Sulak kentlerdeki sıtma hastalığı

Sulak kentlerdeki sıtma hastalığı -TÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekuklu: "Edirne gibi çeltiğin yaygın olduğu, nehirlerin bulunduğu bir sınır şehrinde, çok ciddi bir sıtma tehdidiyle karşı karşıya kalabiliriz" (Fotoğra


EDİRNE (A.A) - Gökhan Balcı - Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Galip Ekuklu, Edirnenin coğrafi konumu itibariyle sıtma hastalığı riski taşıdığını belirterek, "Edirne gibi çeltiğin yaygın olduğu, nehirlerin bulunduğu bir sınır şehrinde, çok ciddi bir sıtma tehdidiyle karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
     Ekuklu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sıtmanın, sivrisinekle bulaşan önemli hastalıklardan biri olduğunu söyledi.
     Türkiyenin, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren sıtma hastalığının görüldüğü bir ülke olduğunu anlatan Ekuklu, sıtma hastalığı görülme sıklığının, sivrisinek mücadelesiyle doğru orantılı olduğunu belirtti. Edirnede sıtma görülme riskinin yüksek olduğunu belirten Ekuklu, "Bunun birkaç nedeni var. Bunlardan birisi bizim yerel koşullarımız. Edirne, nehirlerin geçtiği bir şehir. Dolayısıyla içinde yaşadığımız şehir, bu nehirler ve nehirlerin yaptığı taşkınlar sonucu oluşan durgun sular nedeniyle büyük risk altında. Sivrisineğin üremesi ve sıtma hastalığının oluşabilmesi için çok büyük su birikintilerine ihtiyaç yok. Küçük su birikintileri de sivrisinek üremesi için yeterli" diye konuştu.
    
     -Sınırdan geçişlere dikkat-
    
     Edirnede, çeltik üretiminin fazla olması nedeniyle de sıtma hastalığı riskinin yüksek olduğunu ifade eden Ekuklu, şunları kaydetti:
     "Edirne için asıl büyük risk, Türkiyenin ürettiği çeltiğin yarısından fazlasının Edirnede ekiliyor olması. Çeltik su gerektiren bir ürün. Çeltik ekilen alanların bu kadar yaygın olması da durgun suyun yaygın olduğu anlamına geliyor. Dolayısıyla Edirne bu bakımdan da ikinci büyük riskle karşı karşıya. Bir diğer risk de sınır şehri olmamız. Bulgaristan ve Yunanistana komşu olmamız nedeniyle de sivrisinek tehdidi altındayız. Bu ülkelerden ülkemize gelen insanlar da sıtma hastalığı taşıyabilir. Aslında yakın zamana kadar Edirnede sıtma vaka sayısı hızla azalmıştı. Yunanistan ve Bulgaristanda da sıtma vakalarının azaldığını biliyoruz ama son bir iki yıldır bu iki komşu ülkede de sıtma vakaları görülmeye başlandı."
    
     -Sivrisinekle mücadele-
    
     Edirne Belediyesinin bu yıl iyi bir sivrisinek mücadelesi yürüttüğünü belirten Ekuklu, sıtma riskinin yüksek olduğu şehirlerde sivrisinek ve sıtmayla mücadele ekiplerinin kurulması gerektiğini ifade etti.
     Sınır yoluyla gelen kişilerle, sınırı geçmeye çalışan kaçakların sıtma hastalığını Edirneye getirebileceğini belirten Ekuklu, "Edirne gibi çeltiğin yaygın olduğu, nehirlerin bulunduğu bir sınır şehrinde çok ciddi bir sıtma tehdidiyle karşı karşıya kalabiliriz. Yerel yöneticilerin, mülki yönetimin yürütülmekte olan sivrisinek ve sıtma mücadele sistemini desteklemesi lazım. Biz sıtma salgınlarını bozkır yangınlarına benzetiriz. Bozkırda küçücük bir yangın çıktığında o bir anda her tarafa yayılır ve o yangını kontrol edemezsiniz. Sıtma hastalığında da iki vaka çıkar, önemsemezsiniz, bir sabah kalkarsınız 200, bir hafta sonra bakarsınız 2 bin tane vaka olmuş. Çok tehlikeli bir hastalık, mücadele edilebilir ama ikinci üçüncü plana itilmemesi gerekir" şeklinde konuştu.
    
     Yayıncı: Mehmet Tevfik Erçetin
<< Önceki Haber Sulak kentlerdeki sıtma hastalığı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER