SİVAS (A.A) - Önder Felek / Merve Topuz - Madenci hastalığı
olarak bilinen ve ölümlere neden olan silikozis hastalığının, kot kumlama
işçilerinin ardından diş teknisyenlerinde de sıkça görüldüğü bildirildi.
Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
İş ve Meslek Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Akkurt, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, farklı iş kollarında kumlama işlemini yapan
çalışanların akciğerlerinde biriken tozun, silikozis hastalığına yol açtığını
söyledi.
Hastalığın belirtileri arasında nefes darlığı, ağızdan kan gelmesi ve
öksürüğün bulunduğunu ifade eden Akkurt, meslek hastalıkları konusunda bilgi
sahibi olmayan birçok doktorun yanlış teşhis koymasının, hasta sayısında sağlıklı
sonuçlara ulaşmayı engellediğini ileri sürdü.
Akkurt, silikozisin kalıcı tedavisinin mümkün olmadığını ve tedavi için geç
kalınan vakalarda hastanın kaybedilebildiğini aktardı.
Hastalığın kot taşlama işçileriyle gündeme geldiğini ancak son yıllarda uzun
çalışma süreleri ve kötü laboratuvar koşulları nedeniyle diş teknisyenlerinde de
sıkça görüldüğünü dile getiren Akkurt, salgın halinde arttığını ve tablonun iç
açıcı olmadığını savundu.
-"Maluller ordusu"-
Prof. Dr. Akkurt, hastalık nedeniyle erken yaşta gencecik insanların
"maluller ordusu"na katıldığını veya hayatını kaybettiğini vurgulayarak, şöyle
konuştu:
"Hastalığın teşhis edilememesi hızlı ilerlemesine sebep olmakta. Çalışma
koşullarının düzeltilememesi de yeni vakalar oluşturmakta. Diş teknisyenlerinin
çalıştığı laboratuvarlar, hastalık üretim merkezlerine dönüşüyor. Türkiye
genelinde vakalar, binli sayılarla ifade edilecek boyuta ulaşmış durumda. İşi
yaparken ortama toz saçılmasının önlenmesi gerekiyor. Kapalı sistemlerde
çalışılmalı ancak kapalı sistemlerde yapılacak olursa ihalelerde alınan sayı
tutturulamıyor. Bir kişi kapalı sistemde çalışırken, üç kişi açıkta yapıyor. Yani
haftada bir porselen diş yapılması gerekirken, günde 2 ya da 3 porselen diş
yapılıyor. Kontrolsüz şekilde, uygun olmayan çalışma koşullarında her türlü
kimyasal ve metallere maruz kalma sonucunda hastalık oluşuyor."
Düşük teklifle ihalelerin alındığını savunan Akkurt, Çok kısa zamanda
mevcut işleri bitirmek durumunda kalıyorlar. O nedenle birincil koruma önlemi
denilen tozun kontrolünü sağlayacak önlemi alamadan uygunsuz ve kontrolsüz
çalışma yapıyorlar şeklinde konuştu.
İstanbulda bazı diş teknisyenlerinin silikozis nedeniyle hayatını
kaybettiğini dile getiren Akkurt, sektörde çalışanlara, kapalı sistemlerde
çalışmaları, maske takmaları ve 2 yılda bir akciğer filmi çektirmeleri
tavsiyesinde bulundu.
Prof. Dr. İbrahim Akkurt, hastalığın yayılmasının önlenmesi için de meslek
hastalıkları kliniğinin kurulmasının şart olduğunu vurguladı.
-Silikozis hastaları-
Hastalığa yakalandığını bir ay önce öğrenen 2 çocuk babası Ahmet Yılmaz
(44), 22 yıldır diş teknisyenliği yaptığını söyledi.
Bir dişi üretirken 50 çeşit ürün kullandıklarını ve hepsinin ayrı ayrı
kimyasallar içerdiğini ifade eden Yılmaz, "Tehlikenin farkında değildik. Vakumlu
masa, maske yoktu, ağaç masalarda çalıştık" dedi.
Yılmaz, 6 ayda bir sağlık kontrolüne gitmesi gerektiğini ancak yoğun
çalıştığı için bunu ihmal ettiğini dile getirerek, uzun çalışma süresi, ucuz
malzeme kullanımı ve uygunsuz koşulların da hastalığın yaygınlaşmasında etkili
olduğunu savundu.
İhalelerle iş aldıklarını ve ihalelerden önce günlük 5, ihalelerin ardından
ise 25-30 diş tesviyesi yaptığını, yüksek miktarda toza maruz kaldığını anlatan
Yılmaz, doktorunun tozsuz ve temiz ortamda çalışması gerektiğini söylediğini
ancak bu yaştan sonra başka iş yapamayacağı için işine devam ettiğini belirtti.
-"İşi bırakıyorlar"-
Selahattin Yılmaz (37) da hastalığa yakalandığını 2008 yılında öğrendiğini
ve 23 yıllık mesleğini geçen yıl aralık ayında bırakmak zorunda kaldığını
söyledi.
Dökümden çıkan protez dişlerin tesviyesini yaptığını ve kötü çalışma
koşulları nedeniyle fazlaca toza maruz kaldığını vurgulayan Yılmaz, "Sürekli sırt
ve göğüs ağrısı çekiyordum. Numune Hastanesine gittim. Daha sonra üniversite
hastanesine sevk ettiler. Burada rahatsızlığım ortaya çıktı. Malulen emekliliğe
müracaat ettim, onu bekliyorum" diye konuştu.
Yılmaz, rahatsızlanan bazı arkadaşlarının da işi bıraktığını belirterek, "İş
verenin yeterli tedbirleri alması lazım. Vakumlu masa ve havalandırmayla yeni
tanıştım. Bunlar bu rahatsızlıktan sonra oldu" dedi.
Yayıncı: Cemal Coşkun