle başa gelen halkların kulağı daima halkın sesindedir.
Diktatörlerin kulağı ise kendini destekleyen dış güçlerin sesindedir dedi.
Yayıncı: Murat Paksoy / Kemal Kaymak