HATAY (A.A) - Cem Genco - Suriyede rejime bağlı istihbarat
görevlileri tarafından gözaltına alınan Ahmet Yasir (32), 13 ay tutulduğu
cezaevinde işkenceye maruz kaldığını, kendisi gibi çok sayıda sivilin Suriyede
işkence altında olduğunu bildirdi.
Suriyede rejime bağlı ordu birlikleri ile Özgür Suriye Ordusu arasında
devam eden çatışmalar nedeniyle çok sayıda insan yaşamını yitirirken, yakınlarını
kaybeden binlerce Suriyeli de evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Olayların
ortasında kalan birçok sivil ise ömürleri boyunca unutamayacakları acıları
yaşıyor.
Ülkede devam eden olayların "en acı" tanıklarından Ahmet Yasir de cezaevinde
gördüğü işkencenin izlerini taşıyor.
Hatayın Reyhanlı ilçesinde hayırseverlerin desteğiyle yaşamını sürdüren 3
çocuk babası Yasir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hama kentinde annesiyle
hastaneye gittiği sırada istihbarat görevlileri tarafından gözaltına alındığını,
ardından cezaevine konulduğunu anlattı.
Cezaevinde kaldığı yaklaşık 13 ay boyunca sürekli işkence gördüğünü ifade
eden Yasir, şunları söyledi:
"Sabah erken saatte annemle hastaneye gidiyorduk, muhaberattan olduğunu
söyleyen üç kişi tarafından göz altına alındım. Beni sorgusuz sualsiz bir şekilde
hiç bilmediğim bir yere götürdüler. İşkencelerin başladığı Hama kentindeki
hapishanede yaklaşık bir hafta kaldım. Daha sonra benim gibi sivillerin olduğu
tutsakları helikopterle Şamdaki cezaevine götürdüler. Cezaevindeki ilk
günümüzden itibaren işkenceler başladı. Aç, susuz bırakıldık, sürekli sopalar ve
demir çubuklarla dayak yedik, vücudumuza elektrik verdiler. Üç günde bir yarım
ekmek ve bulaşık suyuna benzer bir su verdiler. Aylarca banyo yapamadığımız için
hastalandık."
-"Yaramı uyuşturmadan diktiler"-
Yüzünde ve vücudundaki yaralarla cezaevindeki günlerinin izlerini taşıyan
Yasir, kendisi gibi yüzlerce sivilin Suriyedeki cezaevlerinde işkence gördüğünü
vurguladı.
Ailesiyle görüştürülmediğini, bu nedenle onların hayatından da endişe
ettiğini dile getiren Yasir, 13 ay sonunda ailesinin kefalet ödemesi sonucu
kurtulduğunu belirtti.
Cezaevinden çıktıktan sonra ailesini bulabildiği için şükrettiğini ifade
eden Ahmet Yasir, şöyle devam etti:
"Silah kabzasıyla yüzüme ve başıma vurdular. Vücudumda sigara söndürdüler,
demir çubukla vurdukları için göğüs kafesim yaklaşık bir karış açıldı, yaramı da
uyuşturmadan diktiler. Bölme bölme odalar vardı, gece gündüz ağlayanların ve
feryat edenlerin sesleriyle irkiliyorduk. Açlık ve susuzluk bizleri bitkin ve
halsiz bıraktı, aynı zamanda yıkanamadığımız için günlerce hasta yatmak zorunda
kaldık. Akrabalarım Suriye ordusuna yakın bir avukatla görüşüp kefaletle serbest
bırakılmamı sağladı. 13 ay sonra o cehennemden çıktım ama yaşadıklarımı ömrüm
boyunca unutamayacağım. Dışarı çıktığımda evim yerle bir olmuş ailem ise
dağılmıştı. Ailemi bularak, 10 gün önce Suriyeden en güvenli yer olarak
gördüğümüz Türkiyeye geldik, burada hayırseverler tarafından bakılıyoruz,
güvendeyiz. Savaşın bitmesini ve evimize geri dönmeyi istiyoruz."
Anne Meryem Yasir ise oğlunun anlattıklarını dinlerken göz yaşlarına hakim
olamadı.
Yayıncı: Tevfik Işık