CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Hidayet Karaca'nın tutuklanmasını Meclis gündemine taşıyacaklarını söyledi. Basına ve medyaya darbe yapıldığını kaydeden Tanrıkulu, "Hukuk dışı bir baskı var. Yargıçlar alet edilerek yapılıyor. Yargıçların kanunsuz emirleri yerine getirmemeleri lazım. Yürütme organının sopası olmaktan çıkması lazım." dedi. Milletvekili Ali Özgündüz ise, "Yarın AKP'liler de bu dönemde yaptıkları hukuksuzluktan dolayı burada yargılanacaklar. Onları da ziyaret edeceğiz." ifadesini kullandı.
Sezgin Tanrıkulu ve Ali Özgündüz, medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonu kapsamında Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve eski Mali Suçlarla Şube Müdürü Yakub Saygılı'yı ziyaret etti.
Çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplayan Tanrıkulu, "Türkiye'de gazeteci Hidayet Karaca'nın tutuklanmasıyla bize göre başından bu yana medya ve basın özgürlüğüne büyük bir darbe yapılmıştır. Kendisinden de dinledik, basına yansıyanların dışında hangi bilgilere sahip olduğunu öğrendik. Gerçekten de hukuksuz bir biçimde tutuklandı ve yaklaşık 56 gündür de tutuklu." diye konuştu.
Çağlayan Adliyesi'nde adalet ve hukuk olmadığını söyleyen Tanrıkulu, şöyle devam etti: "Sadece Hidayet Karaca için değil, devam eden birçok yargılama bakımından hukuk da adalet de yok. Ben buradan bu kararları veren yargıçlara sesleniyorum. Kendilerinin kimliğinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Yaptıkları bu hukuksuzlukların hesabı bir gün mutlaka kendilerinden sorulur. Bu cezaevinde yatan halen tutuklu olan, hükümlü olan birçok insan var bu şekilde kendilerine zulmedilen. Biz kimliklerinden ve inançlarından bağımsız olarak bu durumu kamuoyuna yansıtmak amacıyla geldik. Gelmeye de davam edeceğiz."
Polis müdürü Yakub Saygılı'yı da ziyaret ettiklerini belirten Tanrıkulu, "17/25 Aralık'la ilgili yaşanan hukuksuzlukları bir kez daha dinledik. Kendisinden çok değerli bilgiler aldık." dedi.
'ÖZGÜRLÜĞÜ BAKIMINDAN BASIN KURULUŞLARI İYİ BİR SINAV VERMİYOR'
Hidayet Karaca'yı ziyaret için cezaevine gelmelerinin Meclis gündemine taşınması için bir neden olduğunu belirten Tanrıkulu, "Bakana da başbakana da soracağımız sorular olacak. Basın özgürlüğü bakımından basın kuruluşları iyi bir sınav vermiyor. Medya kuruluşları iyi bir sınav vermiyor. Kimliğinden ve düşüncesinden bağımsız olarak burada basına ve medyaya yapılmış bir darbe var. Bir baskı var. Ve bu baskı hukuk dışı yapılıyor. Yargıçlar alet edilerek yapılıyor. Yargıçların bunlara alet olmaması lazım. Kanunsuz emirleri yerine getirmemeleri lazım. Yargıçların, yürütme organının sopası olmaktan çıkması lazım." şeklinde konuştu.
Karaca'yı ziyaret etmeleri gündeme geldiğinde değişik çevrelerce eleştirildiklerini hatırlatan Tanrıkulu, "Manşete çıkarıldı. Biz buraya bundan önce olduğu gibi KCK, Balyoz'a, Ergenekon'a, Oda TV'ye, casusluk davasına geldik. Bugün de bu iş için geldik. Tek bir ortak kaidemiz var; insan hakları ve adaletin gerçekleşmesi. Kimliği ne olursa olsun gelmeye de devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Gazeteci Hidayet Karaca'nın kendilerine bilgi verdiğini aktaran Ali Özgündüz de, "Sorgulamada açık kaynaktan elde edilen bilgilere göre sorular sorulmuş. Böyle bir şey olamaz. Ben eski bir cumhuriyet savcısı, 30 yıllık hukukçu olarak biliyorum. 17/25 Aralık'ta mahkeme kararlarıyla yapılan dinlemeler, yasal dinlemeler delil olmaz argümanını kullanırken AKP, burada Hidayet Karaca olayında mahkeme kararı olmadan istihbarat dinlemelerini, açık kaynaktan elde edilen, bunun adı istihbarat dinlemesidir. Bunlar üzerine bir suçlama yapılmış. Geçmişte olduğu gibi uyduruk delillerle yargılamalarda olduğu gibi bugün de aynı olayla karşı karşıyayız." dedi.
Yakub Saygılı ile ilgili izlenimlerini aktaran Özgündüz, şöyle devam etti: "Hükümeti devirmeye teşebbüs gibi garip bir suç isnat ediliyor. Bu tamamen 17 Aralık soruşturmasını yaptığı içindi. 25 Aralık'ı yapamadı zaten görevden alınmıştı. Onun yerine gelen kişilerin TİB'den indirdiği ses kayıtları bunun hakkında suçlama olarak kullanılıyor. Bir garabet var. Bu tamamen AKP'nin 17/25 Aralık'la ilgili ortaya çıkan en büyük yolsuzluk olayını kapatmaya dönük bir operasyonudur. Olay siyasidir. Hukuki değildir. Hukuksuzluk kime yapılırsa yapılsın biz onun karşısındayız."
Geçmişe dönük eleştirilerde de bulunan Özgündüz, "Ergenekon, Balyoz davalarında burada bizim üzerimize polis gaz, su sıkarken insanlar bariyerlerin arasında ezilme tehlikesi geçirirken ben bunlara yol gösterdiğim zaman Cemaat denilen yayın organları beni günlerce eleştirmişti. Ona rağmen biz buradayız. Çünkü hukuku savunuyoruz. Bizim geçmişimiz, çizgimiz bellidir. AKP çamur atarak algı yaratmaya çalışıyor." dedi.
Özgündüz, Tanrıkulu'nu işaret ederek şöyle devam etti: "Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır DGM'de yargılanırken de o davayı izlemişti. Yarın AKP'liler de bu dönemde yaptıkları hukuksuzluktan dolayı burada yargılanacaklar. Bunu söylüyorum. Onları da ziyaret edeceğiz. AKP'lilerin de gelip duruşmasını izleyeceğiz. Onlara karşı hukuksuzluk olursa onun da karşısında duracağız."
CHP milletvekilleri, Karaca'nın avukatı Doğan Akkurt ile bir süre konuştuktan sonra Silivri Cezaevi'nden ayrıldı.
CİHAN