BARTIN (A.A) - Kasım Sakallı - Bartında yıkılan veya yıkılmak
üzere olan tarihi evleri gelecek nesillere aktarmak isteyen bir marangoz, 150yi
aşkın evle bir mahallenin minyatürünü yaptı.
Yurt içi ve yurt dışında yıllarca marangozluk yapan Ahmet Güldür (65), 3 yıl
boyunca kentteki sivil mimari örneklerini taşıyan tarihi evlerin özellikleri ve
yapım tekniklerini araştırdı.
Evlerin fotoğraflarını çekip en ince detayına kadar özelliklerini öğrenen
Güldür, tarihi evlerin maketlerini yapmaya karar verdi.
Güldür, Arnavut kaldırımından öküz arabasına, taş fırından su kuyularına
kadar her detayın olduğu bir mahallenin yanı sıra yine kentte aralarında yanan
veya yıkılanların da yer aldığı 150yi aşkın tarihi evin minyatürünü yaptı.
-Kent dokusunu yaşatmak için çalışıyorum-
Çalışmalarını eski belediye binasındaki atölyede sürdüren Ahmet Güldür, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, tarihi kent dokusunu ve kimliğini oluşturan
varlıkları korumak, yaşatmak ve geliştirmek amacıyla 15 yıldır tarihi ev maketi
yaptığını söyledi.
Tarihi evlerin doku ve mimari özelliklerini birebir minyatürlerine
yansıttığını kaydeden Güldür, o dönemdeki insanların yaşayışlarını da
canlandırarak küçük bir şehir müzesi oluşturduğunu vurguladı.
Tarihe ilgi duyduğuna dikkati çeken Güldür, şöyle devam etti:
Bartın mimarisinden örnek teşkil eden evlerimizin zaman içinde yok
olduğunu görerek, gelecek kuşaklara aktarabileceğimiz hiçbir şeyin kalmadığını
gözlemledim ve bu işe, bir tutku olarak başladım. Hiç olmazsa yok olan ya da yok
olmaya yüz tutmuş bu evlerin maketlerini yapıp gelecek kuşaklara aktarmak
istedim. Gençler Bartında böyle bir tarihin olduğu görsünler, öğrensinler diye
bu maketleri yapıyorum. Var olan tarihi binaların yanması, yıkılıp yıpranması
beni çok üzüyor. Avrupa devletleri olsun, gezmiş olduğum bazı ülkelerdeki tarihi
yapının titizlikle korunduğunu görüp, ülkemizdeki tarihi yapıların, hoyratça
kullanıldığını görmek beni kahrediyor
-Bir maket evin yapımı 4-5 ay sürüyor-
Şehirlerdeki birer birer yok olan tarihi yapılardan insanların habersiz
olduğunu dile getiren Güldür, şunları kaydetti:
Mesela Bartında 1870li yıllarda Osmanlı Devleti döneminde ilk belediye
binalarının yapılmasıyla ortaya çıkan ama çeşitli sebeplerle yıkılan hükümet
binamız vardı. Bunun yanında tarihi değerleri ve dokusu olan Rum evleri vardı ama
kimsenin bundan haberi yok. Kısacası çekirdek bir tarih yapısı burada yok olup
gitti. Şu anda gençler yıkılan o yapıların yerine yapılan iki binayı görüyor.
Maalesef insanlar şehirlerimizin geçmişte nasıl olduğunu bilmiyor.
O zamanki dokuyu ortaya çıkarıp insanlara gösterebilmek için yıllardır
çalıştığını belirten Güldür, maketleri nasıl yaptığını ise şöyle anlattı:
Maketleri oluştururken, binaların ayırt edici bütün özelliklerini göz
önünde bulunduruyorum. Önce yapacağım evin bütün resimlerini topluyor ve o
civardaki diğer binalarla beraber öne çıkan özelliklerini listeliyorum. Yapacağım
yapıda kaç pencere, kaç kapı var, bacası, balkonu, korkuluğu gibi aklınıza gelen
her noktayı bulmaya çalışıyorum. Gerekli olan detayları elde ettikten sonra
maketleri yapmaya başlıyorum. Binaların mimari yapılarına göre, maketlerin ortaya
çıkma süresi de 4-5 ay sürebiliyor. En büyük amacım, 4-5 yıl daha çalışarak
yapamadığım diğer evleri de yaparak Bartına sokakları ve yaşam biçimiyle
bütünleşen ve tarihi evlerden oluşan kent müzesi bırakmak
Yayıncı: Ebubekir Gülüm