KİLİS (A.A) - Kemal Karagöz - Ahmet Ekinci - Ülkelerindeki iç
savaştan kaçarak eşi, çocukları, gelinleri ve torunlarıyla Kilise gelen 60
yaşındaki Zehra Hattap, çatışmalarda ölen oğlunun 5 çocuğuna yaşadıkları tek
odalı evde bakmaya çalışıyor.
Suriyedeki iç savaştan kaçarak Türkiyeye gelen çoğunluğu kadın ve çocuk
135 bin sığınmacı, çadır ve konteyner kentlerde huzur ve güven içinde yaşıyor.
Olaylarda yakını kaybeden ve evleri yıkılan bazı Suriyeliler de Türkiyede
kiraladıkları evlerde sivil toplum kuruluşları ve hayırseverlerin desteğiyle
yaşamlarını sürdürüyor.
Esedin zulmünden eşi, çocukları, gelinleri ve torunları ile kaçan 60
yaşındaki Zehra Hattab da bunlardan biri...
Bir oğlu çatışmalarda ölen, 2 oğlu ise hala Esed güçlerine karşı savaşan
Hattab, eşi çocukları, gelinleri ve torunlarıyla tek odalı evde kalıyor.
Yaşadığı korku ve endişe yüzünden okunan ve konuşurken zaman zaman
gözyaşlarına hakim olamayan Hattab, AA muhabirine ülkesinde yaşanan dramı
anlattı.
Üç ay önce ülkelerindeki olaylardan kaçarak Kilise yerleştiklerini belirten
Hattab, şöyle devam etti:
Esedin askerleri Halepi bombalamaya başladığı günden bu yana Suriyedeki
insanlar özellikle geceleri çok korkuyor. Yataklarından dışarı çıkamıyor.
Olaylardan dolayı ilk başta bu insanlar çevreden Halepe kaçtılar. Halepte de
durum değişmedi. Esedin askerleri uçaklarla Halepi de vurmaya başladı. O kadar
mağdur insan var ki inanın insanlar ne yapacağını bilmiyor. Bu insanlar
Suriyenin bütün köylerini dolaştıktan sonra Türkiye sınırına geldiler. Allaha
şükür Türkiye kapısını bize açtı. Bize en yakın sınır olan Öncüpınar Sınır
Kapısından Kilise geldik. Kilise yerleşerek bir ev kiraladık. Allaha şükür
her yerden yardım geliyor.
Anne Hattab, 6 çocuğundan birini 3 ay önce Halepte çıkan çatışmalarda
kaybettiğini belirterek, 2 oğlum da zulme karşı savaşıyor. Onlara dua ediyorum
ama endişeleniyorum, evlatlarım için korkuyorum. Halen Esedin askerlerine karşı
savaşıyor. Benim içim yanıyor. Her gün ağlıyorum dedi.
Kaybettiği oğlunu unutamadığını, ölen oğlunun 5 çocuğuna da baktıklarını
dile getiren Hattab, Torunlarım sık sık rüyalarında babalarını görüyor.
Torunlarım, ölen babalarını sorduklarında dünyam kararıyor. Hıçkıra, hıçkıra
ağlamamak için kendimi zor tutuyorum diye konuştu.
-Yiyecek ekmek bulamıyorlar
Torunlarının geceleri uyuyamadığını, en ufak bir seste, uçak geldi
diyerek telaşlandığını dile getiren Hattab, sözlerini şöyle sürdürdü:
Suriyede durumlar hiç iç açıcı değil. Orada ekmek, su, elektrik sıkıntısı
yaşanıyor. İnsanlar su içmek için bir mahalleyi geziyor fakat su içecek yer
bulamıyorlar. Bir ekmek almak için yaklaşık bin kişi sırada bekliyor. Soba
yakacaklar fakat mazot çok pahalı. Odun da bulamayan insanlar rezil durumdalar.
Suriyede durumlar çok kötü oldu. İnsanlar yiyecek ekmeği bulamayacak durumda.
Nerede bir kalabalık olsa Esedin askerleri uçaklarla orayı bombalıyorlar.
Ülkelerindeki savaşın bir an önce bitmesini temenni eden Hattab,
Suriyedeki insanların durumu çok kötü. En büyük isteğimiz olayların durup
ülkemize bir an önce dönmek. Allah Suriyedeki insanlara yardım etsin
ifadelerini kullandı.
-Türkiyeye ve hükümete teşekkür -
Anne Hattab, Kiliste gıdadan giysiye birçok ihtiyaçlarının sivil toplum
kuruluşları ve hayırsever vatandaşlarca karşılandığını ifade etti.
Türk halkının, özellikle de Kilis halkının çok iyi ve yardımsever, evlerinde
bir eksiklikleri bulunmadığını belirten Hattab, şunları kaydetti:
Türk hükümetine teşekkür ediyoruz. Eğer Türkiye olmasaydı Esed bizi
öldürmüş olacaktı. Allah Başbakan Recep Tayyip Erdoğandan razı olsun. Türk
Hükümeti başta olmak üzere Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk
halkı ve özellikle Kilis halkına yardımlarından dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Yayıncı: İsmail Fidan / A. Fatih Tekcan